Ayasofya giriş kapısına 10 metre mesafede, yol düzenleme çalışmaları sırasında tesadüfen ortaya çıkan çeşme için İstanbul Arkeoloji Müzesi kazı çalışmalarına başladı. Uzmanlara göre bu, Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde tılsımlı sütunların yerini tarif ederken söz ettiği Çukurçeşme olabilir. İstanbul'da nereye elinizi atsanız bir tarihe dokunuyorsunuz. Metro ve Marmaray kazıları buna en çarpıcı örnekler arasında. Her kazılan yerde İstanbul'un bir dönemine denk gelmek mümkün. Üsküdar'da kayıp liman, Yenikapı'da onlarca batık, Sirkeci kazılarında erken Bizans kalıntıları bunu en çarpıcı örneğini oluşturuyor.
Son olarak Ayasofya Müzesi'nin giriş kapısına 10 metre mesafedeki meydan düzenleme çalışmaları sırasında tarihi bir çeşme ortaya çıktı. Tesadüf eseri bulunan çeşmeye ait ilk görüntüleri Radikal ele geçirdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın da yerinde inceleme yapması beklenen tarihi çeşmenin bugüne kadar kaynaklarda da pek izine rastlanılmadı. Çeşmeyi yakından gören sanat tarihçi Yrd. Doç. Dr. Haluk Çetinkaya ''Fatih Belediye Başkanı ile birlikte meydandan açılan delikten bir merdivenle aşağıya indik. Yerinde yapılan inceleme neticesinde İstanbul'da başka örneklerini de bildiğim 7 gözlü bir 16. yüzyıl çeşmesi olduğu anlaşılmıştır'' dedi.
Şimdi ne olacak?
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü'ne bağlı arkeologlar tarafından bilimsel kazılar yapılarak çeşmenin tümü ortaya çıkarılacak. Hazırlanacak raporlar İstanbul 4 Numaralı Koruma Kurulu'na iletilecek. Koruma Kurulu tarihi çeşmeyinin ya yerinde korunmasına karar verecek ya da çeşme sökülerek meydanın üstüne taşınıp korunacak.
Uzmanlar ise Ayasofya Meydanı'nın tamamen kazılmasından yana tavır sergiliyor. Bu görüşe göre, bütün meydan arkeologlar tarafından kazılmalı. Buluntular meydanın denize bakan tarafında Four Seasons Otel tarafında kalan ve yıllardır bir türlü bitirilemeyen Bizans Sarayı kazısı kalıntıları ile birleştirilmeli ve böylelikle büyük bir arkeolojik park oluşturulmalı.
Çeşme ve tılsımlı sütunlar
Evliya Çelebi'ye göre Çukurçeşme'nin yakınında, Ayasofya'nın güneyine düşen bir alanda, üzerinde dört büyük meleğin heykelleri bulunan dört adet büyük beyaz mermer sütun bulunuyordu. Her biri dört ana yöne bakan melek heykellerinden o sene doğu yönüne bakan Cebrail heykeli kanatlanıp çığlık atarsa bolluk, batıya bakan İsrafil heykeli çığlık atarsa kıtlık ve pahalılık, güneye bakan Azrail heykeli çığlık atarsa veba salgını ve kuzeye bakan Mikail heykeli çığlık atarsa o yönden büyük bir kahraman çıkagelirmiş. Yine Çelebi'ye göre bu tılsımlı sütunlar Hz. Muhammed zamanında bir depremde yıkılmıştı.
Radikal