Bahar günlerinde İstanbul'un keyfini çıkarmak isteyenlerin işini kolaylaştırabilecek, fikir verecek bir 'liste' yayınlandı bugünlerde. 'İstanbul'un 100 Görülecek, Yaşanacak Yeri' adlı kitap, dikkate değer gezme, yeme-içme ve dinlenme önerileri sunuyor.
Bir süredir listelere bakarak yaşamaya alışkınız. İstanbul'un bu listeleme işini teşvik ettiğini söylemek bile mümkün. Zira örnekleri bile gereksiz kılacak, fazlasıyla zengin imkanlara sahip. Her yer tarih, her yer eğlence, her yer kültür...
Baharın geldiği şu günlerde bu listelere bir yenisi eklendi; 'İstanbul'un 100 Görülecek, Yaşanacak Yeri'.
Bu uzun liste bir kitap çalışması... İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ.'nin yayınladığı 'İstanbul'un Yüzleri' serisinden bugünlerde çıktı.
İki bölüme ayrılan listenin 'görülecek yerler' başlığı hepimizin aşina olduğu yapılardan ve mekanlardan bahsediyor. Topkapı Sarayı, Yıldız Parkı, Arkeoloji Müzesi, Anadolu Hisarı gibi... 'Yaşanacak yerler' başlığındaysa daha çok keyif çatabileceğimiz yerler önerilmiş. İstanbul'u karış karış bilenler için yine sürpriz sayılmasa da, özgün bir liste oluşturulduğunu söyleyebiliriz. Kitabı hazırlayan Bahar Kaleli, 'yaşanacak yerler' listesi için pek çok 'bir bilene' danıştığını söylüyor. Siz de 'Güzelmiş, buraya gitmeliyim' diyebileceğiniz, dinlenme, gezme, yeme-içme önerileri bulabilirsiniz. Bahar gelmişken bu listeyi atlamayın. Dikkatimizi çeken bazılarını burada göstermek istedik.
DİLENCİ VAPURU
İstanbul Boğazı'nın her iki yakasındaki iskelelere uğrayarak Anadolu ve Rumeli kavaklarına ulaşan tarifeli Boğaz Hattı Vapuru'na 'Dilenci Vapuru' deniliyor. Artık çoğumuz böyle bir vapurun varlığından habersiziz fakat vaktiyle sosyal yaşamdaki yeri önemliymiş ki; 'dilenci vapuru gibi dolaşmak' deyimi bile türetilmiş.
Vapur Eminönü'nden Beykoz'a doğru Beşiktaş, Ortaköy, Arnavutköy, Bebek, Kandilli, Anadoluhisarı, Paşabahçe, Çubuklu, Kandıra ve Yeniköy iskelelerine uğrayarak yol alıyor. Niyetiniz manzaranın tadını çıkararak keyifli bir akşam geçirmekse, Kanlıca yoğurdunu kaşıklamak, demli çay içmekse; güneş yavaş yavaş batarken canınız Boğaz havası almak isterse Dilenci Vapuru kaçırılmaz bir fırsat. Bir jetonla yapılabilecek en ucuz boğaz turu olduğunu söyleyelim.
SALACAK'TA GÜNBATIMI
Salacak, Kız Kulesi'nin hemen karşısındaki bir Üsküdar semti. Salacak kıyısının 'görülmesi gereken yerler' listesinde yer almasını sağlayan özelliği, İstanbul'da günbatımının en güzel izlenebildiği nokta olmasından...
Zira güneş, buradan bakanlar için İstanbul'un sembolüne dönüşmüş tarihi siluetinin tam üzerinden batıyor. Bu özel kıyı şeridinin bir de özel noktası var; Kırmızı Yalı'nın önündeki sahanlık. Ön planda erguvanlar, sandallar, rüzgar, deniz ve yalılar... Romantizm için şartlar fazlasıyla uygun.
CAĞALOĞLU HAMAMI
Sultan 3.Mustafa tarafından İstanbul'un sürekli artan su ve odun ihtiyacı nedeniyle 1768'de büyük hamam yapılmasını yasaklanmasından önce inşa edilen son büyük hamam. Her bölmesi kubbe çatıyla örtülü barok üslubundaki hamamın soğukluk ve sıcaklık bölümlerinde klasik Osmanlı mimarisinin özellikleri görülüyor.
