Futbolda şike duruşmasında tutuklu bulunan Giresunspor Asbaşkanı ve Üsküdar Belediye Meclis Üyesi Coşkun Çalık savunmasının ardından tahliye edildi.
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen futbolda şike duruşmasında 23 tutuklu sanığın savunması tamamlandı. Mahkeme Heyeti, Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, altyapı koordinatörü Cemil Turan, Eskişehirspor'un eski teknik direktörü Bülent Uygun, Sivasspor'un başkanı Mecnun Otyakmaz, Giresunspor Asbaşkanı Coşkun Çalık, Giresunspor Başkanı Ömer Ülkü ve masör Mehmet Yenice'nin tahliyelerine karar verdi. Başta Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım olmak üzere 16 sanığın tahliye talepleri ise reddedildi.
Tahliye kararları suç vasfının değişme ihtimali dikkate alınarak verildiği belirtildi.
Tahliye edilmesine karar verilen sanıklar böylece 232 gün sonra özgürlüklerine kavuştular. Tahliye olan 7 ismin önümüzdeki saatlerde Metris Cezaevi'nden serbest bırakılmaları bekleniyor.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, bundan sonraki duruşmanın 26-30 Mart tarihlerinde yapılacağını açıkladı. 4 gün sürecek olan duruşmada tutuksuz sanıkların da ifade vereceği açıklandı.
Mahkemede tahliye taleplerinin yanı sıra bazı ara kararlar da aldı.
İŞTE ALINAN ARA KARARLARDAN BAZILARI;- Olgun Peker'in diplomasiyle ilgili Bulgaristan'a yazı yazılmasına, şirketlerin hissedarlarının çıkarılması, 2011'de yurtdışına giriş çıkış belgelerinin çıkarılmasına,
- Giresun'da alınan bazı tanıkların ifadelerinin alınması isteniyor.
- Olgun Peker'in şirketlerinin hissedarlarının çıkarılmasına istenmesine,
- Olgun Peker'in 2011 yılına ait yurtdışına giriş çıkış belgelerinin istenmesine,
- Serdar Kulbilge'nin eşinin hesapları için yazı yazılmasına
- Muğla Cezaevi'nde yatan Cihan Oskay'ın tanık olarak dinlenmesine,
- İbrahim Akın'ın iletişim tespit tutanaklarının istenmesine,
- Tutuksuz sanıklar Ali Yıldırım avukatlarına ek savunma süresi verildi.
- Bazı sanıkların cep telefonlarının iadesinin değerlendirilmesine,
- Yayıncı kuruluşlara yazı yazılacak ilgili maçların görüntülerin istenmesine
- Olgun Peker için Gİresun'a yazı yazılıp hangi tarihlerde başkanlık yaptığı bilgisi istenecek.
- Trabzonspor ve İStanbul Bşb ile ilgili ne kadar prim verildiyse, bununla ilgili banka bilgileri belgelerin istenmesine
- Yıldırım Demirören'in tanık olarak dinlenilmesine,
- İddianamedeki bazı özel hayata ait bölümlerin çıkarılması,
- Bütün sanıkların seyir yasaklarının kaldırılmasına karar verildi.
Fenerbahçeli taraftarlara biber gazı
Bu arada Aziz Yıldırım'ın serbest bırakılmamasının ardından Çağlayan Adliyesi önündeki taraftarlarla polis arasında gerginlik yaşandı. Polis taraftarlara biber gazıyla müdahale etti.
TÜM DETAYLARIYLA DURUŞMA
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda faaliyet gösteren özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Olgun Peker, Aziz Yıldırım, Mecnun Odyakmaz, İlhan Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu ve Tamer Yelkovan'ın da aralarında bulunduğu 23 tutuklu sanık katıldı.
Duruşmada, 5 tutuksuz sanık da hazır bulundu.
''Hayırlı karar alabiliriz'' demedim
Nitekim Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin ''Bize 4-5 saat zaman verirseniz, hayırlı karar alabiliz'' dediği açıklandı. Ancak çok geçmeden Ekinci öyle söylemediğini ifade etti. Mahkeme Başkanı, ''Hayırlı karar demedim, umarım sağlıklı bir karar çıkar dedim'' şeklinde konuştu.
