Namazgâhlar, Osmanlı medeniyetinde çok önemli bir yeri olan vakıf geleneğinin örneklerindendir.
Söz konusu namazgâhlardan biri de Üsküdar'da bulunan Sultantepesi Çeşmesi ve Namazgâhı'dır. Hace Hesna Hatun Mahallesi'nde, Servilik Caddesi üzerinde Şemsi Bey sokağı köşesinde bulunan yapının özellikleri göz önüne alındığında XVI. Yüzyıla ait olduğu, XVIII. Yüzyılın ikinci yarısında da tamir edildiği anlaşılır. Nitekim çeşmede her iki dönemin de izlerini bulmak mümkündür.
Kimin tarafından yaptırıldığı ve tamiratı gerçekleştirenin kimliği bilinmemektedir. Kesme küfeki taşı ile inşa edilen kareye yakın dörtgen planlı hazneli tek yüzlü namazgâhlı menzil çeşmesidir. Çeşmenin haznesi namazgâha yön tayin etmekle birlikte bugün çeşmenin arka yüzünde mihrap işlevi gören bir unsur bulunmaz. Çeşmenin iki yandan plastrlarla sınırlanan cephesi, kırık yuvarlak kemerin taçlandırdığı niş içine alınmış ayna kısmı ve üstünde kitabe panosu şeklinde tertip edilmiştir. Kemerin kilit kısmına yuvarlak bir rozet işlenmiş taşkın tutulan köşelikleri ise kemerin kavisine göre şekillenmiştir. Barok üslupta yapraklarla tezyin edilen ayna taşında kabartma meyve örgeleri görülmektedir. Plastrlara da başlık oluşturan düz bir korniş ile sınırlanan gövdenin üzeri, pramidal formda yekpare bir taş ile kapatılmıştır. Cephenin önünde geniş bir yalak ve iki yanında set taşları bulunmaktadır.