MİT İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören imzalı 24 Nisan 2001 tarihinde hazırlanan ve dört yıl önce basına sızan rapora göre, ÇYDD ve ÇEV vakıfları misyonerlik faaliyetlerinin Türkiye ayağını oluşturuyor. Bu iki vakıf misyonerlik faaliyetlerini organize eden Dünya Kiliseler Birliği'nin ülkemizdeki temsilcisi durumundaki Amerikan Board şirketi tarafından destekleniyor ve finanse ediliyor. 1830'lu yıllardan beri ülkemizde faaliyet gösteren Amerikan Board adına Türkiye'de faaliyet gösterdiği belirtilen Sağlık ve Eğitim Vakfı'nın mütevelli heyetinin başında ise ÇEV Başkanı Gülseven Yaşer'in eşi Yaşar Yaşer'in bulunduğu anlatılıyor. ÇYDD Başkanı Türkan Saylan'ın annesi olan Lilimina Raiman'ın 1936 yılında Leyla ismini aldığına değiniliyor.
ÇEV ve ÇYDD'nin faaliyetleri ile ilgili MİT raporu ilk olarak 2005 yılında 'misyonerlik' haberi yapan Üsküdar Gazetesi'nin sahibi Adnan Odabaş'ın davalık olmasıyla gündeme gelmişti. Türkiye'de Protestan Misyonerliği yapan ve Türkan Saylan'la işbirliği yaptığı ileri sürülen Sağlık Eğitim Vakfı (SEV), haberle ilgili Üsküdar Adliyesi'ne tazminat davası açtı. Dava sürerken Odabaş, SEV'in Dünya Kiliseler Birliği'ne bağlı Amerikan Board ile ilişkili olduğunu ve Türkiye'de faaliyet gösterdiğini savundu. Bu iddialar üzerine Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, MİT'ten bilgi istedi.
ÇEV'in ikinci başkanı Eruygur
2 Mayıs 2005 tarihinde mahkemeye cevap gönderen MİT, Odabaş'ın iddialarını doğruladı. MİT'in verdiği bilgileri değerlendiren mahkeme, SEV'in tazminat talebini reddetti. Ergenekon davasının 2. iddianamesinde, ÇYDD ve ÇEV'in sanık Orgeneral Şener Eruygur tarafından kurulan Cumhuriyet Çalışma Grubu'nun talimatıyla oluşturulan Ulusal Birlik Hareketi Sivil Toplum Kuruluşları Platformu ile birlikte hareket ettiği ileri sürülüyor. Adnan Odabaş, Nisan 2005'te yayınlanan 'Dikkat Misyoner Geliyor' isimli kitapta SEV, ÇEV ve ÇYDD'nin işbirliği içerisinde çalıştığını anlatırken de ÇEV'in 2. başkanının Ergenekon davasından tutuklu Orgeneral Şener Eruygur olduğuna dikkat çekmişti.
MİT: Atatürk'ü kalkan olarak kullanıyorlar
MİT'in değerlendirmelerinde ÇYDD'nin, Atatürk ilke ve inkılaplarını kalkan olarak kullanıp birçok kişi ve kuruluştan yardım adı altında para topladığı, ilgili bakanlıklardan izin almaksızın yurtdışından yardım aldığı, hiçbir yasal dayanağı olmadan kamuoyuna kendisini Sivil Toplum Kuruluşları Birliği olarak tanıtan çeşitli dernek ve vakıflarla işbirliği içerisinde oldukları yönünde yapılan ihbarlar sonucu denetime tabi tutuldukları açıklanıyor. Örgütlenmenin depremzedelerin zor durumlarını suistimal ederek misyonerlik faaliyetlerinde bulunduklarına da dikkat çekiliyor.
“Hayatını eğitime adamış yaşlı ve hasta bir kadının Ergenekon’la ne ilgisi olabilir” sorusu, Ergenekon Davası’na bugüne kadar pozitif yaklaşan isimler tarafından da soruldu.
Ergenekon Davası’na karşıt isimler ise “bu çağdaş eğitime operasyondur” şeklinde eleştiriler yöneltti.
Türkan Saylan’la ilgili böylesine güçlü bir lobi oluşması, İlhan Selçuk’un gözaltına alınmasından sonra oluşan lobiyle çok benzeşik. Çünkü Saylan, İlhan Selçuk kadar önemli ve bağlantıları güçlü bir isim.
