Şimdiye kadar elinize olta alıp hiç balık tutmadıysanız ''Tutabilir miyim?'' diye endişe etmeyin, ustaların bu konudaki tavsiyesi... Sabır ve istikrardır...
İstanbul'da balık yasağı 1 Eylül 2012'den itibaren son buldu. Denizciler ''Vira Bismillah'' diyerek balık sezonunu açarken balık tutmayı sevenler de oltalarını alıp sahillere koşuyor.
Balığa Çıkmadan Alınacak Malzemeler
Balığa çıkmadan önce iyi bir alışveriş yapmanız şart. Almanız gereken ilk ürün belli; iyi bir olta. Kararınızı verirken iki önemli noktaya dikkat edin: Suyun akıntısı ve tutmak istediğiniz balığın büyüklüğü. İnce-küçük bir oltayla akıntının fazla olduğu bir yerde büyük balık tutmaya çalışırsanız hayal kırıklığına uğrama olasılığınız bir hayli yüksek. Bunun için yola çıkmadan ne istediğinizi bilmeniz lazım. Akıntıya ve balığın büyüklüğüne göre oltalar değişiyor. İşin ustaları, tercihi ne olursa olsun kurşun oltanın kullanılması gerektiğini düşünüyor.
Balık tutacağınız yeri iyi belirlemelisiniz. Bazı mekânlar balıkların göç yolları üzerinde olduğu için balık fazla oluyor. Oltayı denize saldıktan sonra balıkçıya bazı görevler düşüyor. Çapariyle avlandığını varsayalım, açık havada yosun yeşili denen tüyler, deniz kapalıysa koyu yeşil tüy kullanmalısınız. Belirli periyotlarda oltayla devinim sağlamanız şart. Akıntı veya durgun deniz pozisyonuna göre farklı aksiyonlara ihtiyacınız var. Hareket, meradaki balığı cezp eder ve oltaya çağırır. Bunu kolayca fark edersiniz, oltanın ucu titrer, sağa sola yalpalanır. İsterseniz oltanın titreşimiyle uyarılarda bulunan alarm da kullanabilirsiniz.
Nerelerde balık tutulur?
İstanbul Boğazı'nda palamut, lüfer, istavrit, sardalya, levrek ve diğer dip balıkları, Ege'de karagöz, mercan, sargoz, melanur, orfoz, lahos, akya balıkları avlayabilirsiniz.
İstanbul Boğazı'nda iki dönem balıkçılar için önemli. Yazın balıklar Marmara'dan Karadeniz'e göç edip yumurta bırakıyor, kışın ılık sulara geri dönüyor. Göçler sırasında oltalara tutulan balık sayısı artıyor. Sarayburnu, balıkların Boğaz'a giriş yaptığında mola verdiği ilk durak. Arnavutköy ile Aşiyan akıntı burnu olduğu için balıklar göç sırasında kıyıya yaklaşıyor. Galata Köprüsü amatör, profesyonel balıkçıların vazgeçemediği bir yer.
İşte sizler için derlediğimiz İstanbul'un en çok balık tutulan yerleri...
Bebek Akıntı burnu
Akıntı burnu İstanbul Boğazı'nın tam dönüş noktası. Boğazdan geçerken balıklara olta sallayanlara burada rastlamanız mümkündür. Kroça, İstavrit, eylül ve kasım ayları arasında Lüfer ve Çinekop, yaz aylarında ise Zargana balıklarına rastlamanız büyük olasılık arz ediyor. Bebek Akıntı burnu geniş bir alana sahip bu da balık tutanları motive ediyor. Ayrıca balık tutmak hobileriniz arasında yer almıyorsa, sahildeki minibüslerde kitabınızı okuyup, çay içebilirsiniz.
Büyükçekmece Gölü
İstanbul'a yakın yerlerde tatlısu balığı avlamak isteyenler, Anadolu Yakası'ndaki Ömerli Baraj Gölü'nü, Riva Deresi'nin etrafındaki aile piknik yerlerini, Avrupa Yakası'nda da turna balığı yakalanabilecek Terkos Gölü'nü ya da Büyükçekmece Gölü'ne kıyısı olan Çatalca'ya bağlı Bahşayış Köyü'nü tercih edebilir. Tatlı sularda oltanıza genellikle kızılkanat gelecektir. Sessiz ve sakin bir yer olan göl ve çevresi güneşli bir hafta sonu sevdiklerinizle vakit geçirmeniz için ideal bir yer.
