''Sandıkta gözümüz var, hedef iktidar''

CHP Üsküdar İlçe Başkanı Mustafa Çetinkaya ile yapmış olduğumuz röportajın 1.bölümü...

''Sandıkta gözümüz var, hedef iktidar''
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Google News'de Takip Et
Üsküdar 34 ekibi olarak röportaja başlamadan önce CHP Üsküdar İlçe Başkanı Sayın Mustafa Çetinkaya'ya ilçe başkanlığınız hayırlı uğurlu olsun diyoruz.

Kısaca Üsküdar'lı sizi tanıyabilir mi?

Üsküdar'lı kısmende olsa beni tanıyor zannediyorum. Üsküdar'da evlendirme memurluğu yaptım, Üsküdar'da 15 yıl zabıta müdürlüğü yaptım, esnafla sokaktaki insanla beraber olduk. Ancak yinede kendimi tanıtmak isterim.

1952 yılında Malatya'nın Pötürge ilçesinde doğdum. 1967 yılında İstanbul Fatih'e taşındım. Çocukluğum ve gençliğimin bır kısmı Fatih'te geçti. Atatürk Akşam Lisesi mezunuyum. Eğitim Enstitüsünü bitirdim. Daha sonra iktisata devam ettim fakat yarım kaldı. Evliyim, 1 kız çocuk babasıyım.

Siyasete 1980 öncesi CHP'nin gençlik kollarında başladım. 1980 sonrası memur oluşumuz nedeniyle siyasetle ilişkim olmadı. Her yurttaş gibi dışarıdan takip ettim. Ancak 2009 yerel yönetim seçimlerinde o gün ilçe başkanlığı yapan arkadaşım beni partiye davet etti. Meclis üyeliği önerdi. Kabul ettim ve müracat ettik. O gün bizi kontenjan olarak değerlendirdiler, sizlerinde bildiği gibi adayımızla epeyce dolaştık. Ancak seçimi biz kazanamadık. Dolayısıyla bende meclis üyesi olamadım. Daha sonra yine arkadaşlarımın talebi doğrultusunda ilçemizde o gün bir boşluk söz konusuydu. Bu boşluğu doldurmak üzere 5 kişilik bir yönetimle atandık. 27 Aralık 2009'da kongremizi yaptık. İlçe başkanı olarak arkadaşlarımızla, yönetimimizle ve örgütümüzle çalışmaya devam ediyoruz.

CHP Üsküdar İlçe Başkanı Mustafa Çetinkaya ile yapmış olduğumuz röportajın 1.bölümü...


''Sokakta ayak izi olmayanın sandıkta gözü olmaz'' sözlerinin sahibi olarak CHP'de pekde alışık olmadığımız bir profilsiniz. Siz ve ekibinizle Üsküdar'lı Üsküdar'da nasıl bir CHP görecek?

Siyasi partilerde bir şey üretiyor. Ben siyaseti, politikayı halkı mutlu etmek için bir araç olarak görüyorum, eğer halkı mutlu etmek istiyorsanız da bir şey üretmeniz gerekiyor. Siyasi partilerde bir şey üretiyor. Peki bu ürettiklerinide gerçekleştirebilmesi için bir yerlere aktarması gerekiyor. Yani bir müşteriye bunu sunması gerekiyor. Bizimde müşterimiz seçmen. Biz bu ürettiklerimizi sokaktaki, evdeki ve kahvedeki seçmenimize götürmek zorundayız. Yani siz bunu sokağa taşımıyorsanız. Sandıktada gözünüz olmamalı. Yani kasanıza bir şey girmeyecektir o zaman. O nedenle kongrede bu sloganı kullandık. Sandıkta, sokakta ayak izi olmayanın sandıkta gözü olmasın. Bu bir atasözümüzdür. ''Tarlada ayak izi olmayanın, harmanda gözü olmasın, hasatta gözü olmasın''. Eğer siz halk için birşey yapıyorsanız, bu yaptıklarınızı mutlaka halka ulaştırmalısınız ki halktanda birşey talep edebilesiniz, alabilesiniz. Bu söz bu maksatla söylenmiştir. Bu söz doğruluğuna inandığım bir sözdür. Özellikle kadın kollarım, hanım arkadaşlarım Üsküdar'da ortalama her gün 7 sokak tarıyor. Yine biz 3 ay önce başlattık ve her Cuma günü Üsküdar İskelesi'nde çadır kuruyoruz. İskeleden geçen Üsküdar'lıyla, Üsküdar dışından gelen veya iskeleden geçen İstanbul'luyla sohbet ediyoruz ve çoğu kez eleştiri alıyoruz. Bunları not olarak alıyoruz, öneriler alıyoruz. Çünkü sonuçta bizim varlığımız, çabamız onlar için. Bu vesile ile onları da bu işin içine katıyoruz. Onların önerileri ve eleştirileri bizim için çok kıymetli. Yani sokakta olmaya çalışıyoruz, gayret ediyoruz, site toplantıları yapıyoruz. Hep sokaktayız.


