Başbakan Erdoğan Çamlıca Erdem hastanenin açılışına katıldı. Erdoğan, geçmişte ölümden döndükleri bir kazadan sonra hastanede kendilerine gösterilen muameleyi anlattı. Açılış törenine Üsküdar Belediye Başkanı Musatafa Kara'da katıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çamlıca Erdem hastanenin açılışında yaptığı konuşmada sağlık reformlarından söz ederken, Bolu yakınlarında geçirdiği bir kazada kanlar içinde nasıl hastane hastane dolaştırıldıklarını anlattı ve "Biz damdan düştük, biliyoruz" dedi. Erdoğan, konuşmasında muhalefeti de sık sık eleştirdi ve 'vatandaştan ödünç oy isteyen' CHP lideri Deniz Baykal'a "Ana muhalefet her evde imkanı olmayana 300 lira verecekmiş. Bana bir kez borç verin diyor. Borç güvenilen insana verilir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün Çamlıca'da Özel Erdem Hastanesi'nin açılışına katıldı. Konuşmasında ağırlıkla sağlıkta yaptıkları çalışmalara değinen Erdoğan, muhalefeti de eleştirdi. Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:
* ABD'liler gıpta ediyor: Bizim kaybedecek bir tek saniyemiz yok. Sağlıkta gerçekleştirdiğimiz reformlar yurtdışında 'sessiz devrimler' olarak kabul edildi. Kısa süre önce Sultanahmet'te cuma namazındaydık. ABD'li bir turist heyeti geldi. ABD'ye gideceğimizi duymuşlar. görüşmek istediler. 'Buyur' dedim. 'Şu anda ABD başkanı Obama bir sağlık reformu yapıyor. Siz Türkiye'deki reformu nasıl yaptınız' dediler. Ben de kendilerine kısa özet anlattım. Dediler, "Ne olur. Bunu bir de Başkan Obama'ya anlat.' Sayın Obama aslında doğru olanı yaptı. Ama orada kapitalizmin esirtileri yoksulları korumaya müsaade etmiyor. Onlar diyordu ki 'Bizim paramalarımızla siz imkanı olmayanlara bakamazsınız, sağlıkta el uzatamazsınız.' İşte bizim medeniyetimizin değerlerimizin farkı burada. İşte dünyanın en gelişmiş ülkesi olarak kabul edilen ABD bile sağlık sisteminde bu aksaklıklarla, bu arızalarla uğraşıyor. Bizim yaptığımız reformlara gıptayla bakıyorlar."
* Bolu'daki kaza: Hükümetimizden öncesindeki içler acısı manzaraları göz önüne getirelim. Hasta vatandaşların bir hastaneden başkasına nasıl sürüklendiğini hatırlayalım. 'Doktor yok', 'Diyaliz makinesi yok' denilerek, hasta kardeşlerimiz aylarca oyalanıyor, şehirden şehire sevk ediliyordu. Acil hastalar için bile yapılıyordu bu. Bunu ben yaşadım. Bolu'da yaşadım. Kargasekmez'den giderken bizler ölümden döndük ve Düzce'de bir hastaneye götürdüler. 'Sigortalı mısın, emekli misin' diye sordular. Komadayız, sesleri hayal mayal hatırlıyoruz. Kırıklar içinde kıvranıyoruz. Arkadaşlar da aynı durumda. Adeta bizi bir kamyonetvari ambulans içine tıka basa doldurdular. Yanımıza hemşire bile vermediler. Yaralı arkadaşımısın eline serumları tutturndular. Bolu'ya gönderdiler. Burada da sordular. 'SSK'lı mısınız,. emekli mi' diye. SSK'lı olduğumu öğrenince 'Kusura bakmayın bakamayız' dediler SSK'ya gönderdiler. Kan revan içindeyiz. Biz dönemleri yaşadık. Biz damdan düştük."
