Ömer Lütfü Mete Üsküdar'da anıldı!

18 Kasım 2009 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrılan ünlü gazeteci, yazar, senarist ve öncü şair Ömer Lütfi Mete'yi ölümünün 40. gününde Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir törenle anıldı.

Ömer Lütfü Mete Üsküdar'da anıldı!
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Google News'de Takip Et
18 Kasım 2009 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrılan "Modern zamanlar kahramanı", "Erdem abidesi", "Bir Anadolu Dervişi", "Aksiyon Adamı", "Deli Yürek", "Kafkas Kartalı" ünlü gazeteci, yazar, senarist ve öncü şair Ömer Lütfi Mete'yi ölümünün 40. gününde Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir törenle anıldı.

Üsküdar Belediyesi tarafından düzenlenen Anma Gecesi'ne, Üsküdar Kaymakamı İzzettin Küçük, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara'yı temsilen Başkan Yardımcıları Ali Rıza Şenbabaoğlu ve Ömer Saraç, siyasi parti temsilcileri, Ömer Lütfü Mete'nin aile yakınları, dostları, Kurtlar Vadisi programının başrol oyuncuları olmak üzere medya ve sinema dünyasının önde gelen isimleri, yazarlar, basın mensupları ve çok sayıda davetli katıldı.

Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nin tıklım tıklım dolduğu ve Yusuf Özkan Özburun'un sunduğu gece, AK Parti Üsküdar İlçe Başkanı Zekeriya Erdim'in açılış konuşmasıyla başladı. Ömer Lütfi Mete'nin yakın dostu AK Parti Üsküdar İlçe Başkanı Zekeriya Erdim, yapılan etkinliğin Ömer Lütfi Mete'yi sevenleri bir araya getirmek, Mete'nin yaptıklarını anlatmak, ideallerinden, gayretlerinden, hizmetlerinden, bitiremediği çalışmalarına birlikte sahip çıkıp kaldığı yerden devam ettirmek olduğunu ifade etti. Ömer Lütfi Mete ile geçmiş dönemlerde yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Erdim, birlikte kurmayı hedefledikleri SİTA isimli sinema akademisi ve derneğinin macerasını anlattı. Bundan sonraki dönemlerde ilk olarak Ömer Lütfi Mete ve Mehmet Ali Bulut ile ilgili biyografilerini yazmayı hedeflediğinin altını çizen Zekeriya Erdim, bundan sonra niyetlerinin Mete'nin çalışmalarını devam ettirmek olduğunu ifade etti. Ömer Lütfü Mete'nin kurmayı hedeflediği Medeniyet Gönüllüleri Derneği'ni 2010'un başı itibariyle kuracaklarını söyleyen Erdim, yarım kalan SİTA'nın kuruluşunu ise tamamlamayı öncelikle kendilerine görev edindiklerini ifade etti. Zekeriya Erdim'in konuşmasının sonunda duygulandığı ve gözyaşlarına hâkim olamadığı da gözlerden kaçmadı.

Ömer Lütfi Mete'nin biyografisinin anlatıldığı belgesel gösteriminin ardından Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Saraç yaptığı konuşmada, Ömer Lütfi Mete'nin bir Üsküdarlı olması sebebiyle ailesinin kendilerine emanet olduğunu ifade etti. Üsküdar Kaymakamı İzzettin Küçük ise konuşmasında, bütün derin düşünce insanlarının hayatlarının aşkla taçlandığını, Ömer Lütfi Mete'nin de aşkla çalışan, çileli bir aydın olduğunu, insanın beyninde şimşekler çaktıran bir yapıda olması itibariyle farklı bir insan olduğunu söyledi.

Ömer Lütfi Mete'nin oğlu Ali Buhari Mete, bu anlamlı gecede konuşma yapmaktan gurur duyduğunu, babasının her şeye her zaman iyimser gözle baktığını, sevgiyi her zaman birinci planda tuttuğunu anlatırken, Ömer Lütfi Mete'nin dürüstlüğü ve mertliğini kendisine örnek aldığını söyledi. Babasının vasiyetinin bir bölümünü de okuyan Ali Buhari Mete, Ömer Lütfi Mete'nin kendisi ve kardeşleri hakkında yazdığı satırları salonu dolduran misafirlerle paylaştı. Babasının hakiki dostun ne anlama geldiğini kendisine öğrettiğini söyleyen Ali Buhari Mete, babasıyla gurur duyduğunu söyledi.

