Toplantıda konuşan DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, 6 yıldır dışarıdan dayatılanlara karşı Türkiye'nin ''emir eri'' durumunda olduğunu ileri sürerek, Irak'ın işgal edilerek 1 milyon Müslüman'ın öldürülmesi sırasında Türkiye'nin sesini hiç çıkaramadığını iddia etti.
Zeki Sezer, Avrupa Birliği (AB) müzakere sürecinde ise insanların parçalara ayrılması, çiftçilerin yok edilmesi ile ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit etme anlamına gelen ödünlerle insanların ezik hale getirildiğini savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki panelde gösterdiği tepkiye de değinen Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta o paneli yöneten moderatör ve İsrail Cumhurbaşkanı'na çıkışması, aslında içimizi serinletti. Çünkü yıllarca ezik kaldık ama ben inanıyorum ki o danışıklı bir çıkıştı. Dikkat edilirse, Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) bir taraftan yürüyor, bir taraftan da BOP'un eş başkanı olmakla övünüyor. BOP'un eş başkanı olmak ve onunla övünmek, olsa olsa kendini kabile reisi gibi hissedenlerin davranışıdır.''
Sezer, son günlerde Bülent Ecevit ile Bill Clinton'un bir arada çekilmiş fotoğrafı ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını bir araya koyarak karşılaştırma yapan gazetelerin olduğunu hatırlattı.
Ecevit'in, dünyanın en kibar, en nazik, aynı zamanda en kararlı, dik duran devlet adamı olduğunu ifade eden Sezer, Merve Kavakçı olayı ve 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Ecevit'in gösterdiği tavrı kimsenin unutmaması gerektiğini kaydetti.
Sezer, Kıbrıs Barış Harekatı'nın uluslararası baskı ve tehditlere rağmen Ecevit'in kararıyla gerçekleştirildiğini vurguladı.
-TUNCELİ'DE DAĞITILAN BEYAZ EŞYALAR
Zeki Sezer, seçim öncesi, Tunceli'de beyaz eşya dağıtıldığını anımsatarak, bu yardımların amacının yoksullardan oy toplamak olduğunu ileri sürdü.
''İnsanları aç bırakarak, onların açlığından yararlanmak hiç de ahlaki değil'' diyen Sezer, iktidar olmaları halinde vatandaşlık hakkı olarak yardıma muhtaçlara bütçeden pay ayıracaklarını ve bu işten çıkar elde etme yolunu seçmeyeceklerini söyledi.
Sezer, AK Parti Hükümeti ile birlikte Türkiye'nin laik, demokratik, çağdaş yapısının tehdit altında olduğunu öne sürdü. Söz konusu tehdide karşı durması gerekenlerin, onu ayakta tutacak davranışlar içine girdiğini belirten Sezer, ''Seçim otobüsünde Mahsuni Şerif'in 'Sarı Saçlı Mavi Gözlü' türküsünü çalıyorlar. O türkünün bir yerinde Mahsuni Şerif diyor ki 'Uyan da bak bizim hallere, kara çarşaf yakışmıyor kullara'. Otobüsün içindeki beyefendi ise kara çarşafa rozet takıyor. Bugün kara çarşafa rozet takanlar, 2003'ün bahar aylarında Erdoğan'a Başbakanlık rozetini takmışlardı hatırlarsanız'' diye konuştu.
CHP'nin her mahalleye Kur'an kursu açacaklarına dair vaatte bulunduğunu anımsatan Sezer, 1997 yılında iktidardayken, 8 yıllık eğitimi çıkarttıkları sırada dini eğitimi belli bir düzene sokmak için çalışma başlattıklarını hatırlatarak, ancak o dönemde CHP'nin kendilerine ''irticacı'' suçlamasında bulunduğunu söyledi.
Bugün ise CHP'nin oy uğruna bu tür söylemler içine girdiğini savunan Sezer, ''Kur'an öğretmek Diyanet İşleri Başkanlığının işi. Bunu bile bilmiyorlar. 'Oy gelsin de nereden gelirse gelsin' düşüncesiyle hareket ediyorlar ama o bekledikleri oy gelmeyecek, gelmiyor'' dedi.
DSP'NİN 11 İLÇE ADAYI
Sezer konuşmasının ardından, partisinin İstanbul'daki 11 ilçe belediye başkan adayını açıkladı. Sezer, Adalar'da Karabet Yayla, Arnavutköy'de Turan Kolcuoğlu, Avcılar'da Orhan Duran, Başakşehir'de Arif Mert, Beylikdüzü'nde Zeki Bingöl, Fatih'te Ziya Ünsal, Kağıthane'de Nesrin Altın, Küçükçekmece'de Sezai Aynalı, Sarıyer'de Cengiz Alp, Sultangazi'de İlyas Pehlivan ve Tuzla'da Halil Özen'in aday gösterildiğini bildirdi.
Kaynak: AA