Kimler savunma yaptı?
Önce Fenerbahçe Kulübü Mali İşler Müdürü Tamer Yelkovan ifade verdi. Yelkovan ''Emniyet'te darp edildiğini'' söyledi.
Daha sonra tutuklu sanıklardan Yusuf Turanlı'nın savunmasına geçildi. Turanlı, İbrahim Akın'a verdiği torbada forma olduğunu belirtti.
Tutuklu sanıklardan Ali Kıratlı ise savunmasında tape'lerdeki konuşmaların kendi işiyle ilgili olduğunu ifade etti.
Sivasspor eski yöneticisi Ahmet Çelebi şike yapmak için çalıştığı iddialarını reddetti.
Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz ise Trabzonspor ve Fenerbahçe'yi kastederek ''İki tarafa da aynı konuşmayı yaptım. Aksi ispatlanırsa hayatıma son veririm, bu kadar netim'' diye konuştu.
Tutuklu sanık Bülent İbrahim İşçen, iddianamede ''Kelebek Operasyonu''ndan yargılandığının yazıldığını, ancak söz konusu davadan beraat ettiğinin yer almadığını söyledi.
Tutuklu sanık Abdullah Başak da savunmasında, ''Örgüt'' suçlamasını kabul etmediğini, kimseyle örgütsel bir bağlantısı da bulunmadığını söyledi.
Tutuklu sanık Bülent Uygun, ''Teşviki önleyen biri iken şimdi şikeci konumuna düştüm. Davanın seyri başka yerlere taşındı. Maç satmayan adamlar maç satar oldu'' dedi.
Tutuklu sanık Sami Dinç de savunmasında, burada 8 ay önce kaybettiği hayatını kazanmaya çalıştığını ifade ederek, ''Ama sadece 10 dakikam var. Hakkımdaki tek delil tapeler ve onlar da hukuka aykırıdır'' dedi.
Savcı tahliye istedi
''Futbolda şike'' iddialarına ilişkin görülen davada Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıklardanFenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu ile Mehmet Yenice ve Coşkun Çalık'ın tahliyesini talep etti.
''Futbolda şike'' iddialarıyla ilgili davada 26 Mart tarihinden itibaren savunmaların alınmasına 4 gün daha devam edilecek.
Mahkeme Şekip Mosturoğlu, Bülent Uygun, Mecnun Odyakmaz, Coşkun Çalık, Mehmet Yenice ve Cemil Turan'ın tahliyelerine karar verdi. Bu kişilerin seyir yasakları da kaldırıldı.
Mahkeme ayrıca şike olduğu iddia edilen maçların görüntülerini yayıncı kuruluştan talep etti.
SAVUNMALAR
Tamer Yelkovan: ''Emniyette darp edildim''
Fenerbahçe Kulübü Mali İşler Müdürü Tamer Yelkovan, 'Ayşe tatile çıksın' sözünü söylediğini hatırlamadığını belirterek, ''Bu soruyu Emniyette de sordular. Ancak hatırlamadığımı söyledim. Bu nedenle baskı yaptılar ve küfredip darp ettiler'' dedi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasına alınan Tamer Yelkovan, hakkındaki hiçbir suçlamayı kabul etmediğini, hukuk dışı bir iş yapmadığını belirtti.
Yelkovan, kimseden hukuk dışı bir talimat almadığını, bugüne kadar hiçbir örgüte üye olmadığını ve bağlantısının da bulunmadığını belirterek, hakkındaki ''dolandırıcılık, şike, teşvik, örgüt'' suçlamalarını reddetti.
İddianamede tapelerde yer alan ''Ayşe tatile çıksın'' ifadesini anımsatan Yelkovan, ''Ayşe tatile çıksın' sözünü söylediğimi hatırlamıyorum. Bu soruyu
Emniyette de sordular. Ancak hatırlamadığımı söyledim. Bu nedenle baskı yaptılar ve küfür edip, darp ettiler'' dedi.
