Son zamanlarda toplumsal dönüşüm ve çekirdek aileye dönüş yaşlılarımızı ihmalle sonuçlanırken, yalnız kalan yaşlılarımız daha çabuk bunuyor.
Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver yaşlılıkta bunama ile yalnızlık arasında doğrudan bir ilişki olduğunun altını çiziyor.
Büyük şehir yaşamının ve yoğun iş temposunun geri planda bıraktığı yaşlıların toplumsal hayatta önemli bir yeri olduğunu ifade eden Ünsalver, aslında çocuklarımızın paylaşmayı, her yaş grubuyla anlaşabilmeyi, kişilerle iletişimde sınırları dede ve ninelerinin olduğu ortamda çok daha çabuk öğrendiğini belirtiyor.
Toplumda bu ayrıntının göz ardı edilmemesi gerektiği vurgusunda bulunan Ünsalver, evlatlarının yanında kalan yaşlıların çoğunun kendilerini güçten düşmüş, değersiz, işe yaramaz ve ölüme daha yakın hissedebildiklerini söylüyor. Hal böyle olunca da yaşlıların kendilerini 'sığıntı' olmaktan korkarak daha rahat edebileceğini düşündüğü alternatifleri deneme yoluna gidebildiğini ifade eden Ünsalver tam da bu noktada uyarıyor.
''Alışılan, bilinen ve hâkim olunan ortamdan uzaklaşma yaşlılarda depresyonu tetikliyor.''
Bu durum bunamanın yerleşmesine de zemin hazırlıyor. Günümüzde hayatlarını evlatlarıyla aynı evde, apartman veya mahallede sürdüren yaşlı sayısı azımsanmayacak kadar çok. Ancak birçok yaşlının yolu kimi zaman bakım ve huzurevlerine de düşebiliyor. Bu şartlarda evlatların anne ve babalarını bakım evlerinde sık sık ziyaret etmesi, beraberinde çocuklarını da götürmesi gerekiyor. Evlatlarından ayrılan, ziyaret edilmeyen, aranıp sorulmayan yaşlıları birçok sağlık problemi bekliyor.''
Ünsalver'e göre aile ortamından uzaklaşmak yaşlılarda bilişsel bozulmayı hızlandırıyor, demans (bunama) rahatsızlığına zemin hazırlıyor. Yaşlıların sosyal etkileşime şiddetli ihtiyaç duyduğunu bildiren psikiyatri uzmanı, yakınlarına yaşlıları evlerinde veya kaldıkları mekânlarda sık sık ziyaret etme önerisinde de bulunuyor.