Yahya Kemal Beyatlı, İstanbul'a hayran edebi şahsiyetlerin önde gelenlerindendir. Değerli edebiyatçımız Beşir Ayvazoğlu Yahya Kemal'in İstanbul'u adlı eserinde Yahya Kemal ve Çamlıca semti arasındaki bağı şöyle açıklamaktadır: "Çamlıca, Üsküdar'ın doğusunda, sayfiye ve mesire olarak kullanılan iki tepenin adı. 268 metre yüksekliğindeki tepe Büyük Çamlıca, 227 metre yüksekliğindeki tepe Küçük Çamlıca, iki tepe arasındaki bölge de Kısıklı olarak adlandırılmıştır. Önceleri bazı padişahların ava veya tenezzühe çıktıklarında dinlenmeleri için yaptırılmış birkaç av köşkünün dışında bina bulunmadığı Çamlıca, II. Mahmud devrinde hanedan üyeleri ve yüksek tabaka tarafından keşfedilerek zarif köşkler ve konaklarla donatılmıştı."
Tanzimat şair ve yazarları Çamlıca'ya özel bir ilgi göstermişlerdir. Yahya Kemal, "Üç Tepe" başlıklı yazısında bu tepeden "Namık Kemal ve arkadaşları Hâmid, Ekrem, Sezâî ve ötekilerinin elli sene evvel âleme baktıkları tepedir [?.] Eserlerinde Çamlıca havası eser, Çamlıca bahçelerinde bülbül sesi dinledikleri sezilir, şiveleri o semtin vezir konakları gibi ağır, harâb ve şâiranedir" diye söz ediyordu. Özellikle Büyük Çamlıca tepesini ve bu tepeden İstanbul'u seyretmeyi hep sevmişti. Burası Eyüp ve Üsküdar gibi uhrevî semtlere benzemiyor, tam aksine insana dinlenmeyi ve hayatın tadını çıkarmayı telkin ediyordu. Onun için sevgilisiyle gezerken öncelikle tercih ettiği yerlerden biriydi. İstanbul'un O Yerleri adlı şiirinde bu tercihini açıkça belirtmiştir: Cânanla çıktığım tepeler? Başta Çamlıca?