Üsküdar Belediyesi, Sezai Karakoç'un 80'inci yaşı vesilesiyle bir vefa programı düzenledi. Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşen programa birçok şair ve Karakoç severler katıldı. Yoğun ilginin yaşandığı gece ''Bir Gülan Ayında Doğdun Sen'' başlığı altında adeta bir şairler geçidine sahne oldu. Etkinlik Karakoç'u gelecek nesillere anlatabilmek, Karakoç düşüncesini ve şiirlerini yeni nesillerin gündemine yerleştirmek amacıyla yapıldı.
Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara'nın açılış konuşması ile başlayan programda Kara: ''Birçok şairin yetiştiği, ikamet ettiği, birçok edebiyat dergisinin neşredildiği Üsküdar'da Karakoç için böyle bir gece yapmak boynumuzun borcuydu. Elbette yeterli değil ama dilerim başlangıç olur'' dedi.
İlk sözü alan Ali Ayçil ''Karakoç'un fikirleri ve şiirleri hep kısa yoldan basamakları tırmanmaya çalışan kişilerin malzemesi olmuştur. Eminim Karakoç onlarla yan yana bile gelmek istemezdi. Cumhurbaşkanlığı ödülünü almaması hiçbirimizi şaşırmadı. Çünkü o bize gösterdiği fotoğrafın dışına çıkmadı'' dedi.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN TIKLAYIN
Şairler sırasıyla şunları söyledi;
Ali Ural : Sezai Karakoç'un suskunluğu bugüne kadar yazdıklarını daha değerli kılıyor.
Celal Fedai : Bizim şiirimize İslam Sanatı'nın maneviyatını yerleştiren isimlerden biridir Karakoç. Karakoç buna ömrünü adamıştır. İslam Sanatı adanmayı gerektirir.
Cevdet Karal : Karakoç hem bizim gelecek çağların çağdaşıdır. O kelimeyi dürbün gibi geleceğe çeviren şairdir. Türkçe'de serbest şiire geçiş Sezai Karakoç ile olmuştur.
Baki Asiltürk : Şiir bir iddiaysa çok büyük iddiaları vardır Karakoç'un. Karakoç, kalbiyle düşünebilen, beyniyle hissedebilen bir şairdir. Mona Rosa ise üniversite kantinlerinin vazgeçilmez şiiriydi.
Cumali Ünaldı : Karakoç bir neslin gündemine ''Diriliş'' kavramını kaydettiği için önemlidir. Çünkü insanlar tarih boyunca peygamberlerin öldükten sonra dirilme fikri ile mücadele etmiştir.
Hasip Bingöl : Saf ve temiz kalmak menfaate ve mülkiyete tamah etmemekle, meseleler karşısında tavrı olmakla mümkündür. Sezai Karakoç bu hakikate kendini adayan, ekmek kavgası dışında da kavgalar olduğunu anlatan bir şairdir.
İhsan Deniz : Karakoç bizim kuşağa metafiziği yeniden hatırlatan şairdir. İkinci yeni ve sonrasını ayağa kaldıran şairdir o. İkinci yeninin materyalist şiir anlayışını ortadan kaldırmıştır.
Hüseyin Atlansoy : Batı düşüncesini eleştirir Karakoç. Deha kavramı günümüz batı ideolojisinin tanrıtanımazlığını meşrulaştırır. Sezai Bey yolumuzu işaretleyen bir şairdir.
İsmail Kılıçarslan : Bir düşünürü öldürmek istiyorsanız onun hakkında efsaneler oluşturmak zorundasınız. Ve ne yazık ki bugün Türkiye'de Karakoç'a yapılan da budur. Çünkü onun efsanelerinin ötesindeki gerçek hepimizi rahatsız edecek. Bu hakikat arayışı öyle keskin, öyle nettir ki mutlaka efsanelerle saklanması gerekir. Çünkü hakikat 2013 Türkiyesi'nde hiçbirimizin göze alamadığı bir şeydir.
Mustafa Muharrem : Şairlerimize siyasal etkinliklerde, heyecan dozu yüksek toplantılarda, birilerine siyasal doktrin yüklemeye çalıştığımız enjeksiyon odalarında şairleri ülkü ve düş depoları olarak kullanıp içlerini sonuna kadar boşaltırız. Ben Karakoç düşüncesi ve şiirinin bu şekilde malzemeleştirilmesine karşı inanılmaz esef duyuyorum.
Şeref Bilsel : Kendi şair imgesini ortaya saçmamıştır. Çözümlenememiş bir şairdir o. Cunta döneminde bile kendini ve arkadaşlarını ele vermemiş bir şairdir.
Program hatıra fotoğrafı çekimi ve şairlere hediyelerin takdimi ile son buldu. Gelen herkese Karakoç'un Yitik Cennet, Diriliş Neslinin Amentüsü ve Hızırla Kırk Saat kitapları hediye edildi.