II. Mahmud döneminden itibaren İstanbul halkı için mesire yeri olarak kullanılmaya başlanan Çamlıca tepeleri, 1870'li yıllarda bugünkü adıyla Millet Parkı'nın açılmasıyla cuma ve pazar günleri uzak ve yakın İstanbul'un değişik semtlerinden insanların akın ettiği yerdir. Çamlıca, mesire yeri olduğu kadar, Türk Edebiyatı için de önemli bir yerdir. Yahya Kemal'in ifadesiyle Tanzimat Edebiyatı dünyaya Çamlıca tepesinden bakar.
Türk Edebiyatı'nin ilk edebî romanı sayılan İntibah'ta olay örgüsü Çamlıca'da başlar ve yine Üsküdar içinde yer alan Bağlarbaşı'nda son bulur. İntibah'la Türk romanına mekân olarak giren Çamlıca, daha sonra Araba Sevdası ile devam ederek, bugüne kadar birçok romanda yer alır.
Namık Kemal'in İntibah romanında yapmış olduğu Çamlıca tasviri, XIX. Yüzyılın sonlarındaki İstanbul'u ve Üsküdar'ı anlamak için önemlidir. Çamlıca sadece havası, suyu gibi özellikleriyle sıradan bir gezi ve piknik yeri değil, İstanbul'un her noktasını seyretmek için en uygun konumdur.
Osmanlı'nın son yüzyılında Batı'ya açılan ilk kapı konumundadır Çamlıca tepeleri. Çamlıca mesireleri sadece geçen yüzyılda değil, bu yüzyılda ve bundan sonra da İstanbul halkının, özellikle bahar ve yaz aylarında en çok geziye çıktığı yerlerden birisi olmaya devam etmektedir.