Programa, Üsküdar Kaymakamı Mustafa Güler, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, vatandaşlar ve basın mensupları katıldı. İhsan Ayaz'ın başkanlık yaptığı panelde, Prof. Dr. İsmail Kara, Prof. Dr. Ekrem Demirli, Doç. Dr. Ali Yıldız ve Melek Paşalı sunumlarıyla Hilmi Ahmed Efendi'nin eserlerini ve fikirlerini değerlendirdiler.
Vahdet-i Vücud inancının sadık takipçilerinden, çağdaşı maddeci düşünürleri yoğun biçimde tenkit edip, anti maddeci eserler kaleme almış olan ve çok bilinen ismiyle Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi'nin konuşulduğu panelde ilk sözü Prof. Dr. İsmail Kara aldı. Prof. Dr. Kara, Hilmi Ahmed Efendi'nin eserlerindeki din konusundaki muallak tarife vurgu yaparak, ''Şehbenderzade, kendi dönemlerinin tezatları arasında git geller yaşamış fikir adamlarından birisidir'' diye konuştu.
Doç. Dr. Ali Yıldız'da Hilmi Ahmed Efendi'nin sadece fikir adamı olduğu yönünde bir algı oluştuğuna değinerek, ''Şehbenderzade efendi, edebi alanda da eserler vermiştir. Bu eserleri pek bilinmemektedir. İlk roman denemesini 1908 senesinde yapmıştır. 'Melekzade Ailesi' adlı eseri yarım kalmıştır. Bundan ötürü yayınlanamamıştır. Bitiremediği bu roman denemesinde Osmanlı Devleti'nin köklü bir ailesinin 2 oğlunun hayatlarını, karakterlerini, ahlak anlayışlarını işlemeye çalışmıştır'' dedi.
Melek Paşalı'da Filibeli Ahmed Efendi'nin Amak-ı Hayal eserinin sunuş yazısını okuyarak, bunun üzerinden o dönemin edebiyatçılarının önceliklerine vurgu yaptı. Paşalı, ''Modern Türk edebiyatının o günlerine bakıldığında, edebiyatçıların gündeminde neler olduğuna işaret eden unsurlar görülür. Bu eserlerde insanların aradıkları kahramanlarla karşılaşmadığına şahitlik ediyoruz'' diye konuştu.
Melek Paşalı, ''O dönemin eserlerinde, insanın bireysel hikayesi, bireyin toplum içindeki durumuna hiç değinilmez. Bundan ötürü şiire kayma vardır. Tüm bunlardan dolayı da eleştirilerin yoğunlaştığına tanıklık ederiz'' dedi.
Prof. Dr. Ekrem Demirli de Filibeli Ahmed Hilmi Efendi'yi değerlendirirken, Amak-ı Hayal kitabının kendisine çok ilginç geldiğine vurgu yaparak, ''Misal-ı Alim konusu karışık bir konudur. Burada konuyu bir yolculuk yapmak şeklinde okumuş olsak bile, diğer eserleri incelediğimizde diğer pek çok konuyu da yazmıştır. Buradaki hayali, gaip olarak düşünülmelidir. Amak-ı Hayal, bence Lale Devri'nden sonra yaşanan sorunları anlatan bir kitap'' diye konuştu.
Konuşmacıların sunumlarının sonrası panel soru-cevaplarla sona erdi.