Özellikle oryantalist imaja uygun bir İstanbul arayan turistler açısından, İstanbul'la özdeşleşmiş bir mekan.
AYA İRİNİ'DE KONSER
Sıcak günlerin akşamlarından birinde Aya İrini'de konser izlemek, kentte yaşanacak en güzel deneyimlerden biri. Bu Bizans kilisesi, Roma döneminden kalma Artemis, Afrodit ve Apollon tapınaklarının kalıntıları kullanılarak 1. Konstantinos (324-337) zamanında inşa edilmiş. İstanbul'un fethinin ardından Harbiye Nezareti'nin silah deposu olarak kullanılmış. Osmanlı'daki ilk müze çalışmaları da yine burada gerçekleştirilmiş. 3. Ahmet döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli yerlerinden gönderilen eserler, Eski Silahlar Koleksiyonu ve Eski Eserler Koleksiyonu başlıklarıyla burada toplanıyormuş.
Bu tarihi mekan 1973'ten bu yana başta İKSV'nin düzenledikleri olmak üzere pek çok konsere ev sahipliği yapıyor. Büyülü bir atmosfere ve çok iyi akustiğe sahip...
KÖPRÜDE BALIK
Haliç üzerindeki köprülerin geçmişi Fatih Sultan Mehmet'e kadar uzanıyor. Kalaslarla, demir halkalarla birbirine bağlanmış dev fıçılardan oluşan bu köprü Ayvansaray - Kasımpaşa arasındaydı. O zamandan günümüze kadar farklı tarihlerde dört köprü daha inşa edilmiş. Bugün, üstünden geçen karayolu ve raylı sistemle altından geçen deniz araçları nedeniyle İstanbul'un ulaşımındaki önemli bir kavşak noktası...
Fakat Galata Köprüsü elbette ki otomobillere, motorlara bakmamız için bu listeye girmemiş. Nedeni; balıklar... Köprü üstünde oltalarıyla balık tutanlar İstanbul'un değişmez imajları arasında çoktan yerini almış. Köprünün Eminönü ayağındaki seyyar balıkçı kayıkları ve Karaköy ayağındaki Balıkpazarı'nın hemen ucunda sıralanmış balıkçılar, yolunuzu buraya düşürmeniz için iyi bir neden.
SÜLEYMANİYE'DE YEMEK
Söylenti odur ki; II. Abdülhamid döneminde İstanbul'u ziyaret eden Alman İmparatoru Kayser Wilhelm, külliyeyi gezerken etrafı çınarlarla çevrili havuzlu avluyu görünce, 'Herhalde cennet burası' demiştir. Mimar Sinan, kalfalık dönemi olan bu camiyi ve külliyesini 1551-1558 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman adına inşa etmiş.
İstanbul'da çıkılan bir lezzet turunda Süleymaniye Külliyesi'ndeki Darüzziyafe'ye mutlaka uğramak gerekir. Uzunca bir süre Türk İslam Eserleri Müzesi'nin bulunduğu, külliyenin kuzey bölümündeki bu mekan, müze taşınınca yerini Darüzziyafe adıyla kurulan lokantaya bırakmış. Osmanlı mutfağı konusunda iddialı. Ayrıca külliyenin Beyazıt Meydanı'na bağlanan köşesindeki kuru fasulyeciyi de atlamayın.
KUMKAPI BALIK HALİ
Bir zamanlar Rum balıkçıların köyüymüş. Hem Bizans'ta, hem Osmanlı'da donanma Kumkapı açıklarında demirlermiş. Cumhuriyet döneminde dalga kıranlar yapılarak limana dönüştürülmüş. Balıkçılar için bir hal inşa edilince de bugünkü görüntüsüne kavuşmuş. Çevredeki restoranlarda her zaman taze balık bulabilirsiniz. Hafta sonu için güzel bir seçenek.
