Türbe, camiinin solundadır. Kapıdan, türbedârın oturduğu yere girilir. Sağda güzel, mermer bilezikli bir kuyu vardır.
Hüdâi, 1038 H. 1628-29 M. yılında vefat etmiştir. Londra'da yapılmış, tarihî rakkaslı bir çalar saat vardır. Türbenin ortasını dört mermer sütunun üstünde yükselen ahşap kubbe örter. Kubbenin içi Celvetî Tâcı şeklinde on üç dilimlidir. Bu dilimler süsler halindedir. Kubbeye kıymetli bir büyük Venedik âvizesi asılmıştır. Bunun bir eşini de Topkapı Sarayı'nda gördük. Türbede bunun biraz küçüğü ikinci bir Venedik âvizesi daha vardır. Türbeden kıble tarafına üç, kuzey tarafına dört, kapı tarafına bir pencere açılır. Türbenin dört duvarının üst taraflarında Mahmud Celâleddin'in nefis bir sülüsü ile (Tebâreke) suresi okunur. Sure birinci sırada bitmediği için kapının ve pencerelerin üstlerinde devam ediyor.
Ortada Hüdâi'nin yaldızlı, demir parmaklık içinde ahşap sandukası vardır. Baş ucuna nefti renkli Halveti Tâcı konulmuştur. Sandukanın üstüne kıymetli Kâbe örtüleri, şalvar ve bir de Surra Bayrağı örtülmüştür. Parmaklığa, Hüdâi'nin, başı fildişinden yapılmış, kiraz ağacından güzel bir asâsı asılmıştır.