Musahipzade Celal eski İstanbul yaşayışını anlatırken; III. Ahmet zamanında Üsküdar'da Ayazma semtinde kurulu bir basmahanenin beş katlı bina olduğunu, yüzden fazla işçi çalıştığını, mendil, yemeni, baş örtüsü, perdelik, döşemelik olarak beyaz zemin üzerine karakalem yazmalar üretildiğini anlatmaktadır. XVIII. yy'daki İstanbul'u anlatan İnciciyan ise; Kuzguncuk semtini anlatırken nakışlı basmaların bu köydeki imalathanede üretildiğini, imalathaneyi Kayserili Serkisyan'ın kurduğu, Serkiskalfa basması dendiği, 19. yy'da bu atölyenin Üsküdar'a nakledildiği, torunları tarafından işletildiği yazmaktadır.