Türk tarihinin şan ve şerefle yoğurulan, kanla yazılan en önemli zaferi: ÇANAKKALE
Çanakkale Savaşı yalnız bizim tarihimizin değil yakın dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir. Çanakkale Savaşları, Birinci Dünya Savaşı içinde, tarihin en kanlı muharebelerinin cereyan ettiği bölümü olarak bilinir. Bu savaşlar Türk Milleti'nin sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfasıdır. Bu parlak sayfayı kanı ve canı pahasına yazan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Mustafa Kara'dan Çanakkale Zaferi mesajı
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 96. yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara bir mesaj yayınladı. Mustafa Kara yayımladığı mesajda, Çanakkale Zaferi'nin, tarihte eşine az rastlanır en büyük kahramanlık destanlarından biri olduğunu belirterek şunları söyledi:
''Uğrunda 250 binden fazla şehit verdiğimiz ve bütün dünyaya haykırdığımız 'Çanakkale geçilmez' sözünü yüreklerimizde yeniden hissediyoruz. Şehitlerin kanlarıyla adeta denizi ve tüm muharebe alanını kırmızıya boyadıkları, sonunda da destansı bir zafer kazandıkları Çanakkale muharebeleri, bugün dünya tarihinde adeta ders olarak verilmekte olan çok önemli bir savaştır. Hiçbir cephe, Çanakkale gibi dünya tarihinin akışını değiştiren bir etkiye sebep olmamıştır. 18 Mart Şehitler Günü'nü her biri ayrı bir kahramanlık sergileyen neferlerimizin aziz hatırasını anmak, geçmişte yaşananlardan ibret çıkarmak için vesile kabul ediyoruz.
Çanakkale'de ortaya konan istiklal mücadelesi eşsiz bir destandır. Bu destanı Türkiye'nin en doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine kadar dört bir yanından bu topraklar için canını vermeye koşa koşa gelen kahramanlar ile o günkü Şam'dan, Bağdat'tan, Trablusgarp'tan kalkıp gelen cengâverler yazmıştır. Çanakkale'de o destanı yazanlar, destan kitabının her sayfasını kanlarıyla boyarken, istiklal mücadelesini kaleme alan Mehmet Akif'in 'Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi' dediği büyük kahramanlardır. Ve o büyük zaferde canını veren aziz şehitlerimizin her biri, bizim yolumuzu aydınlatan meşalelerdir.
Bu savaşı diğer savaşlardan ayıran en önemli özellik, savaşın kendine özgü askeri dehasının ötesinde insani değerlerin ön plana çıkmasıdır. Daha evvel hiç karşı karşıya gelmemiş milletler cephede tanışmıştır. Yeni Zelanda ve Avustralyalı binlerce genç Türk gençleriyle Çanakkale'de tanışmıştır. Mehmetçik, karşısındakini sadece bir düşman olarak değil, kendisi gibi ümitleri, sevdaları ve hayalleri olan birer insan olarak görmüştür. O dönem iki tarafın askerleri arasında doğan saygı, Türkiye Cumhuriyeti'nin o gün savaştığı ülkelerle kurduğu dostluk ve işbirliğinin insani temelini oluşturmuştur. Bugün Çanakkale'deki Anzak askerleri için yapılan anıt bunun en önemli göstergelerinden biridir.
Yokluk içinde verilen bu mücadeleden geleceğin dünyasında var olmayı ve söz sahibi olan bir Türkiye doğmuştur. Her vatan evladı için ecdadımızın ortaya koyduğu bu mücadele ruhundan bu fedakarlıktan çıkaracağı çok büyük dersler vardır.
Çanakkale cephelerinde elde edilen zafer, neredeyse hiçbir teçhizatı kalmamış bir ordunun dünyanın dört bir yanından takviye sağlayan bir orduya karşı kazandığı kesin bir zaferdir. Çanakkale Savaşı'nda canını ortaya koyan o şanlı neferlerimiz Cumhuriyetimizin temelinde yatan vatan ve toprak sevgisini temsil etmektedir. Çanakkale zaferleri, Türk halkına vatan için el ele verildiği takdirde her türlü zorluğun üstesinden gelineceğini ispatlamıştır. Milletimizin tarih boyunca gösterdiği mücadele azmi, önümüze çıkan engelleri aşmamızda bizim en büyük yardımcımızdır.
Bastığımız topraklarda, en değerli mücevherlerle ve madenlerle bile kıyaslanmayacak bir zenginlik yatmaktadır. Bu zenginlik; bu topraklar altında kefensiz yatan şehitlerimizdir. Çanakkale Zaferimizin 96. yıldönümü dolayısıyla bizlere bu vatanı, bu büyük Cumhuriyet'i emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle ve şükranla yad ediyorum.''
Üsküdar 34
