AK Parti Üsküdar İlçe Teşkilatı'nın Geleneksel olarak düzenlediği ''İş Adamları Yemeği'' Devlet Bakanı ve Başmüzakereci İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Egemen Bağış ve AK Parti Genel Merkez SKM Başkanı Mustafa Ataş'ın katılımıyla gerçekleşti. 22 Mayıs 2011 Pazar akşamı, Cemile Sultan Korusu İTO Tesisleri'nde düzenlenen yemeğe İlçe Başkanı Sinan Aktaş ve Yönetim Kurulu Üyeleri ev sahipliği yaparken, çok sayıda davetli iş adamı geceye katılım gösterdi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Türkiye'nin parmak hesabı yapmaktan başka hesap uzmanlığıyla alakası olmayan bir ana muhalefet lideri var'' dedi.
Bağış, yaptığı konuşmada, son 9 yılda en büyük yatırımı demokrasiye yaptıklarını, bir ülkede demokrasi topal olursa ekonominin de felç olacağını söyledi.
AB sürecinde çok önemli çalışmalar yaptıklarını kaydeden Bağış, şöyle devam etti:
''3 Kasım 2002 ile Aralık ayı AB zirvesi arasında AB üyesi 14 ülkeyi ziyaret ettik. BM Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri olan Çin, Amerika ve Rusya'yı da ziyaret ettik. O güne kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanları, cumhurbaşkanları bu ülkelere gidip üst düzey yetkililerle görüşemeden dönerdi. Biz, iktidar partisinin genel başkanıyla, başbakan olmamasına rağmen bu ülkelerin hepsinde el üstünde kabul gördük. ABD'de Beyaz Saray'a da girdik, Rusya'da Sayın Putin ile de görüştük, Çin'de Komünist Partisinden genel sekreterle de, devlet üst düzey yönetimiyle de görüşmeler yaptık. AB üyesi 14 ülkenin tamamında genel başkanımız adeta bir devlet başkanı gibi saygı gördü. Çünkü o ülkelerde gerçekten demokrasiye inanç vardı, saygı vardı, halkın iradesine, Türk milletinin seçmiş olduğu liderine çok büyük hürmet vardı. Bazen o günleri anımsıyorum. O tarihlerde sayın genel başkanımızın başbakan muamelesi görmediği tek bir ülke vardı, o da Türkiye'ydi. İktidarda olmamıza rağmen, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı onun en yakın dostu, kardeşi olmasına rağmen, devletin içerisinde odaklanmış birtakım direnç mekanizmaları maalesef saygısızlık göstermeyi kendilerinde bir maharet olarak kabul etmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının seçmiş olduğu liderin katıldığı toplantılarda saygısızlık yapmayı veya gittiği yollarda birtakım engeller çıkarmayı marifet saymışlardır.''
''KONYA'YA DENİZ GETİRME ZİHNİYETİNİ YENİDEN HORTLATACAKLAR''
Bağış, konuşmasında, kendisine çok espritüel gelen bir anekdotu paylaşmak istediğini belirterek, şunları söyledi:
''Türkiye'nin parmak hesabı yapmaktan başka hesap uzmanlığıyla alakası olmayan bir ana muhalefet lideri var. Namı diğer 'Çakma Gandi' Bay Kemal, kendi partisinin bir seçim koordinasyon merkezinin açılışını yaparken ekrana ilçe başkanlarının resimlerini yansıtıyorlar ve orada kendi Bayrampaşa ilçe başkanının adı okunurken bizim Genel Merkez Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanımız, 9 yıldır da İstanbul milletvekili olan sayın Mustafa Ataç'ın fotoğrafını yansıtıyorlar. Bu CHP'liler kendi ilçe başkanlarını bile tanımıyorlar, milleti nereden tanısınlar.''
CHP'nin bütün teşkilatlarına bir yazılı talimatname gönderdiğini kaydeden Bağış, şöyle konuştu:
''Aman, iki konuda bütün teşkilatları uyarıyoruz. Birincisi, 'aman kürk giymeyin'. Ya zaten Haziran ayındaki seçimin Mayıs, Haziran ayındaki çalışmasında kürkü olan bile giymez. Öyle bir talimata neden ihtiyaç duyduklarını ben anlamakta zorlandım. İkinci talimatları daha da vahim, 'Milletin önünde kolonyalı mendille ellerinizi silmeyin'. Milletten bu kadar kopukluk olabilir mi? Bu milleti bunlar kirli zannediyor. Halbuki bilmiyorlar ki, millet onlardan daha temiz, daha hijyen. Ama Türkiye'nin bütün kolonyalı mendillerini toplasa CHP mantalitesi, demokrasimize yaptığı saldırılardan oluşan lekeleri temizlemeye yetmez. Bunların sicili bozuk.''