İstanbul'da Kemal bey ve Gürsel beyle yakalanan değişim rüzgarı kurultayda etkisini gösterdi. Sizce bu değişim CHP'yi ve Sol'u hedefe taşır mı?

Sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu Türkiye halkı öncelikle millet vekilliği döneminde yolsuzlukların üzerine gittiğinde tanıdı. O gün merkez yönetme kurulu üyemiz sayın genel başkanımız Deniz Baykal sayın Kılıçdaroğlu'nu İstanbul'a belediye başkan adayı olarak görevlendirdi. O gün bazı aksamalarla beraber adayımız geç açıklandı. Ve İstanbul'da ciddi bir oy aldı. Örneğin Üsküdar'daki oy oranını vereyim. Üsküdar'daki belediye başkan adayımız 86 bin oy aldı. Meclisimiz 97 bin civarında bir oy aldı. Partimiz 100 bin oy aldı. Sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'da 117 bin oy aldı. Biliyorsunuz sayın Mustafa Kara'da 112 bin oyla Üsküdar Belediye Başkanı oldu. Kemal Kılıçdaroğlu ki geçen Kars Susuz'a gittiğinde eski genel başkanlarımızdan Bülent Ecevit'e ''Karaoğlan'' adını takan anamız Kemal beye de ''yiğitoğlan'' dedi. Halkımız belediye başkanlığı adaylığı döneminde de millet vekili döneminde de Kemal Kılıçdaroğlu'nu sevdi. Bugünde yaptığı mitinglerde partimize genel başkan olduktan sonra gelen kitlelerde örneğin 25 Mayıs'ta ben ilçeme geldiğimde en az 40 kişi kayıt olmak için gelmişti. Bugün o ivme biraz hızını kaybeti ama inanın 5-6 tane rozetim kaldı ki yüzlerce rozet vardı önümde. Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanım en erken yapılacak bir seçimde Türkiye'nin başbakanı olacak buna sonuna kadar inanıyorum. Oda sokaktaki gördüğümüz sesten, ilgiden kendini gösteriyor. CHP birinci parti olacak genel başkanımda Türkiye'nin başbakanı olacak buna inanıyorum. Yani o rüzgar daha hızlı esecek. Çünkü biliyosunuz çok kısa zamanda yıllarca gidilmeyen illeri bırakın o illerin kasabasına o illerin ilçesine gidiyor. Ben 43-44 yıldır doğduğum ilçeyle ilişkim yok. Ancak 20 gün önce Malatya'ya ordanda Pütürge'ye doğduğum ilçeye gitti. Ben şuana kadar bir siyasi liderin bir genel başkanın Pütürge'ye gittiğini duymadım. Şahit olmadım. Genel başkanım oraya gitti. Gideceği çok yer olduğunu biliyorum.


Doğruluğu hukuken ispatlanmamış bir kaset sonucu Deniz bey istifa etmek zorunda kaldı. CHP'nin Albay Dursun Çeçek'e sahip çıktığı kadar eski genel başkanına sahip çıkmadığı iddaları hakkında ne söylemek istersiniz. Sizce sayın Baykal'a vefasızlık yapıldı mı?

Bu biraz haksız bir iddia. Sayın Deniz Baykal bir telegöz, artık onun adı kaset değil. Biliyorsunuz bu ülkede bir telekulak var. Deniz Baykal'la öğrendiki bir telegözde varmış. Bu telegöz sonucu kendi siyasi anlayışı siyasete bakışı nedeniyle kendisi istifa etti. Dursun Çiçek olayına gelince yada başka bir olaya gelince CHP' kişilere sahip çıkmıyor. Hukuğa sahip çıkıyor hukuksuzluğa sahip çıkıyoruz. Örneğin madem öyle bir soru sordunuz biliyorsunuz geçen hafta bir YAŞ kararları yıllardır devam eden Ağustos'ta toplanan 2 gün kala 102 subay hakkında emekli yada halen görevde olan subay hakkında arama kararları tutuklama kararları çıkartılıyor.

- Olur mu?
- Olabilir.

- Olmalı mı?
- Olmamalı bana göre.

