Üsküdar 34 Haber Sitesi olarak Üsküdar Belediyesi Kültür ve Sanat Etkinlikleri yeni sezonunda açılış gecesinin ilk konuğu olan Recep Alper Çevirel hocamız ile Türk Musikisi sorunları üzerine bir röportaj yaptık.
Üsküdar 34 : Türk Musikisi'ndeki hedefleriniz nelerdir?
Recep Alper Çevirel : Türk Musikisi engin bir derya, engin bir deniz. Ben bu olaya alaylı değil de okullu gözüyle cevap vermek istiyorum. Bir eğitim konservatuarı bitirmenin, peşinden master yapmanın bir akademik sanatçısı olarak bu olaya bakmak istiyorum.
Hedef tabiki Türk Musikisini, öz musikimizi önce geniş kitlelere tanıtmak sevdirmek. Bu bizim için çok önemli. Türk Müziği osmanlı döneminden gelen ve bizim öz musikimizi oluşturan ve gerçekten dama taşları dediğimiz musikimiz. Geniş kitlelere yayıldığı sürece hem tanıtılacak hem de sevdirilecek, o insanlarda belki geçmişe özlemi bir nebze olsun içlerinde taşıyacaklar.
Ben bu yola çıkarken başlıca şu noktalara çok dikkat etmek istiyorum. Piyasada gerçekten belli belirsiz okullu veya okulsuz çok sanatçılar türedi.
Yani buradaki hedef bu işleri yapan insanlar ruhani duygular içerisinde bu eserleri dünyaya getirdiler. Sanki bu duygulardan biraz uzaklaşıyoruz gibime geldi. Olayı bir sanatsal faaliyetten tutup da ticari faaliyete çevirdiğiniz noktada bizim musikimiz biraz zarar görmeye başladı. Ticari anlamda bakılıyor müziğe, yani her parçanın bir bedeli, her konserin bir maliyeti ve her sanatçının da artık bir portföyü var. Bu konsept oturtulduğu zaman olay güzellikten çıkıp artık geceyi kurtarmaya, günü kurtarmaya maddi olarak gidiyor. Bu da Türk Musikisi'ne uzun yıllar zarar verdi. Türk Musikisi içki ile çok özleştirildi, rakı müziği denildi, alem müziği denildi. Ben buna inanılmaz karşıyım.
Kesinlikle Türk Musikisi'nin içkili ortamlarda asla icra edilmesini onaylamıyorum. Bu benim için çok önemli bir nokta. Ben insanları kültür merkezlerindeki kapalı konser salonlarına çekmeyi hedefliyorum. Buradaki hedef şudur; sadece oraya gelecek konuklar o gecenin solisti kim olursa olsun o gecenin programı ne olursa olsun sadece o geceye adapte olup o geceye kitlenip biz şuraya şu dinletiyi yada şu konseri gidiyoruz havasıyla girilirse sanki bana göre daha iyi bir birliktelik olur gibi geliyor.
Doğru işi yaptığınız sürece doğru okuduğunuz sürece çok bilinen bir eserde bile;
- Aaa böylemi okunuyordu hocam?
- Aaa ne kadar güzelmiş...
Yaşamak lazım güfteyi çok iyi bilmek lazım. Olayın içine girmek lazım ki bu işi bizde sevelim. Benim öğrencilerimi kazandığım nokta bu nokta oldu. Yani elektrik çok önemli insanlara vermiş olduğunuz Türk Müziği'nin o güzel elektriği o sinerjisi hocalarınızı vermiş olduğu o pozitif noktalar gençleri sizden uzaklaştırabilir de yakınlaştırabilir de.
