Üsküdar Belediyesi Kültür Müdürlüğü'nün Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlediği etkinlik yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Program, Göbeklitepe'nin hiç bilinmeyen görüntülerinin de yer aldığı ''Dünden Bugüne Göbeklitepe'' fotoğraf sergisiyle başladı.
Sonrasında keşfedildiği 1995 yılından bu yana dünyanın ilgi odağı olan ve bilinen insanlık tarihini 3 bin yıl daha geriye götüren ''Göbeklitepe Tapınakları''nın öyküsünün anlatıldığı panele geçildi.
Yoğun katılımın yaşandığı panelde Alman arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt ve arkeolog eşi Çiğdem Schmidt kaşifliğini yaptığı Şanlıurfa'da keşfedilen ve dünyanın bilinen en eski mabedi özelliğini taşıyan, İngiltere'de bulunan Stonehenge'den 7000, Mısır piramitlerinden ise 7500 yıl daha eski olan ''Göbeklitepe Tapınakları'' hakkında bilgi verildi.
AÇILIŞ KONUŞMASI SEDAT AYYILDIZ'DAN
Açılış konuşmasını yapan Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Ayyıldız, ''Tarihin akışının değişmesine, tarihi bilgilerin güncellenmesine alışığız. Malumunuz büyük bir projenin 4 yıl gibi uzun bir süre ertelenmesi pahasına tüm çalışmalar durarak adeta elle kazıyarak, bu çalışmaları yürüterek marmaray projesi kapsamında hem Üsküdar hem de Yenikapı tarafında kazılar neticesinde çıkan eserler Üsküdar'ımızın tarihini yaklaşık 8 bin yıl öteye taşımış oldu ve şimdi o eserler sergilenmekte. Bu bizim ülkemizin zenginliği. Bu anlamda kadim şehir Üsküdar'ımızda böylesi bir 'Tarihi Değiştiren Kazılar' programının ilkini yapmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Hocalarımız bu akşam bizlere çok önemli bilgiler vermiş olacak. Bu kazılarda görev alan tüm personele teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
Göbeklitepe Tapınakları'nın kaşiflerinden olan Arkeolog Çiğdem Schmidt, binlerce yıllık geçmişe sahip Göbeklitepe hakkında sunum yaptı.
KAZIDA ÇIKAN TAŞLAR KATALOG OLARAK YAYINLANACAK
Alman arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt'in eşi olan ve kendisi de arkeolog kimliği ile tarihi keşfin her aşamasında görev alan Çiğdem Köksal-Schmidt, eşinin anısında düzenlenen etkinliğe katkısı bulunanlara teşekkür ederek, Göbeklitepe keşiflerini fotoğraflar eşliğinde anlattı.
Dünyanın bilinen en eski mabedi özelliğini taşıyan, İngiltere'de bulunan Stonehenge'den 7000, Mısır piramitlerinden ise 7500 yıl daha eski olan ''Göbeklitepe Tapınakları'' hakkında bilgi veren Arkeolog Çiğdem Köksal-Schmidt, Göbeklitepe kazılarında tapınak taşlan arasında çok sayıda vahşi hayvan kemiği bulunduğunu ama bunlar arasında hiç bir tanesinin kafatası kemiğinin bulunamadığına dikkat çekerek, ''Buradaki insanların nasıl bir inanç sistemi olduğunu çözmek şimdilik çok zor ama buradaki insanların bir Yaratıcıya inandıkları ve ona tapındıklarını söylemek mümkün'' dedi.
Arkeolog Schmidt, yoğun ilgi ve beklenti üzerine Göbeklitepe'de ortaya çıkan taşlardan oluşan bir katalog kitap yayınlamaya hazırlandıklarını belirterek, eşinin ölmeden önce yaptığı tasarımlarla bu eseri hayata geçireceklerinin müjdesini verdi.
Çiğdem Schmidt'in konuşmasından sonra, Arkeoloji ve Sanat Yayınları Kurucusu arkeolog Nezih Başgelen'in moderatörlüğünü yaptığı bir panelde Arkeolog Prof. Dr. Refik Duru kazıları tarihi açıdan yorumladı. Gazeteci yazar Mehmet Ali Bulut arkeolojik buluntuların dinler tarihi için öneminden bahsetti.