Bunun üzerine mahkeme başkanı, ''Böyle söyleyince üzülüyorum. Sıradan insanlar değilsiniz. Avukatınız var. Neden şikayetçi olmadınız?'' diye sordu.
Yelkovan da, şu yanıtı verdi:
''İlk kez böyle bir şey başıma geldi. Bir müdür geldi küfür ederek, 'Ayşe tatile çıksın' dedi. Ben anlamadığımı söyledim. 'Sen anlarsın onu' dedi. Darp etti. Ben anlamadığımı söyledim. Bunun üzerine yanındakilere 'Yanlış tape mi yazdınız, yoksa bu söylemedi mi?' dedi'' şeklinde konuştu.
Yelkovan'a, Mahkeme Başkanı Ekinci de sorular yöneltti.
Ekinci, ''Başkan, sana 'Şike yapacağız para ver' dese, verir misin? Vermeme gibi bir durumun var mı?'' diye sordu. Yelkovan da, ''Yönetimden karar çıkmadan para ödeyemem'' şeklinde cevapladı.
Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, 'Şikenin kararı mı olur? Şike için karar çıkar mı? Başkan veya İlhan Ekşioğlu, herhangi biri bu konu için para istese verir misiniz?'' sorusuna da Yelkovan, ''Yöneticiler istediği zaman yönetim kurulu kararı gerekir. Çok acil işlerde başkan istediği zaman tedarik ediyoruz. Kararı sonra alıyoruz'' diye cevap verdi.
Tutuklu sanık Yusuf Turanlı'nın savunması
Tutuklu sanık Yusuf Turanlı savunmasında, yaklaşık 20 yıldır spor camiasının içinde olduğunu, ayrıca KKTC'de bir inşaat şirketi bulunduğunu söyledi.
Spor camiasından çok kişiyle tanıştığını belirten Turanlı, ''Futbolculara gayrimenkul konusunda yardımcı oldum. Transferlerine de yardımcı olmaktayım. Menajerlik sınavında başarılı olamadım. Resmi menajer olmasam da ilişkilerimden dolayı bazı kişileri, bazı kulüplere tavsiye ederim. Menajerlik belgesini alabilseydim bunu resim olarak yapabilecektim'' dedi.
Örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmediğini belirten Turanlı, ''İstanbul Büyükşehir Belediye Spor (İBB)-Bursa maçı ile ilgili suçlamayı da kabul etmiyorum. Bu maçtan önce futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın baklava istediler. Ben de ricalarını kırmayarak Gaziantep'ten getirdim. Ancak bu davranışım bile şike olarak yorumlanmıştır'' ifadelerini kullandı. Futbolcu İbrahim Akın'a şike teklifinde bulunmadığını öne süren Turanlı, savunmasını şöyle sürdürdü:
''İBB'nin en önemli maçıydı. Bu maçtan önce bana ayağında ağrılar olduğu söyledi. Ben de oynamamasını söyledim. Daha sonraki konuşmamızda ağrıların az olduğunu söyleyince, bende 'çık oyna' diye telkinde bulundum. Ama burada da şike ile suçlanıyorum. İbrahim Akın'a bir torba verdim. İçinde para olduğu iddia edildi. Halbuki torbanın içinde forma vardı. Ayrıca Trabzonspor-İBB maçında bahsedilen eylemlerde bulunmadım. Her görüşmem şike ve teşvik olarak yorumlanıyor.''
Beşiktaş ile İBB Spor arasındaki kupa maçına ilişkin iddiaları da anımsatan Turanlı, ''Maçtan önce Tayfur Havutçu beni aradı. Futbolcular İskender ve İbrahim'i almak istediklerini, ancak maçla ilgisinin olmadığını özellikle belirtmişti. Ben de akabinde ikisini de arayarak Tayfur'un söylediklerini aktardım. Ancak bu görüşmelerimden dolayı da şike yaptığım iddia edilmiş'' diye konuştu.
