İstanbul'da 1917 yılının ilkbaharında ardı ardına beş daimî aşhane kuruldu. İlki, Topkapı Fukaraperver Cemiyeti binasında açıldı. İkinci aşhane ise Üsküdar'da Atik Valide Camii avlusunda kuruldu. Bunların arkasından sırayla, Kasımpaşa, Eyüp Sultan, Hekimoğlu Ali Paşa ve Fatih semtlerinde ayrıca Tıp Fakültesinde daimî aşhaneler kuruldu. Dr. Celal Muhtar'ın kardeşi Dr. Akil Muhtar'a göre, bu aşhanelerde otuz altı milyon kap yemek dağıtılmıştı. Cemiyetin raporlarına göre, Üsküdar Aşhanesi'nde, 6624 kişiye 6.643.928 kap yemek verilmişti. Beş ayrı semtte açılan Hilâl-i Ahmer aşhanelerinin en büyüğü ve en meşhuru Üsküdar aşhanesiydi. Üsküdar'daki Hilâl-i Ahmer Aşhanesi Atik Valide Camii'nin avlusunda kurulmuştu. Avluya kuzey kapıdan giriliyordu. Aşhanenin açılışında Cemiyetin yöneticileri, gazeteciler ve davetlilerin yanı sıra müttefik devletin sefirleri ve henüz harbe girmemiş olan Amerika'nın elçisi de hazır bulunmuştu. Aşhanenin kuruluşuna Amerika Yakın Doğu Yardım Örgütü de destek vermişti.
Üsküdar Aşhanesi'nde Müslüman, Ermeni, Rum Musevi vb. fakirlere yemek veriliyordu. İlk günde yemek alacak fakir sayısı 4.000 iken, daha sonraları 10.000 fukaraya yemek verildi. Savaş bittikten sonra sefaletin devamı nedeniyle aşhaneler bir süre daha hizmet verdi. Ancak, 1919 yılı ortalarında bu aşhanelerin kapatılmasına karar verildi.