Vatandaşların kamu, özel kuruluşlar ve bireylerle ilgili şikâyetlerini inceleyen kurula, faaliyete geçtiği 2001'den bu yana yapılan başvuruların yüzde 31'i eğitim ve öğretim kurumlarıyla ilgili. Bu yüksek oranda başörtüsü ile ilgili şikâyetlerin dönemsel olarak yoğun olmasının etkili olduğu belirtiliyor. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin 2004 yılında eğitimlerine devam edemedikleri ve kayıtları silindiği için mağdur oldukları yönündeki şikâyetleri büyük yer tutuyor.
OKULDA DAYAK EN BÜYÜK SORUN
Okullarla ilgili en sık şikayet konusu ise şiddet, kötü muamele ve dayak olaylarına ilişkin. Bağcılar Nene Hatun İlköğretim Okulu hakkında gelen şikayette, H.A. isimli öğrencinin müdür tarafından sopayla dövüldüğü, olayla ilgili rapor alınmasına rağmen soruşturmaya izin verilmediği ileri sürülüyor. Okulda dayak olayının yaygın olduğu ancak öğrencilerin korkularından bunu ifade edemedikleri belirtiliyor. Benzer bir şikâyet de Küçükçekmece Münis Faik Ozansoy İlköğretim Okulu öğrencilerinden gelmiş. Öğrenciler, müdür yardımcısı tarafından sopayla dövüldüklerini iddia etmişler.
Arkadaşı adına başvuran B.Y. adlı öğrenci ise Üsküdar Selami Ali İlköğretim Okulu'ndaki A.Ç. isimli öğrencinin yaramaz olduğu için İngilizce öğretmeni tarafından şiddete maruz kaldığını öne sürüyor.
Eğitimle ilgili bir diğer şikâyet konusu okul müdürünün öğrencilerden para istediği iddiası. Kuruma başvuran veliler E.E. ve N.B., Silahtarağa İlköğretim Okulu'nda çocuklarının hak ettiği eğitim ve öğretimi alamadıklarını, okul müdürünün sürekli öğrencilerden para istediğini ve vermeyen öğrencilere manevi baskı uyguladığını iddia ediyorlar.
YANLIŞ TEDAVİ ŞİKÂYET EDİLİYOR
Kurula sağlık alanındaki başvurular yine kötü muamele ve yanlış tedavi üzerine odaklanıyor. Şikâyeti TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu tarafından aktarılan G.T., Süreyyapaşa Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi'nde görevli uzman doktor N.A.'nın tedavi yapmayarak kendini kovduğunu öne sürüyor. Samatya Araştırma Hastanesi Üroloji bölümü için şikâyette bulunan H.A. ise prostat ameliyatında kendisine buharlı ameliyat yapılacağının bildirilmesine karşın bu yöntemin kullanılmadığını, bu nedenle beklenen faydanın sağlanamadığını iddia ediyor. 6 yaşındaki oğlunun hatalı enjeksiyon yapılması sonucunda yürüme güçlüğü çektiğini, geçici ya da kalıcı sakatlıkla karşı karşıya gelebileceğine dikkat çeken R.T., dilekçesinde bu durumun Bahçelievler Kamu Sağlığı Dispanseri ve 75. Yıl Rehabilitasyon Merkezi tarafından tespit edildiğini ancak konuyla ilgili epikriz raporu verilmediğini savunuyor.
YANLIŞ TEDAVİ ŞİKÂYET EDİLİYOR
Kurula sağlık alanındaki başvurular yine kötü muamele ve yanlış tedavi üzerine odaklanıyor. Şikâyeti TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu tarafından aktarılan G.T., Süreyyapaşa Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi'nde görevli uzman doktor N.A.'nın tedavi yapmayarak kendini kovduğunu öne sürüyor. Samatya Araştırma Hastanesi Üroloji bölümü için şikâyette bulunan H.A. ise prostat ameliyatında kendisine buharlı ameliyat yapılacağının bildirilmesine karşın bu yöntemin kullanılmadığını, bu nedenle beklenen faydanın sağlanamadığını iddia ediyor. 6 yaşındaki oğlunun hatalı enjeksiyon yapılması sonucunda yürüme güçlüğü çektiğini, geçici ya da kalıcı sakatlıkla karşı karşıya gelebileceğine dikkat çeken R.T., dilekçesinde bu durumun Bahçelievler Kamu Sağlığı Dispanseri ve 75. Yıl Rehabilitasyon Merkezi tarafından tespit edildiğini ancak konuyla ilgili epikriz raporu verilmediğini savunuyor.