Başbakan Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte Üsküdar İlçe Kadın Kolları'nın 2.Olağan Kongresi'ne katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada isim vermeden bazı kesimleri eleştirdi. Yeni yatırımların bazı kesimler tarafından engellendiğine işaret eden Erdoğan, "Bakıyorsunuz hemen dikiliveriyorlar karşınıza." dedi. Haydarpaşaport projesinin engellendiğini belirten Erdoğan, "Anlamak mümkün değil. Aynı şekilde 4.Levent'te atılan adım, anlamak mümkün değil. Bunlar neye hizmet ediyorlar? Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde böyle bir zihniyet, böyle bir mantık görebilirsiniz? Mümkün değil. Ne yapmak istiyorsunuz?" şeklinde konuştu.
"Bugün bir Haydarpaşaport yatırımı gerçeklemiş olsaydı oraya yapılacak yatırım 5 milyar dolardı." diyen Erdoğan, "Proje kapsamında buraya 5-6 bin kişilik yatak kapasitesi olan, oradaki mimariye uygun otel yapılacaktı. her şeyi ile gerçekten çok çok güzel, yayalaştırma projeleriyle gayet güzel bir projeydi. Harem'de gördüğünüz çirkinlikler kalkacak estetik bir yapılaşma gerçekleşecekti. Biz bunu yapmak istiyoruz. Ama birileri gelip önümüze duruyor. İBB Başkanımız ne yapsın? Hükümet olarak biz elimizden geleni yapıyoruz. Yani siz yasama yürütme bir şeyler yapıyorsunuz, öbürü gelip yolu kesiyor." ifadelerini kullandı.
Aynı engelle Galataport projesinde de karşılaştıklarını anlatan Erdoğan, "Galataport projesinin önünü kesilmemiş olsaydı şu anda Tophane'yi bambaşka seyredecektiniz. Bütün o gördüğünüz dökülen o tarihi eserler aslına uygun olarak renovasyonu, restorasyonu yapılmış hale gelecekti. Oradaki bazı ucube binalar ortadan kalkacak o tarihi eserler ortaya çıkacaktı. Hamamlardan tutunuz tarihi çeşmelere saat kulesine varıncaya kadar. Benim İstanbullu vatandaşımın çoğu Tophane'de saat kulesi var mı yok mu bilmiyor. Var ama etrafı sarılmış kuşatılmış. Aslında yapılması gereken onun meydana çıkarılması. Biz tarihi sahipleniyoruz, birileri gelip maalesef o ucubeleri sahipleniyor. Dertli olduğumuzu görüyorsunuz değil mi? Kararlıyız, durmak yok, yola devam." şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmasında ekonomik gelişmelere de işaret etti. Ekonomiye yönelik eleştirileri yanıtlayan Erdoğan şunları söyledi: "Bazıları birşeyler konuşuyor. IMF, IMF, IMF. 'Türkiye bir şeyleri IMF'e kaptırdı' diyorlar. Kardeşim Türkiye'ye IMF'e neyi kaptırdı? Söyle. 'İşte siz emri oradan alıyorsunuz' diyorlar. Hangi emri? Onu söyle.'Onu siz bilirsiniz' diyorlar. Kardeşim söyle, iddia sahibi sensin. İddianı ispatla. Yok. Biz geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye borcu ne kadardı? 23 milyar dolardı. Şimdi ne kadar bu borç? 7.2 milyar dolar. 23 milyar dolar nire 7 milyar dolar nire. Halep ordaysa arşın burada. Onlar borçlandı biz ödüyoruz, hala ödüyoruz. Çıkıp diyorlar ki, 'Türkiye bu iktidar döneminde borçlandı' insaf sahibi olun. Bakın biz geldiğimizden fazla borç miktarı var da geliri neden söylemiyorsunuz? Geliri söylesene. Biz göreve geldiğimizde 100 lirada 78 lira borç vardı şimdi 100 lirada 40 lira borç var. Onu niye söylemiyorsun? Atalarımız boşuna borç yiğidin kamçısıdır dememiş. Borç yiğidin kamçısıdır zafiyet içerisinde kıvrananın değil. Bunlar hedef saptırmak istiyorlar. 'Halkı nasıl aldatırız' hesabı içindeler."
