Statik ömrünü tamamladığı gerekçesiyle yıkılıp yenisi yapılması planlanan Üsküdar Altunizade'deki, Marmara İlahiyat Camisi'nin ''yıkım'' kararının ardındaki asıl nedenin ''protokol'' olduğu anlaşıldı.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Raşit Küçük, uygulama camisi olarak kullandıkları caminin ''protokol camisine'' dönüştüğüne işaret ederek, şunları söyledi:
Tehlikeli olan minareler
''Burayı protokol camisi olmaktan kurtarmak istedik. Yol kapanıyor, insanlar bizden kaynaklanıyor sanıyor. ?Karacaahmet'e bir cami yapılırsa kurtuluruz' dedik, yine buraya geliyorlar. ?Cami statik ömrünü tamamladı' deniyor. Bu tehlike arz eder tarzında bir rapor değil. Yoksa namaz da kıldırmamamız gerekir. Yıkılacak olan minareleriydi. Caminin ön tarafında da 6.5 üzerinde depremde tehlike olabileceği söylenince gönlümüze şüphe düştü. Hem üniversitenin hem protokol camisi gibi topluma açık oluşu nedeniyle daha ciddi ele almamamız lazım diye düşündük.''
Deprem yönetmeliğine uyacak
Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara da, caminin yıkılıp yenilenmesinin tek nedeninin ''statik rapor'' olmadığını söyledi. Kara, şu açıklamayı yaptı: ''Cami, 1999 öncesi yapılar gibi yeni deprem yönetmeliğine uygun değil. Asya yakasının protokol camisi haline geldiğinden yetersiz kalıyor. Cami bir hayırsever yoluyla yeniden yapılacak. Otoparklar, sosyal donatı alanları ve konferans salonları olacak. Cami trafiği rahatlamış olacak. Rahat bir cenaze namazı kılınacak.''
Kolonlar projeye uygun değil
30 yıllık cami, Maliye'ye ait 6790 metrekarelik alanda, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi bünyesinde, eğitim amaçlı uygulama camisi olarak kullanılıyordu. Tokyo, Berlin, Melbourne, Aşkabat camilerini yapan Mimar Hilmi Şenalp de, camide korozyon (aşındırma) tehlikesi bulunduğunu, ''Kıble kısmında'' çökme olduğunu öne sürdü. Şenalp, İTÜ ile birlikte 4 yıl önce yaptıkları incelemede çatlaklar gördüklerini belirtip ''Zemin katındaki kolonlar projeye uygun değil'' uyarısında bulundu.
Hürriyet