Ömer Lütfi Mete'nin kızı Hatice Hicaz Mete ise yaptığı konuşmada babasının yeryüzünde yaşayan tüm canlılara ancak özellikle de gençlere büyük önem verdiğini, hakiki bir aşk adamı ve iyilik abidesi olduğunu ifade ederken o büyük insanın kendisinin kahramanı olduğunun altını çizdi.

Mete'nin diğer kızı Fatma Berra Mete sözlerine babasını anlatmanın çok güç olduğunu, babasının kendilerine ilk olarak sevmeyi öğrettiğini, zira sevmeyi bilmeyenin insanlığı da anlayamayacağını, çok değer verdiği Hakk'ın yanına onun sevgisi ile gittiğini ifade etti.

Mete'nin en küçük kızı Zeynep Müjdeba Mete ise yaptığı konuşmada babasının mükemmel bir insan ve baba olduğunu, dünyanın en güzel sevgisinin Allah sevgisi olduğunu kendilerine öğrettiğini, kendilerinin de bu sevgiye layık birer birey olmak istediklerini söyledi.

Gökhan Kırdar ise yaptığı konuşmada Ömer Lütfi Mete'nin bir yıldız olduğunu, onun anısının ve ailesi ile dostlarının önünde aşkla eğildiğini söyledi. Gökhan Kırdar kısa konuşmasının ardından Ömer Lütfi Mete'nin sözlerini yazmış olduğu "Öldüm de Uyandım" şarkısını seslendirdi.

"Dostlarının gözüyle Ömer Lütfi Mete" bölümünde ilk olarak Avni Özgürel kısa bir konuşma yaptı. Özgürel konuşmasında bu kadar güzel çocuklar ve duygu dolu sözler sonrası neler konuşabileceğini bilemediğini, Ömer Lütfi Mete'nin hastalığının kendilerine yokluğuna alıştırmak için olduğuna inandığını söyledi. Mete'nin hep telaş içinde ve bir şeyleri bitirmek için koşturmayı çok seven bir insan olduğunu, Allah'ın herkese böylesine güzel dostlar nasip etmesini dilediğini söyledi.

Nazif Okumuş yaptığı konuşmada, sözün bittiği yerde olduklarını düşündüğünü ifade ederken, Mete'nin zaman zaman Karadeniz'in hırçın dalgalarına benzediğini, zaman zaman da dingin, sevgi dolu ve bereketli bir yapıda olduğunu söyledi. Ömer Lütfi Mete'nin "Kolonizatör Türk Dervişleri"nin çağdaş son kırıntılarından biri olduğunu söyleyen Okumuş, inanç ve değerlere karşı savaşmayı bilen Mete'nin son zamanlarında Allah'ın kendilerine dışını bıraktığını, içini ise kendisine aldığını ifade etti.

Bahadır Özdener yaptığı konuşmada, Ömer Lütfi Mete'nin gittiğini ancak kendilerine ailesinden 4 ayrı Mete bıraktığını, Mete kadar açık görüşlü birisini tanımadığını, meraklı yapısıyla kendilerini büyülediğini, futbola olan düşkünlüğü ile de tanındığını ve 50 yaşında bile gençlerle futbol oynadığını anlattı. Ailesiyle birey olarak bu kadar ilgilenen bir insan olduğuna inanmadığını söyleyen Özdener, yazdığı senaryoları eşiyle paylaştığını ve onun fikirlerine büyük önem verdiğinin altını çizdi. Mete'nin profesyonel bir vatansever olduğunu söyleyen Özdener, kendisinin özellikle Kıbrıs konusunda çok duyarlı olduğunu ifade etti.

Davut Kavranoğlu, Ömer Lütfi Mete'nin sahici bir insan ve dost olduğunu, çocukları çok sevdiğini, çocuklarla birlikte kiraz ağacının tepesine bile çıktığını söylerken keşke daha önce tanışmış olsaydık diye konuştu.

Üsküdar Belediye Meclis Üyesi Fatma Erdebir, 15 yıl boyunca Ömer Lütfi Mete'nin kapı komşusu olduğunu söylerken, ilahi kaynaktan beslenen sağlam karaktere sahip olduğunun altını çizdi. Edep ve tevazunun Ömer Lütfi Mete'nin bir Allah dostu olduğunu, vefat edene kadar sürekli namaz kıldığını söyleyen Erdebir, Mete'nin kızı Berra'nın 16 yaşında 700 sayfalık bir roman yazdığını ifade ederken Berra'nın yazdığı "Biri Var" isimli bir de şiir okudu.