ZEYREKHANE MANZARASI
Unkapanı'ndan Aksaray'a doğru, Haliç'i ve Marmara'yı kucaklayan panoramasıyla Zeyrekhane, tarihi dokusuna sadık kalınarak restore edilmiş etkileyici bir mekan. Sağında Şehzadebaşı külliyesi, solunda Süleymaniye ve Ayasofya, karşısında Topkapı Sarayı'nın kubbeleri, yanında Marmara ve onun ardında Üsküdar ile sol tarafında Galata ve Beyoğlu... Geçmişi 1118 yılında burada inşa edilmiş Pantokrator manastırına kadar uzanıyor. Bir tür açık hava müzesi. Yakın zaman önce Koç Vakfı ve Fatih Belediyesi işbirliğiyle restore edilerek yeme içme konusunda iddialı bir tesise dönüştürülmüş.
ARMADA TERASTA MOLA
Hizmete girdiği 1994'ten beri Ahırkapı'da farklı bir atmosfer yaratan Armada Otel, Osmanlı şehircilik anlayışında önemli yeri bulunan 'külliyenin' sivil bir örneği biçiminde görülüyor. Öncülük ettiği 'Eminönü Yürüyüş Yolları' ve 'Hıdrellez Şenlikleri'yle İstanbul'un yaşam kültürüne önemli katkıda bulunmuş.
Topkapı Sarayı, Aya İrini, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Ayasofya, Sultanahmet Meydanı, Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı gibi tarihi İstanbul'un önemli eserlerine yürüyüş mesafesinde. Önemli bir cazibesi manzaralı terasında vakit geçirmek... İstanbul turu için iyi bir final sayılabilir.
VELİEFENDİ'Yİ GÖRÜN
7 bin 600 kişilik tribün kapasitesine sahip Türkiye'nin en önemli hipodromu. At yarışlarıyla ilgilenmek ayrı bir kültür. Fakat pek ilgili değilseniz bile, 'İstanbulluyum' diyorsanız burayı en azından bir kere görmelisiniz. Vaktiyle kocaman bir çayırmış. Şimdiyse sadece at yarışları düzenlendiğini sanmayın. Mağaza, sergi salonu, kafeteryalar, çocuk bahçesi ve 140 masalık bir piknik alanı bulunuyor.
SALTANAT KAYIĞI
Osmanlı'da sultanlar deniz ulaşımı için bu görkemli kayıkları kullanırmış. Kendileri için en önemli anlardan biri olan Eyüp Sultan'daki kılıç giyme törenine de yine bu kayıklara binerek gidermiş. Kayıkların orijinalleri bugün Deniz Müzesi'nde görülebilir.
Sultan Kayıkları'nı tekrar canlandıran özel bir firma, Haliç Kültür Merkezi'nin ve Dolmabahçe Sarayı'nın yanındaki iskeleden Haliç'te ve Boğaz'da tur düzenliyor. Özellikle turistlerin ilgisini çeken turlar, farklı deneyimler arayanlara hitap edebilir.
HELİKOPTER TURU
İstiklal Caddesi'ni, Sultanahmet'i, Kapalıçarşı'yı, Beşiktaş'ı, Rumelikavağı'nı, Çamlıca'yı havadan turlamayı kim istemez. Sislerin, küçük bulutların, denizlerin ve karaların, ormanların, yalıların, kilise ve camilerin, bulvar ve meydanların üzerinden uçarak... Helikopter turundan söz ediyoruz. Farklı güzergahlardaki paketlerin fiyatları pek ucuz sayılmaz fakat özel günler için akılda tutulabilir. Google'da kısa bir aramayla tur hakkında detaylı bilgilere ulaşmanız mümkün.
Diğer öneriler
Kitabın 'yaşanacak' yerler listesindeki diğer önerileri şöyle:
Çiçek Pasajı, Açıkhava konserleri, Galata Mevlevihanesi'nde sema, Erguvanlar, Adalar gezisi, Polonezköy, Belgrad Ormanı, Piyer Loti Kahvesi, Lale Festivali, İstanbul Müzik Festivali, Hırka-ı Şerif, Haliç, Bağdat Caddesi, Panorama 1453 Tarih Müzesi, Çırağan Sarayı, Kız Kulesi, Boğaziçi Köprüleri, Yalılar, Miniaturk, Rumeli Kavağı, Anadolu Kavağı, İstanbul Modern, Mehter, Galata Kulesi'nden bakış, Bağdat Köşkü Terası, Pera Müzesi, Kutsal Meryem Kilisesi, Saint Antonie Kilisesi.