Bağış, ana muhalefet partisinin hiçbir mantığı olmayan vaatlerle bu ülkenin güzel insanlarını kandırabileceğini zannettiğini kaydederek, ''Herkese maaş dağıtacaklarmış. Herkese 600 lira verirlerse asgari ücretle çalışacak kimi bulursunuz? Ayıp olmasa gebeliği üç aya indiren vaatlerde bulunacaklar, Konya'ya deniz getirme zihniyetini yeniden hortlatacaklar, futbolda ofsaytı kaldıracaklar. Bunların aklı bunlara eriyor'' şeklinde konuştu.
Türkiye'nin nerelerden geçtiğini herkesin çok iyi bildiğini dile getiren Bağış, ''Türkiye'nin hazinesi belini ne zaman doğrulttuysa ardından CHP'nin koalisyon ortağı olduğu bir dönemde o hazineler boşalmıştır. Onun için millet bir daha bu CHP mantalitesine iktidar teslim etmez'' dedi.
''IMF BAŞKANLIĞI İÇİN ÜÇ TÜRK'ÜN BİRDEN ADI GEÇİYOR''
Türkiye'nin artık dünyanın sıkışık, sorunlu ülkelerinin yardım istediği bir ülke olduğunu belirten Bağış, ''Bakın IMF başkanlığı için isimler tartışılıyor, üç Türk'ün birden adı geçiyor. Bugün bir gazeteci arkadaşım, 'Sayın Ali Babacan ve Mehmet Şimşek'in adaylığı konusunda ne düşünüyorsunuz?' diye sordu, ikisi de çok büyük bir başarıyla bu görevi yaparlar. Üçüncü aday olan Kemal Derviş, adaylıktan çekildiğini ilan etti. 'Hem Ali Babacan bu işi hakkıyla yapar, hem sayın Mehmet Şimşek bu işi çok iyi yapar. Ama IMF böyle bir kıyağı hak etti mi bilmiyorum' dedim. 'Bu kadar maharetli ekonomistlerimizi biz IMF'e kaptırır mıyız bilmiyorum' dedim'' şeklinde konuştu.
Bağış, son küresel kriz döneminde bütün Avrupa ve Batı ülkeleri çok ağır reçeteleri uygulamaya koyarken, maaşları indirirken, sosyal güvenlik konusunda indirimlere giderken, emeklilik yaşını artırırken, Türkiye'de buna benzer hiçbir kemer sıkma politikasını uygulamak zorunda kalmadıklarını söyledi.
Artık Türkiye'nin kendi askeri projelerini yaptığını ifade eden Bağış, ''Kendi tankının modernizasyonunu kendi yapıyor. İsrail'e muhtaç bir ülke kalmadı artık. Kendi insansız uçağını, kendi helikopterini, kendi savaş uçağını, kendi denizaltısını, kendi uydusunu, kendi piyade tüfeğini yapıyor. Şu anda dünyadaki 100 büyük savunma sanayi kuruluşu arasında Türkiye'nin firmaları da var. Bugün Malezya'nın zırhlı tekerlekli araçlarını, Birleşik Arap Emirlikleri'nin sahil güvenlik botlarını, Suudi Arabistan'ın zırhlı araç modernizasyonunu, Hollanda'nın alçak irtifa hava savunma sistemini, Pakistan'ın F16 modernizasyonunu, Güney Kore'nin pilot eğitim simülasyonunu Türkiye üretiyor'' diye konuştu.
Türkiye'nin geldiği noktanın bu olduğunu vurgulayan Bağış, ''Ama Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız olan maalesef ülkemiz içinde birtakım direnç odakları var. Bugüne kadar hep 'ama-yasa' zihniyetiyle her şeyi yasalarla engellemeye çalışmışlar. Bu ama-yasacılıktan bu ülkeyi kurtarıp, sivil bir anayasaya kavuşturmak da inşallah ustalık döneminde bu ülkeye yapacağımız önemli hizmetlerden bir tanesi olacak'' değerlendirmesinde bulundu.
Bağış, Türkiye'de gerçekten milli iradenin güçlenmesi konusunda çok önemli adımlar atmada ısrarlı olduklarını dile getirerek, ''Sayın Çakma Gandi, 'Hesap uzmanı olunmaz, hesap uzmanı doğulur' demiş. Ama ben şuna inanıyorum, siz değerli iş adamlarımızdan daha hassas hesap uzmanı olamaz'' dedi.
Üsküdar 34