Benim bu noktadaki en büyük hedefim, ben artık solo konserleri vermeye başladım ve bir buçuk sene önce ''Duygu denizi konserleri''olarak bu yola çıktım. Ben bu konsepti de kendim buldum ve noter tastiklidir. Recep Alper Çevirel Türk Müziği konserleri duygu denizi olarak. Ben geçen sene 6-7 tane konser verdim. Her konserde insanlara çağrıda bulundum. Her konserde insanların Türk Musikisi'ni sevmeleri için, Türk Musikisi'ni sahiplenmeleri için. En azından gençlerine kuzenlerine, yiğenlerine, torunlarına, çocuklarına bir kaç parçanında bu bizim öz müziğimiz bu bizim kendi kültürümüzden gelen bir müzik olması için sahne demeden solistlik yaptım. Hem bu işin müzikal siyaset dediğimiz bir çağrısını yaptım. Türk Müziğini üniversite çağına yirmili yaşlara çekmek zorunda olduğumuzu düşünüyorum.
2011 yılından itibaren yeni yeni gelecek projelerim ve konserlerimle birlikte ben çok çok daha iyi yerlere geleceğimi düşünüyorum. Çünkü hissettiricem bunu izleyicilerime. Recep Alper Çevirel'i kimse tanımıyor. Belki konserlerime bir çoğu çok tedirğin gelecekler...
Diyecekler ki;
- Kim?
- Ne yani?
Bu korkuyla yaşamıyor değilim. Ama kendime güvenmesem böyle çıkmazdım. Oradaki mesajlarıda konserlerime katılanlara vereceğim.
Üsküdar 34 : Bu projelerinizde belediyelerin dışında sizlere destek ve sponsor olan kişi veya kuruluşlar var mı?
Recep Alper Çevirel : Ben bir şirket yönetiyor olsam, Türk Müziği denildiğinde hani müzikal olarak şöyle bir dururum. Bir şirket olarak bu insanın konserinin katkısı bana ne olabilir diye düşünürüm. Ben zaten veriyorum bu parayı helal olsun. Şöyle söyleyeyim; Recep Alper Çevirel'e inanan insanlar istiyorum. Bu çok önemli ben para veripte 3-5 konsere gelmeyen ve beni tanımayan insanlardan o parayı alamam. Müzikal toplantıların dışında normal toplantılarda bile sizi ve Türk Müziği'ni savunabilmesini sağlamak, yani ben açıkçası parası olduğu kadar bu işi seven sponsorların da peşindeyim.
Aracısız bile cennete girilmez
Annemin güzel bir lafı vardı; ''Aracısız bile cennete girilmez'' derdi. İlla birisinin seni dürtmesi lazım vesile olması lazım. O bakımdan korkarımda senin bu güzel çevrelere girebilmen (büyük sponsor firmalardan destek alabilmek) için tabiki belediyelerin güzel insanların katkıları çok büyük olacak. Ben inanıyorum ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Üsküdar Belediyesi'nin bana bu konuda inanıp gerçekten beni sahiplenmesi hatta hatta Kadıköy Belediyesi de gündemde, olaya ben siyasi bakmıyorum. Türk Müziği misyonerliği olarak bakıyorum. Bugün bir siyasi parti değil tüm siyasi partiler olarak bakıyorum. Müzikde, sporda siyaset olmamalı. Bugün Mustafa Kara da dostum olmalı, x biride dostum olmalı. Müzik yapıyorum ben Türk Müziği. Bu insanlara sevdiriyorum müziği, ben ücra bir yere gittiğimde burası x partiyi tutuyor ben burada konser vermem diye bir lüksüm asla olamaz. İnsanları kucaklamak zorundayım. Ama atacağımız kurşunlarıda çok iyi seçmek zorundayız. Boşa harcayacağımız değil de yerine gidecek. Gerek sponsorluk olarak, gerekse belediyenin bizi destekleyeceği noktalarda. Belediye bana göre açık bir kapıdır. Belediye bana kapıyı ağzına kadar açmasada, kapıyı aralayan bir sektörlerdir. Kapıyı açamazken kapı aralanıp yürü ya kulum diye sana belediye diyecek. Ne yapacak, her zaman yanındayım diyecek. Ama senin konserlere gelen insanlardan seni takip eden büyüklerinden, iş adamlarından birazda senin cazibeni kullan diyecek. Burada bizim cazibemiz ön plana çıkacak. Ben Mustafa Kara'nın kapısını çalıpta benim şu konserim şu kadara maloluyor. Ya başkanım siz Türk Müziği'ni seviyorsunuz para... Böyle bir şey olamaz!. O zaten sizin reklamlarınızı bastırılan binlerce broşürlerde yapıyor.