Başbakan Erdoğan batık bankalar konusunda da açıklamalarda bulundu. Kendi iktidarları öncesinde 22 bankanın fona devredildiğini, 46 milyar doların hortumlandığını söyleyen Erdoğan, "Nereye gitti bunlar? Hani malum o hapislere falan giren, girip çıkanlar var ya. Bunlar götürdüler. Eğer faizi ile bir hesap yapsak bu rakam 100 milyar doları rahat aşar. Bunun bedelini benim fakir fukara vatandaşım ödüyor. Biz yakaladığımızın yakasına yapıştık. Tavuğuna, horozuna, hindisine varıncaya kadar ne bulduysak, çiftliklerinde koyununu kuzusunu ne bulduysak sattık. Bunlar ta Güney Kıbrıs'a gitmişler. Bizim devlet olarak tanımadığımız yerde sanal bir şirket kuruyorlar. O şirketle Türkiye Cumhuriyeti hakkında dava açıyorlar. Açtıkları davalar da bayağı hatırı sayılır dava. 40 milyar dolarlık. Bunu Türkiye'den tahsil edecek. Ne yazık ki rahatlıkla hala dolaşabiliyorlar. Madem dürüstsün, buralar madem senin. O halde 'Benim' desene. Niye diyemiyorsun? Kaçak olan babası, kardeşi." şeklinde konuştu.
Erdoğan: Başımızın Üstünde Yerleri Var. Konuşmasında başı örtülü kadın ile başı açık olan kadın arasında bir sorun olmadığını vurgulayan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü, 'İşte buyurun tablo burada. Başı örtülü olanın da başı açık olanın da başımın üzerinde yeri var. Hiçbiri arasında tercih etme hakkımız yok. Biz Yunus'un diliyle yaratılanı yaratandan ötüre sevenler silsilesinin mensubuyuz. Kimsenin bunu bir istismar diye niteleyeme de hakkı yok. Bu istismar değildir. Bu sadece haktır. Biz ne diyoruz; bu ülkede düşüncü hürriyetinden yanayız. Din ve vicdan özgürlüğünden, eğitim özgürlüğünden yanayız. Teşebbüs hürriyetinden, örgütlenme hürriyetinden yanayız. 'Bütün bunları söylüyorsun da gereğini neden yapmıyorsun' diye halk kendini yönetenlere sormaz mı? 5 yıldır söylüyorum; bu ülkede toplumsal mutabakat var sadece kurumsal mutabakatta sıkıntı var. Son zamanlara bunu görüyorsunuz. Kurumsal mutabakatta sancılar var. Bu sancılı kesimler de şifa bulur. Burada da bir yelere varmamız lazım. Biz demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyiz. Şimdi buradan sesleniyorum; bu ülkede laiklik konusunda ayrımcılık yapıyorlar. Bu ülkede sadece başı açık vatandaşlar laik olur, başı örtülü olan laik olmaz mı? Niye laik olmasın? Şu anda böyle bir ayrımcılığa getirme yanlışı içine gidiyorlar. Başı açık olanıyla da örtülü olan da laik demokratik bir hukuk sistemini savunan bir topuluk burada. Biz bunan inandık bunu savunuyoruz. Altını çizerek söylüyorum; kişi laik olmaz, devlet laik olur. Dolayısıyla biz laik devletimizin laik ülkemizi birer neferi olarak bu tabloyla varız, yola dem ediyoruz. Kime bizi gölgelemeye kalkmasın. Böyle bir gölgelemeye içine girmek çok yanlıştır.'Başörtüsü sorunun çözmek istediklerini belirten Erdoğan, 'Bu sorunu çözelim istiyoruz. İktidar partisi ve MHP. Bunu niçin arkadaşlar çalışmayı sürdürüyor. Bunu istiyoruz ki biran önce demokratik parlamenter sistem içersinde, kanunlar çerçevesi içerisinde çözelim bu sorunu. 40 yıldır konuşulan, 28 yıldır kavgası verilen bu sorun ortadan kalksın. Enerjimizi boşuna harcamayalım. Bu ülkenin evlatları el ele, omuz omuza güçlü bir şekilde yürüsün istiyoruz. İnşallah ortaya konulacak sinerji ile Türkiye'yi tutabilecek bir ülke olmayacaktır.' ifadelerini kullandı.
Ekonomik gelişmelere de değinen Erdoğan, hedeflerinin 2013 yılında dış ticaret hacmini 500 milyar doları çıkarmak olduğunu kaydetti.
Erdoğan, 'Başarmamak için hiçbir sebep yok. Yeter ki enerjimizi içerde harcamayalım. İçerde hakikaten bizi yormak için gayret edenler var. Çok ilgilisiz meselelerle bizi yormak isteyen çevreler var. Yanlış yapıyorlar, dürüst davranmıyorlar. Bu ülkede benim halkımın özgürlük alanlarında gezinen, oraları adeta kendilerinin işgal alanı görmek isteyenler var. Buna tahammül etmek mümkün değil. 79 senede 181 milyar dolar milli gelire sahip olan bir ülke 308 milyar dolar koymak suretiyle 489 milyar doları yakalıyor, hala yok şöyle yok böyle diyorlar. Bunlar durup dururken olmadı. Gece gündüz çalışıyoruz. 2013 de kişi başı gelirde 10 bin doları yakalayacağız.' şeklinde konuştu.