* Ahmet de olur Corc da: Kesin talimtamızdır. Acile kaldırılan hasta asla ve asla kimliği olmasa bile hastane kapısından geri çevrilmeyecek. İster özel özel kamu hastanesi olsun fark etmez. Onun için gereği neyse onu yapacağız. Böyle bir hayati noktada hastane kapısına gelen hastaya adını bile soramazsın. Adı Mehmet olsa Ahmet olsa Corc olsa ne fark eder. Biz yaradılanı yaradandan ötürü seveceğiz. Parası olsun olmasın ne fark eder. Biz diyoruzki o hayati durumu atlatabilirse ondan sonra kimdir, nedir, necidir bakarsınız. Eskiden parası olmadığı gerekçesiyle yatış ücreti ödemeyenler rehin tutuluyordu. Buna son verdik. Hangi çağda yaşıyoruz. Hangi hakla bir insanı rehin alırsınız. Biz bunun acısını yaşadık. Yaşayanlarla içiçe olduk. Hani bir söz vardır. Kişi kendinden bilir işi diye. Milletin derdinden anlamayan, şu varoşları dolaşmayan, varoşlarda halkından bütünleşmeyen milletin dilinden sıkınsından acısından neyi paylaşacak."
* Yaptık, oldu bitti: Tam gün yasasını çıkardık. Hastanelerde hiçbir sorun yok. Doktorlar tercihlerini yapıyor. Daha verimli çalışıyorlar. Muhalefet o zaman dedi ki 'yapamazsınız'. Yaptık oldu bitti. Bütün eczanelerden halkımızistifade edecek dedik. Yapamazsınız dediler. Yaptık, oldu bitti. Göreve geldiğimizde, 37.5 milyon SSK'lı vatandaşımız ülke genelinde 150 hastane ve 350 eczaneden hizmet alabiliyordu. Bu rakam önemli. Bu gayri insani duruma son verdik. Her vatandaş 1350 hastanede hizmet alıyor. Neredeyse bire 10. Mahelledeki eczanesinden ilacını temin edelibiyor. Ambulans hizmetleri için halkımızdan ücret istenmiyor. Her yeni doğan 18 yaşına kadar sağlık hizmetlerinden ücretsiz istifade edilyor. Bunlar Türkiye'nin onur duyacağı gelişmeler. Devlek kağıt üzerinde hukuk, sosyal devlet olarak kalmasın. Gerçekten Anayasa'da yer aldığı gibi ruhuyla da demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olsun.
* Kavgalar içinde yokuz: "Biz Ankara'daki kavgaların içinde yokuz ama bir yanağımıza vurana öbür yanağımızı uzatamayız. Biz Ankara'da üretilen tahrik senaryolarının içinde yokuz Ana muhalefet 'her evde imkanı olmayana 300 lira verecekmiş'. Bundan önce buna benzerler çok çıktı. Bana bir kez borç verin diyor.Borç güvenilen insana verilir.
* Onlar ve biz: Biz sadece milletimizin derdiyle ilgilendik. Bundan sonra da böyle olacak. Onlar milletin kutsal değerleriyle alay edecek, biz o kutsal değerleri yüceltmeye devam edeceğiz. Onlar TBMM'yi germeye, terörize etmeye devam edecek, biz meclisi milletimiz için çalıştırmaya dev edeceğiz. Onlar ülkenin birliğini bütün kardeşliğini sabote etme gayreti içinde olacaklar, biz birliğimizi, bütünlüğü, kardeşliğimizi pekiştirmenin gayreti içinde olacağız. Onlar seviyesiz bir uslup, tahrip edici bir tavır içinde olacaklar, biz yapıcı bir uslup kullanacak, milletimizin diliyle konuşyacak, milletimiz için eser üreteceğiz.
GÖSTERİYE MÜDAHALE EDERKEN PARMAĞI KOPTU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açılışını yaptığı hastanenin yakınında 'ABD defol, bu vatan bizim' sloganları atan bir grup gösteri yapmaya başladı. Hastane açılışı nedeniyle bu noktada bulunan çevik kuvvet polisi göstericilere çok sert müdahale etti. Polis, biber gazı da kullandı. Bu sırada arbede yaşandı. Polis giderek sertleşirken, bir başkomiserin 'Parmağım koptu' diye feryat ettiği görüldü. Başkomiseri hastaneye götürmek için araç aranmaya başlandı, bu sırada panik yaşandı. Başkomiser bir polis aracına bindirildi. Ancak aracı haraket ettirecek sürücü ortada olmayınca yine araçtan indirildi. Arkadaşlarıyla birlikte yeniden koşuşturmaya başlayan yaralı polis sonunda bir ambulansa bindirildi ilk müdahale de burada yapıldı. Başkomiser daha sonra açılışı yapılan hastaneye götürüldü. Başkomiserin parmağının gözaltına alınan göstericilerin polis otomobillerine bidirlimesi sırasında kapıda sıkışarak koptuğu öğrenildi.
Üsküdar 34