Ömer Lütfi Mete'nin amcasının oğlu Halim Mete konuşmasına Mete ailesini hiçbir zaman yalnız bırakmayan dostlarına ve bu programı düzenleyen Üsküdar Belediyesi ile Belediye Başkanı Mustafa Kara'ya teşekkür ederek başladı. Futbolu ve gülümsemeyi seven Ömer Lütfi Mete'nin yürekli, kalemine yüreğini koyan, kavga etmekten yılmayan ancak küskünlük nedir bilmeyen biri olduğunu anlatan Halim Mete, Ömer Lütfi Mete'nin çocuklarının Mete'yi hiçbir zaman aratmayacağına tüm kalbiyle inandığını söyledi. Ömer Lütfi Mete'nin kalemine sevdalı biri olması itibariyle en üzüntü duydukları dönemin Fatih Altaylı'nın Sabah Gazetesi'nde göreve başlamasıyla bu gazeten gönderilmesi dönemi olduğunu söyleyen Halim Mete, sözlerine amcasının oğlu Ömer Lütfi Mete için yazdığı şiiri okuyarak son verdi.

Hasan Kaçan yaptığı konuşmada Ömer Lütfi Mete ile 90'lı yıllarda Galatasaray tribünlerinde tanıştığını, Mete'nin gülmeyi seven bir insan olduğunu ve müzmin ciddiyetten hoşlanmadığını söylerken birlikte yaşadığı anıları anlattı.

İsmail Güneş, programın başlangıcında gösterilen belgeselin kendisinde başka bir anlam uyandırdığını, Mete'nin kendisinin hayatında çok önemli bir yere sahip olduğunu ifade ederken, kendisiyle bin yıldır tanışıyormuş gibi hissettiğini söyledi. Ömer Lütfi Mete'den duyduğu ilk şiir olan "Al Beni" şiirini okuyan Güneş, Mete ile dostluğu, sevgililiği iç içe yaşadıklarını, böyle bir insanı tanıdığı ve onunla birlikte çalışma şerefine layık olduğu için büyük bir onur duyduğunu ifade etti.

Ömer Lütfi Mete'nin öğrencilerinden Mediha Polat konuşmasında Ömer Lütfi Mete'nin kendisinin ufkunu genişlettiğini, sevdasının her şeyi kuşattığını söylerken "eğer bugün din adına belirli bir görüşe sahipsek bunda Ömer Lütfi Mete'nin büyük payı var" dedi. Ömer Lütfi Mete'nin "Allah var, gam yok" sözünü kendilerine şiar aldıklarını söyleyen Polat, kendisiyle yaşadığı küçük bir anıyı anlattı.

Metin Eriş ise Ömer Lütfi Mete'nin Aydınlar Ocağı'nın çevresinde bir dinleyiciyken çok yönlü bir şair olduğunu ifade etti. Ömer Lütfi Mete'nin Türk alperenlerinin 20. Yüzyıl temsilcilerinden biri ve bir "Ufuk Adamı" olduğunu söyleyen Eriş, Türk edebiyatçılarının Mete'yi örnek alması gerektiğini söyledi.

Mustafa Şen, Ömer Lütfi Mete'nin Türkü gönüllü bir insan ve aşk adamı olduğunun altını çizerken feryadını da yüreğinde yaşadığını ve kendisinin bir "Hikmet ve İrfan Adamı" olduğunu söyledi. Ömer Lütfi Mete'nin zaman zaman Dadaloğlu, zaman zaman bir Veysel, zaman zaman da Aşık Mahsuni olduğunu anlatan Şen Mete'nin bazen Karadeniz'e benzediğini ve tıpkı onun gibi köpürdüğünü söyledi. Peygamberimizin dizlerinin dibinde görüşmek üzere diye sözlerini bitiren Mustafa Şen gözyaşlarını tutamadı.

Necati Şaşmaz ise konuşmasına bu anlamlı geceyi düzenleyen Üsküdar Belediyesi'ne ve emeği geçen herkese teşekkür ederek başladı. Onu yad etmek için bu programa katıldıklarını anlatan Şaşmaz, birbirimizde olan Ömerleri birbirimizle tanıştırmak ve onun eserlerini, onu tanımayanlara anlatmak için bir araya geldiklerini söyledi. Kendisinden önce konuşmaya çıkan kişilerin anlamlı konuşmalarını çok anlamlı bulduğunu söyleyen Şaşmaz, Ömer Lütfi Mete'nin bir Tefekkür adamı, saygı duyulması gereken bir insan olduğunu ve kendi hayatına yön veren önemli bir insan olduğunu söyleyerek sözlerine son verdi.