Ama olup olmamasını bir tarafa bırakırsak YAŞ bittikten sonra bu karar kalkıyor. Şimdi bu Ahmet olur Mehmet olur Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yurtdaşı olan herkes için kim için yapılırsa bizler bunun karşısında durmamız gerekir. Çünkü hukuk çözemeyeceği bir düğüm atıyorsa bunu attırmamak lazım. Şimdi 2 gün önce böyle bir karar alıyorsunuz. Şimdi bu hukuğun siyasallaştığını göstermiyor mu? Herhangi bir siyasi gözle bakmayalım. Çünkü hukuk hepimize lazım. İnsan yaşamında yada toplumsal yaşamda 3 şey çok önemli 1 aldığımız hava nefes, 2 hukuk, 3 sağlık inanın hukuk olmazsa bunların hiçbirinin kıymeti yok. İnsan açlığa bir kaç hafta dayanabiliyor. İşin kötü tarafıda bunlar varkende kıymeti bilinmiyor. Şu sıcakta 3 gün yatağa bağlı kalın hasta olun sağlığın ne demek olduğunu öğreniyorsunuz. Bir dakika burnunuz ağzınız sıkıldığını zaman nefesin ne demek olduğunu öğreniyorsunuz. Ama bunlar varken çok farkında değilsiniz. Hukukta böyle... Varken farkında değiliz ama olmadığı zaman inanın sağlık kadar nefes kadar önemli. Hukuk yok. Biri gelip canınıza kast ediyor. Ne yapacaksınız? Biri gelip malınıza kast ediyor ne yapacaksınız? Demek ki hukuk önemli herkese lazım nefes gibi sağlık gibi herkese lazım. Burda biz hukuğa sahip çıkıyoruz. Kişilerle işimiz yok. Ama bir hukuksuzluk varsa kadirsizlik varsa bunada birilerinin birşey demesi gerekiyor. Yoksa kişileri savunmak yada hukuğa müdahale etmek öyle bir derdimiz yok.

Genel başkanımıza gelince kadirsizlik derseniz kendisi istifasını vermiştir. Bir genel başkan adayımız çıkmıştır. Kurultayımız genel başkanımızı seçmiştir. Burda bir sahip çıkmamazlık falan yok. Ve şuana kadar da sayın eski genel başkanımız içinde hiç bir partilimiz saygısızlık etmemiştir etmezde. Sadece Kemal Kılıçdaroğlu'nu biz seçmedik sevinerek söyleyeyim ki halk seçti halkta seçti. Biz oy vermeden önce sokaklarda bayram vardı. Ben kurultay delegesiyim. Ankara'dan Türkiye'yide izledim. Daha biz gidip kabinlerde oyumuzu kullanmadan önce İstanbul'da Türkiye'nin çok yerinde insanlarımız sokakta bayram ediyordu.

Röportajımızın ikinci bölümü 19 Ağustos 2010 Perşembe günü yayınlanacaktır.


İlgili Haberler
21 Ağustos 2010 Cumartesi : 3. Bölüm ''Üsküdar yeteri kadar hizmet alamıyor''
19 Ağustos 2010 Perşembe : 2. Bölüm CHP referandumda neden 'Hayır' diyor?


Üsküdar 34 - Röportaj



Puan Ver 5Puan Ver 5Puan Ver 5Puan Ver 5Puan Ver 5

Politika

En Çok Okunan Haberler

+4
°
C
+
-1°
Uskudar
Pazartesi, 14
Salı
+ +
Çarşamba
+ +
Perşembe
+ +
Cuma
+ +
Cumartesi
+
Pazar
+ +
7 Günlük Hava Tahmini
Üsküdar Nöbetçi Eczaneler Günlük Burç Yorumları
Üsküdar Haritası

GAZETELER

Hürriyet Dünya
Milat Sözcü
Yeni Şafak Türkiye
Takip Et :
Üsküdar 34 Feedburner
www.uskudar34.com © 2007-2022 Tüm Hakları Saklıdır. Sitedeki içerikler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Destek ve Bilgi : [email protected]
Bu sayfa 0.02 saniyede yüklendi.

www.uskudar34.com web sitesinde yer alan tüm sayısal ve sözel içerik sadece bilgilendirme amaçlıdır. Köşe yazılarında yer alan içerik yazarların kendi görüşleri veya alıntı(kaynak gösterilerek) olup; ilgili konu hakkında uskudar34.com'un genel görüşünü yansıtmaz.

Web sayfalarımızda yer alan bilgiler ve doğrulukları tarafımızca garanti edilmemekte olup, bu bilgiler belli bir getirinin sağlanmasına yönelik olarak verilmemektedir. Bu nedenle bu sayfalarda yer alan bilgilerdeki hatalardan, eksikliklerden ya da bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden doğacak her türlü maddi/manevi zararlardan ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin uğrayabileceği her türlü zararlardan dolayı uskudar34.com sorumlu tutulamaz.

sanalbasin.com üyesidir