Galata Köprüsü
İstanbul'un balık tutmada en meşhur yeri neresi diye sorsanız, Galata Köprüsü cevabını alacağınız muhakkak. Resim ve şiirlere konu olan Galata'nın tarihi ve mistik havası ile hem manzaranın hem de balık tutmanın keyfini ise elbette olta sahipleri bilir. Fakat bu keyfi yaşarken, kâra geçmeniz için minik bir şartımız var, sabahın ilk ışıklarında gitmenizi, rahat ve güzel bir yer kapmak için öneriyoruz. Özellikle Marmara'ya bakan tarafının daha verimli olduğu bilinir. Temmuz - ağustos ayları dışında çinekop, kefal ve istavrit bolca bulunur. Balıkçıların tecrübesine göre 10'lu veya 12'li çapari kullanımı en çok tercih edilen tekniktir.
Şile - Kalyon Koyu
Kalyon Koyu, Ağva'nın doğusundaki bir doğa harikası. Bucaklı Köyü'ne kadar dört kilometre asfalttan gidip, daha sonra sahile uzanan toprak yola gireceksiniz. Melen Projesi'nin dev su borularını geçip dört kilometre sonra deniz kıyısına ulaşacaksınız. Kadırga Koyu, Norveç fiyortlarını andırıyor. Dev kuvars kristalini andıran kayalar, büyük setler, basamaklar yaparak denize iniyor. Kayaların denizle buluştuğu noktanın derinliği 6-7 metre civarında, yaklaşık yirmi metre ileride kum başlıyor ve derinlik 12 metreye iniyor. Çok dalgalı günlerde bile üstünde ıslanmadan balık tutulabilecek, denizden 15 metre yükseklikte geniş bir terası bulunuyor.
Üsküdar
Üsküdar Şemsi paşa Sahili'nde Semsi Paşa Camii'nin önündeki yoldan araç geçmiyor. Poyraz estiğinde rüzgâr alsa da çinekop için uygun nokta arasında yer alıyor. Üsküdar'dan Karadeniz yönüne 10 dakikalık yürüyüşle Paşalimanı'na ulaşırsınız. Sahildeki parkta güzel havalarda piknik yapıp, balık tutulabilirsiniz. Biraz daha yukarıda Beylerbeyi Camii'nin önünde balık tutacak alanlar bulunuyor. Çengelköy, Kuleli Askeri Lisesi civarı, biraz daha ilerideki Kandilli sahili olta balıkçıları için uygun kıyılar. Karadeniz'e doğru ilerlediğinizde, Kanlıca ve Çubuklu sahilinde rahatlıkla balık tutulabiliyor.
Çengelköy Kuleli Askeri Lisesi önü
İstanbul Boğazı'nın en güzel yerlerinden biri daha... Anadolu yakasındaki balıkçılar bu noktayı fazlaca tercih ediyor. 12 ay boyunca istavrit, iskorpit, ekim-nisan arasında çinekop rahatça avlanabilirsiniz. Burası için standart seçim 25 beden 50'lik olta ideal. Bir tarafında Kuleli Askeri Lisesi, balık tutulan yerde ise park alanı var. Etrafta çay, su ve köfte satan seyyar satıcılar var, fakat balıkçılar genelde kendi çaylarını ve yiyeceklerini getirmeyi tercih ediyor. Piknik için ideal bir yer.
Sarayburnu
İstanbul'da arkanızı Topkapı Sarayı'na vererek Kız Kulesi'ne karşı balık tutmanın keyfini yaşadınız mı? Sarayburnu sahilinde özellikle akın balıklarına bolca rastlanıyor. Taşlık ve kırmalık balıklar da tutabilirsiniz. İstavrit, çinekop, lüfer, uskumru ve palamut bolca görülüyor. Sahil kayalık olduğundan fırlatma olta kullanmanız en verimli sonucu verecektir. Denizin huzur veren maviliğine kendinizi bırakın, o sizi alıp götürecektir zaten.