Nuri Okumuş konuşmasına kendisiyle yaşadığı bir anıyı anlatarak başladı. Mete'nin çok heyecanlı bir yapıda olduğunu, merdivenleri her zaman çifter çifter çıktığını, kendisinin edebi olarak çok derin bilgilere sahip olduğunu anlatan Okumuş, Mete'nin Sabah gazetesinde çalıştığı dönemde kendisine "Mütefekkir" adının takıldığını söyledi.

Kurtlar Vadisi programının Yönetmeni Raci Şaşmaz, Ömer Lütfi Mete'nin hayatında en sevdiği hocası olduğunu, kendisinden öğrenmekten hiç vazgeçmediğini ifade ederken Mete'nin ölümsüz eserler bırakan ölümsüz bir insan olduğunu söyledi.

Servet Kabaklı ise yaptığı konuşmada, güzel yaşayıp güzel ölmenin Ömer Lütfi Mete'ye yakıştığını ifade ederken, kendisinin Allah yolunda Leyla'sına sahip bir Mecnun olduğunu, Ömer Lütfi Mete'nin insanları kırmaktan çok korkan Allah dostu bir insan olduğunu anlattı. Kabaklı, kalem haysiyetine sahip bir insan olan Mete'nin kökü mazide olan bir Alperen olduğunu ifade ederken, kendisinin hem Ömer hem de Lütfi olduğunun altını çizdi.

Gecede son konuşmayı yapan Yumuşhan Günay, Ömer Lütfi Mete'nin çok anlamlı bilgi sofraları kurduğunu ve kendisinin de bu sofralardan payını aldığını ifade ederken, Mete'nin kahraman yaradılışlı bir insan olduğunu, "Ufuk kaşifi ve savaşçısı" olduğunu söyledi. Günay konuşmasına göklerde çok sayıda yıldız olduğunu ancak Ömer Lütfi Mete'nin kendisinin yıldızı olduğunu ifade ederek sözlerine son verdi.

Programa katılamayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AK Parti İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin birer kutlama telgrafı çekerek bu anlamlı geceye anlam kattılar.

Muzaffer Hacıosmanoğlu'nun okuduğu Kur'an Tilaveti sonrası bu anlamlı gece Ömer Lütfi Mete için edilen dua ile son buldu. Bu arada Ömer Lütfü Mete'nin hayatından çeşitli karelerin gösterildiği "Göklere Çekilen Kartal" sergisi de programa katılan davetlilerin büyük ilgisini çekti.

59 yaşında kaybettiğimiz merhum Gazeteci-Yazar Ömer Lütfü Mete; Bizim Ev, Evlere Şenlik, Deliyürek, Hayat Bağları, Kurtlar Vadisi, Kurtlar Vadisi Pusu, Kurtlar Vadisi Irak, Eşref Saati ve Ekmek Teknesi gibi dizilerle hayatımızda önemli bir yer edinirken, dizi senaryoları yanında pek çok kitap ve makaleye de imza attı.




Üsküdar 34



Puan Ver 5Puan Ver 5Puan Ver 5Puan Ver 5Puan Ver 5

Kültür/Sanat

En Çok Okunan Haberler

+4
°
C
+
-1°
Uskudar
Pazartesi, 14
Salı
+ +
Çarşamba
+ +
Perşembe
+ +
Cuma
+ +
Cumartesi
+
Pazar
+ +
7 Günlük Hava Tahmini
Üsküdar Nöbetçi Eczaneler Günlük Burç Yorumları
Üsküdar Haritası

GAZETELER

Hürriyet Dünya
Milat Sözcü
Yeni Şafak Türkiye
Takip Et :
Üsküdar 34 Feedburner
www.uskudar34.com © 2007-2022 Tüm Hakları Saklıdır. Sitedeki içerikler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Destek ve Bilgi : [email protected]
Bu sayfa 0.03 saniyede yüklendi.

www.uskudar34.com web sitesinde yer alan tüm sayısal ve sözel içerik sadece bilgilendirme amaçlıdır. Köşe yazılarında yer alan içerik yazarların kendi görüşleri veya alıntı(kaynak gösterilerek) olup; ilgili konu hakkında uskudar34.com'un genel görüşünü yansıtmaz.

Web sayfalarımızda yer alan bilgiler ve doğrulukları tarafımızca garanti edilmemekte olup, bu bilgiler belli bir getirinin sağlanmasına yönelik olarak verilmemektedir. Bu nedenle bu sayfalarda yer alan bilgilerdeki hatalardan, eksikliklerden ya da bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden doğacak her türlü maddi/manevi zararlardan ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin uğrayabileceği her türlü zararlardan dolayı uskudar34.com sorumlu tutulamaz.

sanalbasin.com üyesidir