Mabed, eski Kavukçular Sokağı olan Tavukçubakkal Sokağı ile Çavuşdere Caddesi'nin birleştiği yerde ve caddenin sağ köşesindedir. Eski bir yerleşim merkezi olan bu yerde birçok tarihi eser vardır.
Caminin tam karşısında, yeri bugün hâlâ arsa olan Fevkânî Mehmet Ağa Mektebi, sebili, Esma Sultan Çeşmesi ile Şehzade Bayezid Çeşmesi, yan tarafında Sandıkçılar Tekkesi ve Tavukçubakkal Sokağı üzerinde ise İstanbul'un fethinde bulunmuş olan Durbali Ağa'nın türbesi vardı. Bulgurlu Mescid hakkında Hadîka yazarı şu bilgiyi vermektedir: "Bânisinin ismi ve kabri bilinmiyor. Küçük evkafta ve Üsküdar avarızı hüccetinde Bulgurlu Mescid diye yazılmıştır. Yakınında olan mektebi Mehmet Ağa namında hayır sahibi 1679 senesinde bina etmiştir. Sonradan Sadrazam Ragıb Mehmet Paşa mescidi fevkânî olarak ihya ettirmiştir. Mescidin mahallesi vardır." Sicill-i Osmânî yazarı merhum Süreyya Bey ise "Bulgurlu Mescidi bânisi Mehmet Ağa 1680'de o mescidi bina ettirmiştir" demektedir. Yol seviyesinde olan mescid, zamanla ve bilhassa Çavuşderesi'nden gelen sel suları ile harap olmuş ve Sadrazam Ragıp Paşa tarafından yeniden ve fevkânî olarak yaptırılmıştır.
Bu fevkânî mabet bilinmeyen bir tarihte, Berber Şaban Efendi tarafından yeniden yaptırılmışsa da bir müddet sonra yanmış ve 1852-53 senelerinde Bağdatlızâde Hacı Ahmet Bey, sokak seviyesinde ahşap olarak yeniden inşa ettirmiştir. Bu ahşap mabet de 1958-59 yıllarında ihya edilmiştir. Daha sonra 80'li yıllarda yeniden yapılmıştır.