İbrahim Akın'ın, savcılıktaki ifadelerini kabul etmediğini belirten Turanlı, ''Kendisiyle şikeye ilişkin bir görüşmem olmamıştır'' dedi.
Turanlı, savunmasına şöyle devam etti:
''Sivasspor-Fenerbahçe maçında, kaleci Korcan Çelikay ile ilgili görüşmelerim soruluyor bana. Çok açık ve net olarak konuşmalarımda araba aradığımız bellidir. Ama bu da yine şike olarak yorumlanmış. Futbolcular ev ve araba alırken bana danışırlar. Korcan'dan maç kadrosu aldığım soruluyor. Ama ben her maç öncesinde kadro bilgisi alırım. Maçlardan önce bu kadrolar zaten açıklanır.''
Turanlı, kaleci Korcan ile bir başka görüşmesine de değinerek, ''Dönemin >Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu, beni arıyor daha önceden yedek kaleci Hakan'ın takımdan gönderileceğini 2. veya 3. kaleci olarak Korcan'ı alabileceklerini söylüyor. Korcan'ın bonservisi >Beşiktaş'ta idi. Ayrıca Korcan'ın anlaşmasında para yazmıyor. Ben de 'Sivas'ta oynuyor, gelirse mağdur olur' dedim. Tayfur da 'Merak etme gerekeni yaparız' dedi. Korcan ile görüşmemizde de, Sivas'ta kalırsa da, >Beşiktaş'a giderse de fiyatının artırılmasını istiyordu. Konuşmalar bu nedenle yapılmıştır.''
Mahkeme Başkanı Ekinci, ''Korcan ile telefon görüşmenizde hediye konusu geçiyor. Bunu açıklar mısın?'' sorusu üzerine de Turanlı, ''Özel bir konu, Korcan açıklasın'' dedi.
Tutuklu sanık Ali Kıratlı'nın savunması
''Futbolda şike'' davasının tutuklu sanığı Ali Kıratlı, ''Artık kendimi, Fenerbahçe'yi, onur ve şerefimizi kurtarma çabasındayız. Benim yaptığım her iş resmidir ve kendimle alakalıdır'' dedi.
Özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Ali Kıratlı, savunmasında sabıkasız olduğunu ancak medyanın kendisini sabıkalı olarak gösterdiğini iddia etti. Fezlekede ve iddianamede farklı gösterilen olayların olduğunu söyleyen Kıratlı, emniyette ve savcılıkta 600 tane tapeye ve her soruya tek tek cevap verdiği belirtti.
Hayatının hiçbir bölümünde yasa dışı bir örgütün içinde olmadığını belirten Kıratlı, Olgun Peker'le toplam 3 görüşmesinin olduğunu söyledi.
Kıratlı, ''Biri Sercan'ın transferi ile ilgili, ikinci görüşme ise İlhan Eksioğlu'nun telefonunu soruyor. Üçüncü görüşmede ise ben aradım Fatih Tekke'nin transferini sordum'' dedi.
Popüler bir insan olmadığını, Fenerbahçe ile olan tanışmasının ise babasından miras kaldığını belirten Kıratlı, şöyle devam etti:
''İddianamede para taşıyıcı oldum, koli taşıyıcı oldum. İddianamede ben ve İlhan Eksioğlu ile aramızda geçen tapeler çoğunluktadır. Aramızda geçen para konuları var. Benim bütün tapelerimde para konusu var. Bunu inkar etmiyorum. Ben paraları aldım. Paraları alıp bankaya yatırıyorum, gidiyorum Kıbrıs'a. Kime vereceğim diye polis beni takip ediyor. Bu menajerlikle alakalı bir olaydır. Transfer olayına girmiştik. Bu olaylar patlayınca olmadı.Transfer olmayınca da verilen paraları geri aldık.''
Sanık Kıratlı, iddianamede Bülent Uygun ile görüşmelerinin yer aldığını ifade ederek, Uygun'la 15 yıldır yakınlığının bulunduğunu ve aynı yazlık evi kullandıklarını söyledi.
