Kurban bayramı geldi çattı. Bir kısmımızın evine kendi kestiğimiz kurbanın eti girerken bir kısmımızın evine ise Hz. Peygamber sünnetine uyarak dağıtılan kurbanın eti girdi. Peki kurban eti nasıl değerlendirilmeli, hangi kısmını nasıl kullanmalıyız?
Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah'ın adını ansınlar. Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız ulaşır buyruluyor Hac Suresi 28. ve 37. ayette. Her sene kurban döneminde Allah'ın bu emirlerine uyarak Müslüman âlemi kuran kesiyor, kurban bağışında bulunuyor. Peki kestiğimiz kurbanın etini nasıl değerlendirmeliyiz?
Bu soruya dini boyutuyla bir de ''et'' boyutuyla baktık. İşin uzmanlarına danıştık. Üsküdar müftüsü Mehmet Vefa Özdemir ile dinen nasıl değerlendirilmeli konusunu konuşurken Fatih Kadınlar pazarının en meşhur ocakbaşılarından biri olan Sur Ocakbaşı'nın ustası Orhan Atar ile de eti evde nasıl değerlendirebilirizi konuştuk.
KURBAN ALLAH'A YAKINLAŞMAKTIR
Kurban çok eski bir ibadet. Hz. dem'in ooğulları arasında geçen olay bunun kanıtı.Ama halkımız arasında en çok bilinen olay ise Hz. İbrahim'in oğlunu Allah'a kurban etme olayı. Bu olay bütün dinlerde kabul ediliyor ve bu olay üzere bütün dinlerde kurban ibadeti bulunuyor.
Üsküdar Müftüsü Mehmet Vefa Özdemir, kurbanın Allah'a yakınlık kazanmak için yapılan bir ibadet olduğunu kelime anlamıyla da buna karşılık geldiğini söylüyor. Kurbanı ''Çok eski bir ibadettir ve Allah'a yakınlaşmayı ifade eder. Zaten yakınlık kazanmak için ibadet ederiz. Geçmiş dinlerde çok farklı şekillerde kurban ibadeti uygulansa da tevhid dininin son hali olan İslamiyet'te belli bir dönemde, belli bir niyetle belirlenmiş hayvanların Allah rızası için boğazlanmasıdır.'' şeklinde tanımlıyor Müftü Özdemir.
Kesilecek hayvan ve etiyle ilgili de bilgiler veriyor Müftü Özdemir. İmkan meselesi olan kurbanın imkanlar doğrultusunda en iyisinden olması gerektiğini söylüyor. ''Çünkü kurbanda asıl olan hayvanın kesilmesidir. En yüce ve en sevdiğimiz varlığa sunulan bir kurban olacağı için de imkanlar doğrultusunda en iyisinden kesmek gerekir. Ama sonuçta ortaya çıkan bir et vardır. Bu eti de kurbandan ortaya çıkan mutluluğu paylaşmak amacıyla paylaşmak en doğrusudur.''
HZ. PEYGAMBERİN SÜNNETİ
Et paylaşımıyla ilgili Hz. Muhammed'in sünnetinden de bahsediyor Müftü Mehmet Vefa Özdemir. ''Kurban eti olabildiğince ihtiyaç sahiplerine dağıtılmalıdır ama sünnet şudur et üç parçaya ayrılır. Bir parçası ihtiyaç sahibi fakirlere, bir parçası ihtiyaç sahibi olmasa da komşulara, akrabalara, diğer parçası da aileye, eve ayrılır. Bu idealidir ama kişinin bulunduğu duruma göre değişir. Etrafında çok fakir varsa hepsini de dağıtabilir ya da sadece komşularına dağıtır.''
Bir gereklilik olmadığından fakat ideal bir ölçü olduğundan bahseden Özdemir son zamanlarda yaşanan Van depremi ve Somali'deki açlık sıkıntısına da yardım edilmesi gerektiğini fakat önceliğin yakınımızda olduğu ve bizim sorumluluğumuzda bulunan bir yer olduğu için Van'dan yana olması gerektiğini söylüyor.
BUDU KAVURMA YAPIP ZİYAN ETMEYİN
Kadınlar Pazarı Fatih'in en önemli yeme içme mekânlarından. Birçok ocakbaşı ve restoranın bulunduğu Kadınlar pazarının en meşhur mekânlarından biri ise Sur Ocakbaşı. Ocakbaşının ustabaşı Orhan Atar hangi hayvanın etini nasıl değerlendirebiliriz, hangi bölgelerden ne yapılır konusunda bilgiler veriyor. Tabi ki meslek sırrı noktalarını söylemiyor.
Kurban bayramının ilk günün vazgeçilmezi kavurmadır. Hatta bazen ilk öğünde yapılır ve yenir. Orhan usta kavurma için gerdan ve boyun etinin ideal olduğunu söylüyor. ''Budu sakın kavurma yapmayın ziyan edersiniz. Budu kuşbaşı yapıp dipfrize atmak daha iyi olur. Taze yemeklerde yıl boyu kullanılabilir. Büyükbaşın budundan da rosto yapılırsa daha güzel olur.''
Eğer kavurma kuzudan yapılacaksa bir damla bile su konmasına karşı Orhan Atar. Hatta kuzudan kavurma yapıp dondurmayı ve yıl boyunca kullanmayı daha uygun buluyor ama 3-4 ay içerisinde tadının aynı kalmaması bir sıkıntı. Sucuk yaptırmak isteyenlere ise kaburga ve gerdandan yapılmasını öneriyor. Büyükbaş kesenlere Arnavut ciğeri, küçükbaş kesenlere ise büyük parçalar halinde ızgara yapmayı öneriyor.
Yeni Şafak