Yüzü, Hatice Nergis'te yaşayacak olan Moldovalı Olga Aygün'ün neşeli dış görüntüsünün altında farklı dramlar vardı. Komşularına göre, alkol alan kocasıyla aralarında sık sık kavgalar yaşanıyordu.
Türkiye'de ilk kez kadından kadına yapılan yüz naklinde donör olan Moldovalı Olga Aygün'ün hayatını irdeleyince ortaya çarpıcı bir gerçek çıkıyor. İntiharından sonra ailesi sessizliğe gömülünce genç kadının hayatıyla ilgili ayrıntılara ulaşmak da bir hayli zor oldu. Olga'nın dışarıda her zaman neşeli göründüğünü anlatan komşularına göre, genç kadının eşi Mehmet Salim Aygün alkol alınca evde şiddetli kavgalar yaşanıyordu. Yaklaşık 10 yıldır Türkiye'de yaşayan 28 yaşındaki 2 çocuk annesi Olga Aygün, mükemmel Türkçe konuşuyordu. Önceleri yakın akrabalarıyla birlikte bavul ticareti için gelip gitti Türkiye'ye. Sonra Laleli ve Nişantaşı'nda tekstil mağazalarında tercüman olarak çalıştı.
MOTOSİKLET TUTKUSU...
Genç kadının evlenmeden önce hızlı otomobillere ve motosikletlere aşırı merakı vardı. Eşi Mehmet Salim Aygün ile de bir otomobil fuarında tanıştı. Kısa zamanda arkadaşlıkları ilerledi, birlikte Rusya ve Moldova'ya gittiler sık sık. Arkadaşlık büyük bir aşka dönüşünce de birlikte yaşamaya başladılar. Bugün 8 ve 10 yaşlarında olan 2 çocukları dünyaya geldi. Giresunlu muhafazakâr bir ailenin çocuğu olan Aygün, yakınlarının muhalefeti yüzünden resmi nikâh kıyamadı Olga'ya. 1 yıl kadar önce Zeytinburnu'nda mütevazı bir apartmana taşındılar. Çocukların okula kaydolmasında sorun çıkınca, 5 ay önce resmi nikâhla evlendiler. Çiftin çok neşeli göründüklerini söyleyen mahalle muhtarı, izlenimini 'Adam babayiğit dedikleri türden. Boylu poslu yakışıklı düzgün bir kişi, eşi de son derece güzel konuşan, temiz pak görünüşlü hanım bir kızımızdı' diye aktardı ve ekledi: 'Olga Hanım'ın eşi Mehmet Salim Aygün Giresun doğumlu ve Üsküdar Burhaniye'de ikamet eder görünüyor.'
'AYIKKEN MELEK GİBİ ADAM'
Ancak dışarıda neşeli görünen çiftin evinde huzursuzluklar vardı. 'Ayık olduğu zamanlarda melek gibi bir adamdır Salim Bey' diyen komşuların anlatımına göre, işin içine alkol girince evde de kavga gürültü eksik olmuyordu. Sık sık apartmanın diğer dairelerini rahatsız eden bu kavgaların bir çoğu da polise yansımıştı. Yine komşuların ifadesine göre Olga 'güzel giyinmeyi seven, bakkala bile inse bakımlı, makyajını yapan biriydi. Çoğu zaman canlı neşeli görünmeye çalışan bir kadındı. Evde çıkan kavgaları ve gurbette yaptığı evliliğin iç yüzünü paylaşmayıp içine atan bir sır küpüydü.' Komşular bugün bile genç kadının ölüm nedeninin kalp krizi olduğunu sanıyor. Oysa genç kadın yine şiddetli bir kavganın ardından, yatak odasına geçti, kendini çamaşır ipiyle kalorifer borusuna asıp son vermek istedi hayatına. Çıkan sesleri fark eden eşi Salim Aygün içeri koşunca dehşet manzarasını görüp ipi kesti hemen. Kaldırıldığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları 8 gün boyunca verdiği yaşam savaşını ise kaybetti genç kadın.
SESSİZ SEDASIZ UĞURLANDI
Öte yandan Olga Aygün'ün cenazesi dün İstanbul'da sessiz sedasız toprağa verildi. 10 yıl önce Müslüman olan Aygün için Üsküdar Şakirin Camisi'nde cenaze namazı kılındı. Moldova'dan gelen Olga'nın annesi Larisa Victor, dakikalarca kızının tabutuna sarılarak ağladı. Olga'nın 7 yaşındaki kızı Almelya ise annesinin tabuta dokunarak 'Elveda anne' dedi.