Üsküdar'ın denizden ulaşımı peremeler ve kayıklar, daha sonraları da Şirket-i Hayriye vapurları ile gerçekleştiriliyordu.
XIX. Asırda Üsküdar da oldukça büyümüş ve meskûn mahalleri geniş bir alana yayılmıştı. İskeleden uzak yerlerde oturanların ulaşımı hele ellerinde yükü olanlar ve yürüyemeyecek durumda olanlar için çok zordu. Bunun için hemen iskelenin yanı başında at kiraya verilirdi. Tabiî kadınlar ve yaşlılar için bu da gerekli kolaylığı sağlayamıyordu.
Avrupa yakasında 1869'dan itibaren tramvay işletilmeye başlanmış ve halka büyük kolaylık getirmişti. Anadolu yakasına tramvayın gelmesi daha uzunca bir süre alacaktır. Bu sırada Üsküdar'ın yolcu taşıma aracı omnibüslerdir. İlk olarak Fransa'da Nantes şehrinde 1825 yılında işlettiği hamama müşteri taşımak için kullanılan omnibüsler 1826'dan itibaren Paris'te yolcu taşımaya başladılar. İki veya dört atla çekilen ve 15-20 yolcu taşıyan şık görünüşlü omnibüsler Fransa'da genellikle okula giden öğrencileri taşıyordu. İstanbul'da büyük otellere yolcu taşıyan özel vasıtalar olarak kullanılmaktaydı.
13 Ocak 1860 tarihinde Osmanlı tabiiyetinden Hacu Manuk Efendi'ye, Avrupa'dan getirilen ve omnibüs adı verilen dolmuş türü bu araçlarla Üsküdar tarafında 25 yıl süreyle yolcu taşıma imtiyazı verildiği görülmektedir.