İsim hakkı burada çok önemli Türkiye'de kaybetiğimiz nokta o. İsim varsa menajer kabul ediyor. Yada çevren çok iyiyse, yoksa dur sana diyor. Dur sana belki çok zaman kazandırıyor, seni ilerletmiyor. İşte ben kendimi inandırdım. İnternette ve değişik alanlarda beni tanımayan insanlara bile kendimi inandırdım.
Üsküdar 34 : Son olarak sizi sevenlere ve dinleyicilerinize mesajınız nedir?
Recep Alper Çevirel : Benim burada üç tane mesajım olacak;
Birincisi Türk Musikisi bir kere eğlence müziği değildir. Bu çok önemli tabiki bunun içinde eğlence var, tabiki bunun içinde insanları hoş tutmak insanları belli bir ortamdan kurtarmak var. Ama asla eğlence müziği değildir.
Türk Musikisi bir tribün müziğide değildir. Bunların altını özellikle çiziyorum. Bizim gerçekten bir futbol sahasındaki bir izleyiciye değil, bizim Türk Müziği'ni seven gerçekten çok elit bir tabakaya ihtiyacımız var. Çizgi çok önemli ben bu çizğiyi çok iyi sağlıyorum. Ben Türk Müziği'ni çok iyi bir kulvara taşımak için bu yola gidiyorum. Artı gençlerin bu işi sahiplenmesini istiyorum. Bunda da büyüklerimizin çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.
Üçüncüsüde sevmeyen bir insanın Türk Müziği'ni ve tanımadığı bir sanatçıya karşıda da ön yargılı olmasın. Ben bu yola çıkarken Türk Müziği'ndeki ön yargıyıda gerçekten atom parçalanması gibi düşünüyorum. Bunu ortadan kaldırmak üzere yola çıktım. Recep Alper Çevirel bana göre çok meşakkatli bir yola girdi. Benim gibi belki birçok arkadaşımız var ama korkarım ki benim üzerime çok yük bindi. Onlar biraz popüler değil belki çevresel belki girişken olarak. Benim hakikaten fan kulübümden, hayran sayfamdan, bestekarlığımdan, hocalığımdan, solistliğimden, şefliğimdem. Allaha binlerce şükürler ediyorum. Bu kadar donanımlı bir insanın tanınmaması noktasında ben bu zincirleri kırıp bu yola çıktım. Recep Alper Çevirel bana göre Türk Müziğinde yeni bir soluk ama piyasa olarak değil. Yeni olmamasına rağmen, proje olarak yeni girdi. İnşallah insanları yanımıza çeker, inşallah güzel konserler yaparız. Başta gençler olmak üzere ve musiki dostları olmak üzere Belediyelerimizinde aracılığıyla hakikaten bu işi seven parası olduğu kadar, önce yüreklerini de bu işe sokan abilerimizin, büyüklerimizinde olduğu inşallah sponsorlu çok nezih ve kaliteli konserlere de imza atarız. Bu kalitenin içinde bir de parantez açıcam, bunda yerel basın ve normal görsel basında çok önemli tabi buna da çok dikkat etmek gerekiyor. Çünkü bunlardır bizleri belli bir yerden alıp belli bir yere getirecek olan ve çok önemli perde arkası güçler olduklarını düşünüyorum.
Üsküdar 34 Haber Sitesi olarak Üsküdar Belediyesi Kültür ve Sanat Etkinlikleri yeni sezon açılışı gecesinde çok güzel bir konser vererek Üsküdar'dan Türk Musikisi ve Türk Müziği sevenlere seslenen Recep Alper Çevirel hocamızla yapmış olduğumuz bu röportajda bize yapmış olduğu samimi açıklamalara çok teşekkür ediyoruz. Kendisine girmiş olduğu bu yolda başarılar diliyoruz.
Üsküdar 34 - Röportaj