Dün CNNTürk’te Reha Muhtar’ın programında da konu gündeme geldi. Şamil Tayyar ve Mahmut Övür gibi Ergenekon karşıtı isimlerin bile Türkan Saylan’la ilgili diğer konukların suçlamalarına cevap vermekte zorlandıklarını gözlemledim. Hatta Mahmut Övür bir ara savunmaya geçti. Programın diğer bir konuğu eski savcı Gültekin Avcı, dün yayınladığımız ÇYDD’yle ilgili MİT ve Özel Kuvvetler Komutanlığı belgesini Aktifhaber’in ismini vererek gündeme getirdi. Bu, tüm konukları hayret ettirdi. Çünkü bugüne kadar Türkan Saylan’a güçlü medya at gözlüğüyle bakma konusunda ısrarlıydı.
Gelelim Saylan’la ilgili kafasını bugüne kadar kuma gömenlere, Saylan’la ilgili pek çok haberi görmeyenlere…
Türkan Saylan, medyayla ilişkilerini ve PR çalışmalarını Türkiye’de en iyi yapan isim. ÇYDD’nin yaptığı projelerin hepsinin içine güçlü medya kuruluşlarını sokuyor. Projeleri ortaklaşa yürütüyor. Bunlar da genelde Doğan Grubu’nun medya kuruluşları oluyor. Dolayısıyla da Türkan Saylan kendisi ve derneği açısından bir çeşit dokunulmazlık elde ediyor. Medyada aleyhte haber çıkamıyor çünkü yaptığı her işin içinde medyanın en güçlü kısmı var.
Güçlü medya Saylan’la ilgili haberleri görmeyince, halkın da görmediğini zannediyor. Doğan Grubu yazarları kendi gazetelerinin yazdıklarını tek doğru kabul ettikleri için durum bu.
Oysa Saylan’la ilgili çok haber çıktı. Ben, ÇYDD’nin Savcılık tarafından el konulan Doğu Karadeniz’deki misyoner faaliyetlerini üç sene önce haber yapmıştım. Haberde, ÇYDD’nin “dil kursu” adı altında yabancı uyruklu şahıslara misyonerlik yaptırdığını ortaya çıkarmıştım. Konuyu bölgedeki Emniyet ve Jandarma’nın raporlarıyla destekleyerek yazmıştım. Raporlarda dil kursuna katılan kişilerin nasıl Hristiyanlık propagandasına maruz kaldıkları kendi ifadeleriyle yer alıyordu.
Bu haber görülmemiş olabilir. Peki güçlü medyanın yazarları mahkeme kararlarını da görmezler mi?
2005 yılında Gazeteci Adnan Odabaş, ÇYDD’nin bu tip misyonerlik faaliyetlerini SEV’le beraber (Sağlık Eğitim Vakfı) yaptığını yazmış ve dava edilmişti. Üsküdar Adliyesi'nde görülen davada Odabaş, konuyla ilgili resmi bilgi istenmesini talep etti. Bu iddialar üzerine Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, MİT'ten bilgi istedi.
MİT’in 2 Mayıs 2005 tarihinde mahkemeye gönderdiği cevap, Odabaş'ın iddialarını doğruladı. Mahkeme de MİT'in verdiği bilgileri değerlendirerek davacıların tazminat talebini reddetti.
Gördüğünüz gibi kesinleşmiş bir mahkeme kararı bu. Hem de MİT onaylı.
MİT tarafından 24 Nisan 2001 tarihinde hazırlanan dönemin İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören imzalı belge de aynı şekilde ÇYDD’nin derin faaliyetlerini belgeliyor.
ÇYDD’ye yapılan son operasyonun, Emniyet’ten çok MİT’in verdiği bilgiler doğrultusunda olduğu, ÇYDD’nin uluslar arası para transferleri ve bağlantıları bulunduğunu da yazdık.
Tüm bunlara rağmen Milliyet Gazetesi “İşte Gözaltındaki Eğitim Melekleri” diye manşet atıyorsa, işin içinde kendileri de olduğu içindir. Başta da dediğim gibi Türkan Saylan, hiçbir işini güçlü bir medya kuruluşunu katmadan yapmaz.
Cevheri Güven - Aktifhaber