29 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere az bir süre kaldı. Başbakan'ın kalesi ve ikametgahı Üsküdar'dan AK Parti tarafından aday gösterilecek ismin hala belirlenememesi sıkıntı yaratıyor.
15 Ocak tarihine kadar AK Parti'nin tüm adaylarını belirleyeceğinin açıklanmasına karşın özellikle Üsküdar'da yaşanan sıkıntı dikkatimi çekti. Bunun üzerine Üsküdar'da naçizane bir araştırma yapayım dedim. Üsküdarlı arkadaşlarıma danışarak en sağlıklı bilgileri nasıl toplayacağımı öğrendim.
Üsküdar'da siyaseti kahvehaneler şekillendirir, sağlıklı neticeler kahvehanelerde ortaya çıkarmış. Bunun üzerine birkaç saatliğine Üsküdar'daki kahvehanelere gidip araştırma yaptım.
Sonuç olarak öğrendiklerimi de sizinle paylaşmak istedim.
Üsküdar, Başbakan'ın kalesi ve ikametgahı olması dolayısıyla son derece önem taşıyan bir ilçe. Üsküdarlılar da bunun bilincinde. İlçe nüfusunun büyük çoğunluğunu karadenizliler oluşturuyor. Geçen dönem has karedenizli olması itibariyle mevcut Belediye Başkanı Mehmet Çakır'ın aday gösterildiğini ve sonrasında da Belediye Başkanı olduğunu öğrendim. Diğer yandan Mehmet Çakır halkın yüzünü görmediği bir başkan olarak biliniyor. Halktan uzak kalması nedeniyle bu dönem Başbakan tarafından aday olarak belirlenmesi durumunda kendisinin seçilemeyeceği gibi bir intiba bıraktı bende.
Bilmeyenler için söyleyelim; 19 Aralık 2008 tarihi aday adaylarının başvurusunun son tarihiydi. Bu tarih daha sonra 31 Aralık'a kadar uzatıldı. 19 Aralık tarihine kadar başvuran aday adayları arasından bir isim dikkatimi çekti. Mustafa Kara...
Mustafa Kara, Çağrı Marketlerinin sahibi ve 28 yıldır Üsküdarda yaşayan, partinin ilçe teşkilatının kuruluşunda görev alması itibariyle de önemli bir isim. Kahvehanelerde de çok bilinen ve sevilen bir isim gördüğüm kadarıyla. Birçok kişi AK Parti adayının Mustafa Kara olacağı konusunda büyük inanç taşıyor. Son yapılan temayül yoklamalarında basından öğrendiğim kadarıyla da İstanbul genelinde en yüksek oy oranına ulaşmış. Bu gerçek kahvehanelerdeki düşünceyi onaylıyor.
Başvuru tarihinin uzatılması sonrası son günlerde Üsküdarlı olmayan ve Üsküdarlının da tanımadığı bir isim aday adaylığını koymuş. Bu isim İsmet Yıldırım. İsmet Yıldırım adı pek çok kişiye yabancı gelebilir. Bilmeyenler için söyleyelim. İsmet Yıldırım Kiptaş'ın Genel Müdürü. Kiptaş, Türkiye genelinde yaptığı inşaat projeleri ile tanınıyor.
Başvuru süresinin dolmasına çok az bir süre kala Üsküdarlı olmayan (Üsküdarlılar, Üsküdarlı olmayan bir isime hiç de sıcak yaklaşmıyorlar) bir ismin adaylığını koyması pekçok kişiye manidar gelmiş. Ve yine bu ismin Karadenizli olması dikkatimi çekti. Kahvehanelerde bu ismin tepeden inme bir isim olduğu söyleniyor. Benim tahminim Kiptaş Genel Müdürü İsmet Yıldırım ismi Başbakan'a yakın kişiler tarafından önerildi. Amaç Karadenizlilerin oyunu almak.
Üsküdardaki Karadenizli vatandaşımızın sayısı düşünüldüğünde mantıken doğru bir yaklaşım olarak gözükse de yine Karadenizli olan Mehmet Çakır'dan ağzı yanan vatandaşlara sorduğunuzda bu yaklaşım ters tepecek gibi gözüküyor. Üstelik Üsküdarlı bile olmaması en büyük dezavantajı.
İşin daha ilginç ve manidar tarafı ise şu:
Sayın Yıldırım'ın Kiptaş'ın Genel Müdürü olması, gerek sokakta, gerekse kahvehanelerde gördüğüm kadarıyla Başbakan'ın başını bir hayli ağrıtacak. Zira konuştuğum pek çok kişi bu ismin aday olması ve seçilmesi durumunda Üsküdar'ın çehresinin yeni yapılara gebe olduğunu, Başbakan'ın ve Başbakan'a yakın milletvekillerinin bu yapılaşmadan "sebepleneceğini" öne sürüyorlar. Zaten AK Parti'ye gönül veren ve Başbakan Erdoğan'a laf söyletmeyen vatandaşların da en büyük sıkıntısı bu anladığım kadarıyla. Kaldı ki Başbakan Erdoğan'ın oğlunun isminin bir dönem gündemde sahip olduğu gemi nedeniyle dolaşması onları yeterince üzmüş.
Milliyet Blog - Çetin Orhun