1830'da İstanbul'da ve İzmir'de 12 yıl kalan Maswet Aulich'in günlükleri, üç cilt halinde Dzinnik dwunastoletjiej misyi apostolskiej na Wshodzie / Doğu'da 12 yıl Misyonerlik Günlüğü başlığıyla yayınlanmıştır. İstanbul'un nerede ise bütün semtlerini tek tek anlattığı üçüncü ciltte Üsküdar ile ilgili şunları yazmaktadır:
"Burası aslında 200 bin insanın yaşadığı büyük bir şehir. Uzaktan bakınca bu kadar büyük zannedilmese de gerçekte yaygın tepeler arasında geniş bir semt. Türk, Yunan, Ermeni ve Yahudilerin oturduğu semtte çok cami var. iskele camii şehrin girişinde. 1547'de Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah adına kurulmuş caminin girişindeki yazıdan şunları öğreniyoruz. Camiinin yanına tam teşekküllü hastane, arkasında yolcular için iki büyük "han" yaptırılmış. İkinci cami Muradiye. Yanındaki hamamlarla aynı yıl kurulmuş. Sultan Murat'ın eşi Haseki Sultan adına yapılmış. Üçüncüsü, ikisinden de güzel olan Çinili Camiidir. Bu da Sultan III. Murat'ın annesi Nurbanu adına 1577'de yapılmıştır. Dördüncüsü yapılışı itibariyle diğerlerine benzeyen Valide Sultan Camiidir. İki minareli ve iki hamamlı cami 1644'te Sultan Ahmet'in karısı Sultan İbrahim'in annesi Kösem Mahpeyker adına kurulmuştur. Beşinci cami, küçük ama güzel Ayasma'dır. Sultan III. Mustafa'nın eşi Ayazma adına yaptırılmıştır. Altıncı cami ise hem mimarisi hem de süslemeleriyle diğerlerinin hepsinden daha üstün olan Sultan III. Selim tarafından iki minareli olarak yanında hamamıyla yaptırılmıştır. Bu caminin yanından geçen geniş sokağın iki tarafındaki geniş kaldırımlar şehrin ortasına kadar uzanıyor."