Zülfü Livaneli/Vatan
CHP’nin fes açılımı
Önümüzdeki günlerde İstanbul’da CHP’nin fes açılımı yapacağını söylediler. Eskiden olsa şaka diye gülerdim ama artık şaka mı ciddi mi bilemiyorum.
***
Kaç gündür basında “Erdoğan niye Kılıçdaroğlu’na yükleniyor?” sorusu sorulmakta.
Kimi korktu diyor, kimi İstanbul’un rantından söz ediyor.
Oysa bu strateji, yedi yıldır sürdürülenle aynı.
Yani oyları konsolide etmek, iki partili bir sistemin varlığını sürdürmek, araya kimseyi sokmamak.
2002 seçimlerinden beri Türkiye’de
bu sistem uygulanıyor.
Erdoğan’la Baykal’ın bir öğleden sonra gizlice buluşup, baş başa konuştukları Beylerbeyi zirvesinde karar altına alınan temel politika budur.
İki partinin egemenliği.
“Sen laik oyların patronu ol, ben öteki kesimin. Araya kimseyi sokmayalım. Böylece götürelim” kararı.
Biliyorsunuz, son yazdığım tahmin değil bilgidir.
Dikkat edin her seçimden önce, Erdoğan çıkıp laiklerin kanını tepesine sıçratacak sözler söyler: CHP’ye dönerek “sizin kökünüz çürük!” der. Başka bir seçimde yurdu demir ağlarla örme projesinin fiyaskosundan bahseder.
Baykal da çıkıp AKP’lileri kızdıracak
bir iki laf eder.
Ve böylece palamut sürüleri hop diye iki ayrı yöne akmaya başlar.
Nüanslar kaybolur.
Şimdi de oynanan oyun aynı.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu hedefe koyuyor ki muhalif oylar onun çevresinde toplansın, Saadet Partisi’nin adayına falan kaymasın.
Çünkü Kılıçdaroğlu’na gidecek oylar AKP’den gitmeyecek. Onlar zaten muhalif.
Ama Mehmet Bekâroğlu’na giden her oy kendi canını yakacak.
Erdoğan’la Baykal yedi yıldır bu oyunu başarıyla yürütüyorlar. Dikkat ederseniz araya başka parti de sokmuyorlar. İstanbul, Ankara yerel seçimleri de CHP mi AKP mi çizgisinde ilerliyor.
Diğer partilerin patinaj yaptığı nokta burası.
***
Eskiden köy kahvelerine DP’li ve CHP’li siyasetçiler gider ve birbirlerine hakaret ederlermiş.
Heyecanlanan halk da taraf tutmaya başlar, birbiriyle dövüşür ve oyunu bu iki partiden birine verirmiş.
İki aday daha sonra şehre gider, masa başında halkla kafa bulurlarmış.
Şu anda da değişen bir şey yok.
İki genel başkanın gizli anlaşması, halk kitlelerini örsle çekiç arasına sıkıştırmaya devam ediyor.