Üsküdar Sultan Murat Mahallesi'nde 15 gecekondunun çevik kuvvet ve TOMA'lar eşliğinde yıkımının ardından gelişmeler devam ediyor.
İstanbul Üsküdar'ın Sultan Murat Mahallesi'nde geçtiğimiz günlerde 1000 kişilik çevik kuvvet ekibi ve TOMA'lar eşliğinde 15 gecekondu icra dairesinin durdurma kararına rağmen yıkıldı. Polisin yıkım öncesi gecekondu sahiplerini mülk sahibiyle uzlaştırmak için bir restoranda akşam yemeğine çağırdığı ortaya çıktı. Yıkımın gerçekleştiği Demirkol Sokak'ta oturanlara Çengelköy Sabancı Polis Merkezi Amirliği tarafından gönderilen çağrı pusulalarında ''Çamlıca Mavera Restaurant'ta 26 Aralık 2013 günü saat 18.00'de yemekli toplantı yapılacak. Aileden 1 kişinin gitmesi lazım'' diye yazıyor. Gecekondu sahiplerinden 5-6 kişinin katıldığı yemek mahalle sakinleri tarafından yıkım öncesi gözdağı olarak değerlendiriliyor.
Anlaşılabilecek bir şey değil
Evinin yarısı yıkılarak kullanılamaz hale gelen Ali Tokgöz yemeğe katılan gecekondu sahiplerinden birisi. Tokgöz, ''Yemekte polis amiri ocak ayının sonuna kadar mahallede 19 evin yıkılacağına dair ellerinde evrak olduğunu, bölgenin sorumluluğunun kendilerinde olduğunu, yıkım sırasında gerilim olmaması için karşı tarafla uzlaşmamızı istediklerini söyledi. Ancak, polis dışında karşı taraftan gelen hiç kimse olmadı. Onların gelmediği yerde ben kiminle anlaşacağım, dediğimde insanların üzülmesini istemediklerini söylediler. Devletin kolluk gücünün lüks bir restoranda uzlaşma yemeği düzenlemesi anlaşılabilecek bir şey değil'' diye konuştu.
Öte yandan konuyla ilgili mahalle sakinleri ve akrabaları şuan seçim çalışmaları yürüten belediye başkan adaylarıyla konuyu fırsat buldukça paylaşıyorlar.
Hafta sonunda Üsküdar Altunizade'de bulunan Şile Üvezli derneğini ziyaret eden AK Parti Üsküdar Belediye Başkan Adayı Hilmi Türkmen'e dernek üyesi bir vatandaş ''bölgede akrabalarım oturuyordu ve evleri yıkıldı bu konuda belediyemizin yapabileceği bir yardım talep ediyoruz?'' dedi.
İcra marifetiyle yıkmak için aylardır, yıllardır belki uğraştılar
Hilmi Türkmen, ''Burada konuyu bilmeyen dostlarımız var. Ben konuyu açıklığa kavuşturayım. Değerli dostlar bizler gerçekten insanların evlerini yıkacak zihniyette insanlar değiliz. Arkadaşımızın bahsettiği konu orayı da bir şekilde satın alan müteahhitin üzerinden işgalci oldukları için mahkeme kararıyla icra marifetiyle yıkmak için aylardır, yıllardır belki uğraştığı bir konu. Hatta biz Üsküdar Belediyesi olarak yıkımın bu saatte olmaması için adeta ayak sürüdük, direndik. Sonuçta vatandaş ''görevlerini ihmal ediyorlar, mahkemeye kararlarını yerine getirmiyorlar'' diye bizi de savcılığa şikayet etti.
Zabıta ve iş makinası desteği vermedik
Biz buna rağmen yine zabıta ve iş makinası desteği vermedik. Gittiler ve özel sektörden kiralardılar ve polis marifetiyle oraları yıktılar. Geçen hafta aynı bölgede yine böyle bir dernek ziyaretimizde, toplantımıza orada evleri yıkılan vatandaşlarımız da geldiler. Orada da aynen verdiğimiz söz konuşmuş olduğumuz husus şudur: ''Siz toplanın nereye gittiyseniz? Kiraya mı çıktınız? Bize kira kontratlarınızı getirin, evlerinizde ne tür ihtiyaçlarınız var? Bir liste çıkartın Bahçelievler Mahallesi'nde bulunan Rahman Karahan arkadaşımıza da görev verdik. Sen bu evrakları toparlıyorsun ve bizlere getiriyorsun.'' Sizlerin bu kışta kıyamette kapıda olmanıza bizim gönlümüz razı olmaz. Bu arkadaşlarımızın belli bir güne kadar, belli bir aya kadar kiralarını üstlendik, eşyalarını vereceğiz. Bunun dışında da bizim şuanda orada yapabileceğimiz başka bir şey yok.
Garibanın yanında yer alacağız
''Bilmenizi isterim, burada yıkımın belediye ile hiç bir alakası yok. Ama inşallah biz garibanın mağdurun her zaman yanında olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz.'' dedi.