Bülent Uygun'a karşı sempatisinin olduğunu ve Sivasspor'da hocalık yaptığında da maçlarına gidip izlediğini anlatan Kıratlı, ''Ben, Bülent'in peşinden her yere gitmişim. Eskişehir'e şike ve teşvik anlaşması için gitmedim. Ben oraya bir ceket, bir gömlek gidiyorum. Ümit Karan da görüştüğüm bir kardeşimdir. Ben Ümit'le de, Bülent'le de 5 ay yan yana yattım. Bundan da onur ve gurur duydum. Bu görüşmelerim şike ve teşvik üzerine kurulmaya çalışıldı. Feryadım bunadır'' diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Kıratlı'ya ''İBB Spor-Bursa maçı hakkındaki tapelerin için ne diyeceksin?'' diye sordu.
Ali Kıratlı da, ''Bu konuşmalar bizim işimizle alakalıdır. Edebiyat hocam beni görseydi herhalde asardı. Bazen kendi konuşmamdan ben de bir şey anlamıyorum'' dedi.
''Kendimi, Fenerbahçe'yi, onur ve şerefimizi kurtarma çabasındayız. Benim yaptığım her iş resmidir ve kendimle alakalıdır'' diyen Kıratlı'ya Mahkeme Başkanı Ekinci, ''tapelerde 'bombamız patladı' diyorsunuz. Bomba nedir?'' diye sordu.
Ali Kıratlı da, ''Benim orada söylemek istediğim, medyaya çok malzeme olduğumdur. O kadar çok üstüme gelindi ki televizyona çıkıp açıklama yapmak zorunda kaldım'' cevabını verdi.
Kıratlı, tahliyesini talep etti.
Ahmet Çelebi'nin savunması
Sivasspor eski yöneticisi Ahmet Çelebi de savunmasında, petrol istasyonu işlettiğini ve tekstil işiyle de uğraştığını belirterek, ''şike'' ve ''teşvik'' gibi suçlamalarla burada olduğundan dolayı üzgün olduğunu ifade etti.
Sanıklardan Mecnun Otyakmaz ile Aziz Yıldırım'ı tanıdığını söyleyen Ahmet Çelebi, hakkındaki iddialara cevap verdi.
Aziz Yıldırım ile bir otelde görüşmelerinin farklı yönlere çekildiğini iddia eden Çelebi, ''Söz konusu otelde Aziz Yıldırım ile kombine kartları için görüştüm. 'Gerginim sonra görüşürüz' dedi. Daha sonra kulübe gittim ve 15 dakika gibi kısa sürede bu konuyu görüştük'' diye konuştu.
Futbolcu Mehmet Yıldız ile konuştuğundan dolayı suçlandığını ifade eden Çelebi,şöyle devam etti:
''Sivasspor yöneticisiydim, Mehmet de Sivasspor'da oyuncu. Bu nedenle görüşmemiz normal. Suçlanmamı anlayamıyorum. 'Üç koldan çalışıyorum' ifadelerim, 'şike için çalışıyorum' olarak yorumlanmış. Ayrıca Mehmet de benzin istasyonu işine girmek istiyordu. Bir iki istasyon bulmuş 'Bunlara baktırabilir misin abi?' dedi. Petrol Ofisi bölge müdürü arkadaşım ile görüştüm. Mehmet Yıldız'ı çağıracaktım. Arkadaş bana telefonda 'Çağırma, ben yöneticiyim yanlış anlaşılma olmasın' dedi. Ben Mehmet'i çağırdım. 'Çocuğu olacağını, gelemeyeceğini' söyledi. Daha sonra Mehmet ile buluştuk. Bana 'Hayırdır abi, beni neden çağırdın' dedi. 'İstasyon istiyordun' dedim. 'Ben Sivas'ta istemiyorum, İstanbul'da istiyorum' dedi. O sırada Mehmet bana 'Maçta da oynamayacağım' dedi. 'Hayırdır' dedim. 'Başkanla anlaşamıyoruz' dedi. Bu görüşmeler şike olarak değerlendiriliyor.''