DURU, ''TANRIÇA KÜLTÜRÜ TEORİSİ DE ÇÖKTÜ''
''Dicle'den Meriç'e, Göbeklitepe'den Yenikapı'ya Tarihi Değiştiren Kazılar'' panelinin moderatörlüğünü Arkeoloji ve Sanat Yayınları Yöneticisi arkeolog Nezih Başgelen yaptı.
Başgelen ''Anadolu'daki her arkeolojik kazı tarihi birer hazine. Bunu dünyaya tanıtmalıyız. Tanımak için de önce kendimiz bu hazinelerin farkına varmalıyız'' dedi.
Arkeolog Nezih Başgelen, İstanbul Pendik'teki kazılarda ortaya çıkan bulguların Neolotik dönem olduğuna dikkat çekerek, ''Bu bulgular keşfedildiğinde neolitik kültür tam olarak bilinmediği için bu arkeolojik bulguların önemi fark edilmemişti. Şimdi neolitik dönem şekillendikçe bu bulguların önemi de fark ediliyor'' şeklinde konuştu.
Arkeolog Prof. Dr. Refik Duru da kazıların tarihi açıdan önemini yorumladı ve ''Türkiye coğrafyasının artık cilalı taş devri döneminde merkezi kültür olduğu ortaya çıkıyor. Yeni kazılarda daha önemli bulgular ortaya çıkabilir'' diyerek ortaya çıkan eserler üzerinden tarihi çağlara genel bir bakış sunumu yaptı.
''Göbeklitepe bulguları bu güne dek bilinen pek çok bilgiyi yeniden gözden geçirmeyi gerektirecek deprem etkisi yaşattı. Bu arada inançların Tanrıça tapınımı ile başladığı teorisi de çöktü. Göbeklitepe'nin deprem etkisi yaşatan yönlerinden biri de kendisinden sonra bulunan eserden daha gelişmiş bir uygarlığın eseri olmasıdır. Örneğin daha sonraki yıllara ait olan M.Ö. 7 Binli yıllardaki Çatalhöyük medeniyeti bu kadar ileri değil hatta pek çok açıdan daha geri. Göbeklitepe bu yönü ile dünya tarihini değiştiren önem arz ediyor'' şeklinde konuştu.
TARİH ARTIK TAHRİF EDİLMİŞ KİTAPLAR ÜZERİNDEN YAZILMAYACAK
Gazeteci-yazar Mehmet Ali Bulut ise panelde Dinler Tarihi açısından arkeolojik bulguların öneminden bahsederek, ''Daha önceki kazılar, tahrif edilmiş kutsal kitaplar üzerinden dizayn edilen tarihi çökertirken Göbeklitepe de bilim adamlarının şekillendirmeye çalıştığı tezleri çökertmiştir. Artık tahrif edilmiş kutsal kitaplar ve doğruluğu ispatlanmamış bilimsel kılıflı teoriler üzerinden tarih yazılamaz. Göbeklitepe insanlığın gerçek tarihine ulaşabilmesi için ilahiyatçılar ve bilim adamları için önemli bir fırsattır'' dedi.
GÖBEKLİTEPE'Yİ HALKIMIZA TANITTIK
''Tarihimizi halkımıza tanıtıyoruz'' diyen Üsküdar Belediyesi Kültürden Sorumlu Başkan Yardımcısı Zeki Bıyık, ''Üsküdar'ımız biliyorsunuz kadim kültürün merkezi olarak anılmaktadır. Bu nedenle özellikle Üsküdar ve İstanbul halkına tarihimizi yeniden anlatabilmek için 12 bin yıl önce hayat sürmüş insanların yaptığı eserleri bu günkü insanlarımıza burada tanıtmaya çalışıyoruz. İşte Göbeklitepe dediğimiz Şanlıurfa'daki önemli yerlerimizden bir yeri bugün akşam halkımıza tanıtmaya çalışıyoruz. Gördüğünüz gibi salonumuz dolu, bizimde kültürel faaliyetlerimizde bu şekilde devam ediyor'' şeklinde konuştu.
Etkinlikte katılımcılara gösterilen ''Burası Göbekli Tepe'' belgeseli de büyük ilgi çekti. Panel sonrası Göbeklitepe'nin hiç bilinmeyen görüntülerinin de yer aldığı ''Dünden Bugüne Göbeklitepe'' fotoğraf sergisi vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü.