Ferdi isteyerek askere gitti. 15 ay sonra ise 'psikoz' teşhisi konulup gönderildi. İddialar ciddi: Dövüldü, aç bırakıldı, elinde sigara söndürüldü.
Üsküdar'da zemin kattaki evde annesi, anneannesi ve akrabaları, 21 yaşındaki Ferdi'yi yeniden hayata döndürmenin mücadelesini veriyor. Çünkü Ferdi, askerden döndüğünden beri sigarayı üç pakete çıkarmış, pek fazla konuşmuyor. Sık sık ayağa kalkıp salonla oda arasında geziniyor. Bazen durup, asker selamı veriyor. Annesinin anlattığına göre, üzerinde sigara söndürüldü, dövüldü, aç bırakıldı. Sonunda da 'organik olmayan psikoz' teşhisi konularak ailesine teslim edildi.
Ferdi Aydenk, 15 ay önce askerliğe giderken, omuzlar üstünde uğurlandı. Askere gitmeyi kendi istedi. ''Vatan sevgisinden gittim'' diyor. Annesi Ferdi'nin askere gitmeden önceki ve geldikten sonraki halini şöyle anlatıyor: ''Son derece neşeli ve hareketli bir çocuktu. Lisede başarılı bir öğrenciydi. Üniversitede işletme birinci sınıfta okurken tecilini bozdurup askere gitti. Şu anda okuluna devam edecek halde değil. Bir bebek gibi bakıma muhtaç. Tek başına hareket edemiyor. Tuvalete girmeye bile korkuyor, onunla birlikte tuvalete giriyorum. Korkuyor, sürekli korku içinde. Benim yattığım odada yatıyor, 'yanımdan gitme anne' diyor. Tedavi görüyor. Ne olacağı belli değil. Hiçbir düzelme belirtisi yok.''
TBMM'ye başvurdu
Anne Coşkun geçen hafta www.askerhaklari.com sitesi ekibiyle beraber ziyaret ettiği TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na verdiği dilekçede, oğlunun öyküsünü anlattı. Ferdi Aydek, geçen yıl şubatta askerlik görevine başladı. Acemi birliğini Bilecik Söğüt'te yaptı. Anne Bilecik günlerini şöyle anlattı: ''Bilecik'te bulunduğu sürede bölük komutanı Serkan'ın içtimalarda sürekli olarak telsizle kafasına vuruyormuş, sürekli başında ağrı vardı 4-5 ay boyunca Ferdi'nin. Oğlum asıl kötü muameleyi ise Bitlis'te görmüş.'' Ferdi, mayısta gönüllü jandarma er olarak Bitlis'e gitti. Mutki'ye bağlı Geyikpınar Jandarma Karakolu'na düştü. Ferdi'nin, annesine aktardığı iddiaya göre, bu süreçte yoğun şiddete maruz kaldı. Örneğin; 'Ömer' adlı bir kişi elinde sigara söndürdü. Adını vermediği 4-5 kişi tarafından yere yatırılıp boğulmak istendi. İddiaların devamı daha da ürkütücü: ''Karnına tekme yemişti, karnının sağ tarafı mosmordu. Ağustosta izne geldiğinde gördüm. Darbelerin etkisiyle olsa gerek tuvaletini tutamıyordu. Oğlumu birkaç defa hastaneye götürmüşler. Neden götürüldüğünü bilmiyorum. Komutanı da söylemiyor. Komutanı Mustafa Sarı, 'Şikâyet ediyorsun' diyerek herkesin içinde dövmüş Ferdi'yi. 'Bana canı sıkıldıkça tokat atıyordu' diyor Ferdi.''
GATA'da tedavi gördü
Ayrıca Coşkun, oğluna sürekli nöbet tutturulduğunu, annesiyle telefonla konuştuğu sırada kendisiyle dalga geçildiğini ve gece uykusundan uyandırıldığını ileri sürüyor: ''Oğlumla çok uğraşmışlar. Üst devrelerden A.G., küfrediyormuş. A.Ç. tehdit etmiş. 'Askerliğin bitsin, seni gelip İstanbul'da bulucam. Ananı da seni de...' diye küfürlü bir söz yazmış Ferdi'nin Facebook hesabına. Hâlâ duruyor.'' Ferdi, geçen ekimde 'sosyal izolasyon ve kendi kendine konuşma' belirtileri üzerine komutanınca Bitlis Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Ardından ailesinin yanına gönderilerek, GATA'ya yatırıldı. Kendisine 'organik olmayan psikoz' tanısı konuldu.
Komutan: Zaten sorunlu gelmişti
Ferdi'nin askerlik yaptığı Mutki Geyikpınar Jandarma Karakol Komutanı Başçavuş Mustafa Sarı, Radikal'in ''Niye bunlar başına geldi?'' sorusuna karşılık, öteden beri sorunlu bir askerle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Sarı, ''Ferdi geldiği günden beri arkadaşlarıyla sorunlar yaşıyordu, arkadaşlarına küfürler ediyordu'' dedi. Şiddet gördüğü ve aç bırakıldığına dair Sarı şu açıklamaları yaptı: ''Aslı astarı yok, o çocuk ne dediğini bilmiyor. Gerekli mercilere açıklama yapacağım. Ben annesine, acemi birliğinden geldiği günden beri çocuğuyla ilgili sorunların olduğunu söyledim. Ama annesi inanmadı, basite aldı. O söylenen iddialarla ilgili gelip askerlerle görüşsünler. Benim vicdanım rahat.''
Stanley Kubrick'in bol ödüllü filmi
Stanley Kubrick'in 1987 tarihli filmi, Vietnam'a gidecek askerlerin eğitimiyle başlar. Film, bu eğitimde askerlerin psikolojisinin nasıl bozulduğunu, kişiliklerinin nasıl ezildiğini anlatır. Eğitime uyum sağlayamayan bir asker komutanından ve arkadaşlarından şiddet görür. Hakarete uğrar. Sonunda da psikolojisi bozulup intihar eder. Film, Vietnam sendromunun savaşta değil eğitimde 'kazanıldığı'nı anlatır.
Radikal