Hiçbir maçla ilgili hiçbir yöneticiye kural dışı, ahlak dışı teklif yapmadığını ifade eden Çelebi, ''Tüm kamuoyu önünde takımını satan yönetici olarak lanse edildim. Aziz Yıldırım ile abi kardeş gibi ilişkimiz var, emir alacak değilim, neden emir alayım'' ifadelerini kullandı.
Sanık Ahmet Çelebi, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini talep etti.
Mecnun Otyakmaz'ın savunması
Mecnun Otyakmaz, Savcı Mehmet Berk'e ek ifade vermeye gittiğinde içinin rahat olduğunu, önemsemediğini ve iddiaların kendisine komik geldiğini söyledi.
Hata ettiğini vurgulayan Otyakmaz, ''Önceden planlanmış şeyleri göremedim. O yüzden Berk'i aradım ve gittim ayrıntılı ifade verdim. Ona sordum tuttuğu takımı sordum. 'Ben de Fenerbahçeliyim ama babam olsa tanımam' demişti. Ben de Fenerbahçeliyim, ama 10 yıldır Sivassporluyum. Ben de Sivasspor olunca babamı tanımam. Kendinize bahşettiğiniz onuru bana da bahşedin dedim'' diye konuştu.
Otyakmaz, Sivasspor'un ligden düşme tehlikesi karşısında Aziz Yıldırım'dan destek aldığına ilişkin iddiaları da yanıtladı. Otyakmaz, ''Aynı adamlarla Fenerbahçe de oynuyor, benim için mi? İddianamede Fenerbahçe için kazanmaya ihtiyacı var diyor hem de bana Sivasspor için yardım ettiği söyleniyor. Aziz Bey bana böyle bir teklifle gelmedi, gelse bir daha görüşmem'' dedi.
''Bu Sivas'a hakarettir''
Otyakmaz, Sivasspor'ın başına Sedat Peker'in emriyle geçtiğine dair iddialar hakkında ise şöyle konuştu: ''Bu Sivas'a hakarettir. Sedat Peker akrabamdır, cezasını çekiyor. Her fırsatta adı kullanılıyor. Gelişmiş ülkelerde insanlar topluma kazandırılırlar. Onuru şerefi bana emanet edilmiş Sivasspor'un maçını satmaktan yargılanıyorum. Önce şikeden bahsedildi, ama bugün karşımıza örgüt suçlaması var, onuru zedelenmiş insanlar var''
1 milyon dolar teklif ettiler
Otyakmaz, ''Trabzonlular, Fenerbahçe maçımız için oyuncularıma galip gelmeleri için 1 milyon dolar teklif ettiler. Mehmet Yıldız 'Bir milyon Trabzonspor'dan teklif edenler var başkanım' dedi. Kimin söylediğini söylemedi Mehmet. Ben de Zeki Mazlum'u aradım. O da böyle bir şey olmaz' dedi. Mehmet Yıldız kimden geldiğini tanımaz, ama kime dendiğini bilir, savcıya söyledim. Savcı, Mehmet'e sormuş. Mehmet 'Duydum, ama kimden bilmiyorum demiş'' ifadesini kullandı.
Bülent İbrahim İşcen'in savunması
İbrahim İşçen, iddianamede ''Kelebek Operasyonu''ndan yargılandığının yazıldığını, ancak söz konusu davadan beraat ettiğinin yer almadığını söyledi. Herhangi bir futbolcuyla, menajerle, yöneticiyle görüşmesi olmadığını öne süren İşçen, ''Sadece Aziz Yıldırım'ın söylemesi üzerine Ahmet Çelebi'yi aradım. Şike ve teşvik dedikoduları vardı. Bunu kendisine iletmek için görüştüm'' dedi.
İşçen, 25 yıldır İzmir'e gittiğini ve her gittiğinde aynı yerde yemek yediğini ifade ederek, ''Burada Fenerbahçeli yöneticilerle yemek yedik. Bu, şike toplantısı olarak gösterildi. Bu olay nedeniyle ben ve ailem rencide edildi'' diye konuştu. Hakkındaki suçlamaları reddeden İşçen, tahliyesini talep etti.
