Her şey anlaşılabilir! Ancak kimler kimleri yönetmek istiyor?
İnisiyatif kimlerin elinde? İnsiyatif alamamada insiyatif almak da ne? Neden?
Böyle bir siyasal hareket anlatımı olur mu? Böyle bir siyasi parti ismi ya da misyon tanımlaması olabilir mi? Bu süreçte kim, kimler kimin adına neye karar veriyor?
Sayın sabık genel başkanım, nasıl bu şekilde bırakıp ayrılabilirsiniz?
Her ne olmuş olursa olsun bu sizin genel başkanı olduğunuz bir siyasi partiyi ve daha önemlisi içinden geliştiğiniz bir misyonu ve davanızı nasıl böyle bir gerekçeyle terk ederek bırakıp gidebiliyorsunuz?
Her ne olacak olursa olsun, hangi gerekçelerle kongre hazırlıkları -kayyum- devredilmiş olursa olsun tam da gayretin, mücadelenin, mücadele içinde bile birlik ve beraberliğin ve daha önemlisi her şeye, herkese rağmen, kendinizin iddia ettiği gibi davanın kişilere endeksli olmayıp, her şeyin üstünde olduğu ifadeniz gereği kayyum eliyle partinizin başında hemen derhal gidilecek bir olağanüstü genel kurula neden liderlik etmediniz?
Ne olurdu?
Varsayımlarla siyaset olmuyor? Kazansam da bana genel başkanlık yaptırmazlar diye genel başkanlık bırakılır mı? Kişilerle kaim olmayan bu kadim davanın, öz evladı siz nasıl olur da kendinizi red ederek istifa edebilirsiniz?
Siz sadece atları değil hayallerimizi de alıp gittiniz.
Kongrede olaylar mı çıkardı ? Onu olayları çıkartacak olanlar düşünseydi.
Her şey toplumun gözü önünde cereyan ederken, nasıl olur da kongrede çıkabilecek olayları gerekçe gösterip bir de asla telaffuz edilmemesi gereken, edilemeyecek olan ''İkinci bir Kerbela'ya neden olmamak için'' gibi bir açıklamayla bir de Yeni Medeniyet Siyaseti iddiasıyla harekete geçtiğinizi söyleyebiliyorsunuz?
Partimizin başında kongreye gitseydiniz, kendi listenizi delegelere sunsaydınız, karşınızda kim hangi adayı ve listeyi çıkaracak oluyor olsaydı ve siz herkesi kucaklayarak seçim sonuçlarını bekleseydiniz veya yeniden genel başkan seçilseydiniz ya da genel başkanlığı kaybetmiş olsaydınız ve o zaman ister bu davanın neferi olarak medeniyet siyasetinizi sürdürseydiniz isterse de medeni bir siyaset yarışında kaybettiğiniz genel başkanlığınıza yeni kuracağınız siyasi bir parti ile devam etmek istediğinizi açıklayarak yine büyük camiamızla gönül birliği içinde, kardeşçe, kırmadan, dökmeden ''ne mağrur ne de mağdur'' olmadan ancak inisiyatif sadece hür iradenizle ve lider olma gereği kendi kararınızla gideceğiniz yolda devam etseydi işte bu medeniyet siyaseti hareketi gereği olmaz mıydı?
''Hareketi'' tabirinin günümüzde ifade ettiği açıklık; hareketinizin meşruiyetini bugün şikayetçi olduğunuz mazeretler ifade edemez!
Siz de çok iyi bilirsiniz ki; Nasreddin Hoca, Timur Han'a şikayete giderken yanında çok kalabalık vardı ancak çadıra tek başına girebilmişti.
Neden ''Kerbela'' dediniz sayın Başkan?
Neden bırakıp gittiniz ve neden ''Hareketi'' nin tek partisi ve tek genel başkanı olabilme yolunda Milli Görüş'ü kendinize araç yaptınız.
Av. Cihan TUFAN
Saadet Partisi Üsküdar İlçe Başkanı
Üsküdar 34