İslam öncesi ve sonrasında Türk geleneğinde ailenin önemine dikkat çekmek amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Üsküdar Belediyesi, Marmara Üniversitesi ve Külünk Aile Derneği işbirliğinde düzenlenen ''Türk-İslam Geleneğinde Aile'' başlıklı sempozyum Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Sempozyuma; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, AK Parti İstanbul Milletvekilleri Metin Külünk ve Belma Satır, Marmara Üniversitesi Rektörü Zafer Gül, AK Parti Üsküdar İlçe Başkanı Sinan Aktaş, Üsküdar Kaymakamı Mustafa Güler'e vekâleten Kadıköy Kaymakamı Birol Kurubal, Üniversite Dekanı Ali Köse, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara'ya vekâleten Başkan Yardımcısı Hilmi Türkmen ile Külünk Aile Derneği Başkanı Abdurrahman Külünk katıldı.
Aile Olgusunu Sahiplenmeliyiz
Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara'ya vekâleten Sempozyuma katılan Başkan Yardımcısı Hilmi Türkmen ise bu Sempozyumun toplumun her kesimini ilgilendirmesi itibariyle Üsküdar Belediyesi'nin bugüne kadar düzenlemiş olduğu en önemli etkinliklerden biri olduğunu belirtti. Aile kavramının hem gelenek hem de yaşam tarzımız açısından kutsal bir kavram olduğunun altını çizen Türkmen, Türk ve İslam âlemi olarak her konuda taviz verdiğimizi ancak aile değerlerinden taviz vermediğimizi söyledi. Hilmi Türkmen sözlerini, ''bu dinin, bu memleketin geleceği aile olgusunu sahiplenmemizle mümkündür'' dedi.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN TIKLAYIN
Avrupa'daki Finans Krizi Büyük Bir Aile Krizine Dönüştü
Sempozyumda konuşan Bakan Fatma Şahin, yaşanan ekonomik krizlerin sosyal alanda bir krize dönüştüğünü ve en büyük sorununun parçalanan aileler olduğunu ifade ederek, ''2008 yılından sonra özellikle Amerika ve Avrupa merkezli yaşanan finans krizinin büyük bir aile krizine dönüştüğünü ve bundan dolayı da sorunun çözümünün çok zorlaştığını gittiğimiz, gördüğümüz, bize anlatılan, mevkidaşlarımızın bize söylediği çok önemli bir gerçek var. Hatta akıntıya karşı kürek çekiyoruz. Derlememiz ve toparlamamız çok zor gözüküyor. Çünkü çok hızlı parçaladık, çok hızlı dağıttık. Şimdi bunun maliyeti çok yüksek oluyor. Şu anda dünyanın da üzerinde çalıştığı çok temel bir kurumdan bahsediyoruz. O yüzden birçok akım insanoğlunun tarihini, geçmişini kültürünü etkiledi. Bizim aile dediğimiz şey sevgiyse, şefkatse, merhametse, sorumluluksa bu değerlerin mutlaka yükselen bir değer halinde tutulması gerekiyor. Modern dünya, içini boşalttığı değerle yeniden doldurmaya çalışıyor. Politikalarını aile temelli oluşturmaya çalışıyor. BM ve AB'nin en önemli ana başlığı haline dönüşmüş durumda. Bizim çok köklü geleneğimiz var. Bunun getirdiği birçok tsunamiye rağmen bizi ayakta tutan çok güçlü değerlerimiz var'' şeklinde konuştu.