Üsküdar Sözbir Royal Residence Hotel'deki geceye; Kas-Der kurucularından Yavuz Ballık, Enver Turan, Satı Ergün ve Genel Başkanı Latif Çilingiroğlu'nun yanı sıra; genel sekreteri Ayhan Kırık ve idari müdürü Murat Güven, Ali Cesuroğlu, M. Emin Ecevitoğlu, Nurdoğan Aymete, Melikşah Yıldırım, Turan Dinaçaslan, Faik Okumuş, Fikri Kaya, İsmail Erşahin, Levent Zihnioğlu, Mesut Aksu, Osman Okumuş, Sait Küçükkoşum, Salih Dilli, Tahir Gündoğdu, Tahsin İvedi, Tufan Şahinoğlu, Tuğrul Çelebioğlu, Ahmet Turgut, Zeki Alpan, Burhan Karabostan, Yaşar Şen, Sami Sümer, Süleyman Şenel, Yunus Taşkapılı, Ali Civelek, Metin Yumak, Hüsnü Yılmaz, Özcan Arıca, Hasan Zeki Ünal, Hasan Alıcı, Ali Civelek, Ayhan Tarhan, Yavuz Helvacı, Hasan Helvacı, Tekin Arel, Yılmaz Baş, Ahmet Gügük ve Emrah Çiçek katıldı.
Yavuz Ballık'ın açış konuşmasıyla başlayan program, katılımcıların kendilerini tanıtmasıyla devam etti. Ballık'ın; ''Bu babalar iskele babası değil, Kastamonu babası'' esprisi gecenin renkli ve eğlenceli geçeceğinin ilk işareti gibiydi.
Daha sonra ''Babalar''ın anlattığı birbirinden ilginç ve komik yaşanmış hikâyeler salonda bulunanları kahkahaya boğdu.
Latif Çilingiroğlu: ''Geleneği yaşatmak görevimizdir''
Kas-Der Genel Başkanı Latif Çilingiroğlu ise Kas-Der'in hayattaki kurucuları ve camiaya emek veren büyükleriyle birlikte olmaktan, kendisine tevdi edilen genel başkanlık görevini sürdürmekten şeref duyduğunu belirterek, ''Büyüklerimizin açtığı yolda ilerlemeye devam ediyoruz. Onların varlığı bizlere güç veriyor. Aramızda olmayan ağabeylerimizi saygı ve rahmetle anıyorum'' dedi.
Yapılan bu etkinliklerin önemine de işaret eden Çilingiroğlu, şöyle devam etti: ''80'li, 90'lı yaşlardaki ağabeylerimizle aynı masayı paylaşmak, aynı havayı teneffüs etmek bizlere tarifi mümkün olmayan kazanımlar sağlamaktadır. Onların imbikten süzerek anlattıkları yaşanmış hikâyeler, anekdotlar bizlerin yaşam felsefesine ışık tutmaktadır. Kastamonululuk ruhu onların sayesinde yaşamaktadır. Şahsen ve Kas-Der Genel Başkanı olarak ağabeylerimizin yarım asır önce başlattığı ve halen kendilerinin himayelerinde gerçekleştirilen bu geleneği sürdürmeyi görev addediyorum. Onların yeri bu salonların ve gönüllerimizin başköşesidir.''
Birlikte söylenen ve konservatuar öğrencisi Emrah Çiçek'in bağlamasıyla eşlik ettiği Kastamonu türküleriyle süren program, daha sık bir araya gelme temennisi ve fotoğraf çekimiyle son buldu.