Sanık Abdullah Başak'ın savunması
Tutuklu sanık Abdullah Başak da savunmasında, 30 yıldır Fenerbahçe'nin tüm maçlarına gittiğini ifade etti. Sanıklardan İlhan Ekşioğlu'nu 20 yıldır tanıdığını belirten Başak, ''Ne
zaman başım sıkışsa kendisine gitmişimdir. Her gittiğimde de dediğim olmuştur. Her zaman beni arar, sorar, ben de 'rahat ol abi' derim. Camia içerisinde birkaç kişi ile bütün maçlara gittiğim için bu ilişkiler iddianamede suç örgütü olarak gösterilmiştir'' ifadelerini kullandı.
''Örgüt'' suçlamasını kabul etmediğini, kimseyle örgütsel bir bağlantısı da bulunmadığını söyleyen Başak, kendisine isnat edilen suçun onur kırıcı olduğunu söyledi.
Bu arada, Başak'ın savunmasını yaparken kullandığı üslup, salondakilerin gülüşmesine neden oldu.
Sivas'ta çanta içinde şike parası taşındığı iddialarına da işaret eden Başak, ''Sivas'a gittiğimizde çantada takım elbise vardı. İlhan Ekşioğlu'nun şoförü, 'Eğer onu unutursan senin de benim de geleceğim biter' dedi. O elbise İlhan abinin uğurudur. Onun öyle batıl inançları var'' dedi.
Tutuklu sanık Bülent Uygun
Tutuklu sanık Bülent Uygun, ''Teşviki önleyen biri iken şimdi şikeci konumuna düştüm. Davanın seyri başka yerlere taşındı. Maç satmayan adamlar maç satar oldu'' dedi.
Uygun, özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savunmasına, ''Mehmet Berk'in de buraya gelmesini istiyordum. Suçlamalarla ilgili (yüzünü) görmek isterdim'' sözleriyle başladı.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, ''Mehmet Berk bizim 3. yedek savcımız. Bir savcımız hastalanacak ve diğeri de rahatsızlanacak ki sayın Berk duruşmaya gelebilsin'' dedi.
''Atılmış mesnetsizce iftiralar nedeniyle yargılanmaktan gurur duyuyorum'' diyen Uygun, polisten işkence görmediklerini, ancak Türk polisine güvenmekle nereye geldiklerinin ortada olduğunu söyledi.
Uygun, Bucaspor'da teknik direktörlük yaptığı sırada Eskişehirspor'a transfer olduğunu, bu nedenle Bucalı yöneticilerin peşini bırakmadığını iddia ederek, transfer olduğu bu süreçte, Bucalı olan İstanbul Asayiş Şube Müdürü'nün de bu işe dahil olduğunu öne sürdü.
Bu sırada duygulanarak ağlamaya başlayan Uygun'a mahkeme başkanı, ''Bir su için'' dedi. Uygun da ''Atılan iftiralar önemli değil. Ama namusum... sinirlendim'' diyerek tekrar ağlamaya başladı.
Suçlandığı maçlarla ilgili hakemlerin şahit olarak dinlenmesini ve bilirkişi raporu hazırlanmasını isteyen Bülent Uygun, hakkındaki iddiaları kabul etmeyerek tahliyesini talep etti.
Uygun'un, ''Adalet, adalet diye bağıran adaletsizlerin yanında durmaktansa adaletsizlikten ölürüm daha iyi'' demesi üzerine Mahkeme Başkanı Ekinci, ''En son lafı da bana vurdun'' dedi.
Tutuklu sanık Sami Dinç de savunmasında, burada 8 ay önce kaybettiği hayatını kazanmaya çalıştığını ifade ederek, ''Ama sadece 10 dakikam var. Hakkımdaki tek delil tapeler ve onlar da hukuka aykırıdır'' dedi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Dinç, tahliyesini talep etti.