Ak Parti Üsküdar Belediye Başkan adayı Mustafa Kara siyasette hem yeni hem değil. Siyasi tavrında ve söylemlerindeki çelişkiler, farkında olmadan onu zor duruma düşürüyor.
Bulunduğu yer, geçmişi, şimdiki durumu onu çelişkilere sürüklüyor.
Bir yere bu kadar hırsla gelmesi, kendisini aşan bir iddia ile saçılıp savrulması çelişkilere düşmesine sebep oluyor.
Ak Partide fiilen siyasete başladığını biliyorduk. Meğer bir takım kehanetleri, beklentileri önceye dayanıyormuş. Bunları onun dilinden öğreniyoruz. İNTERNETHABER sitesinde kendisiyle yapılan konuşmada, kendisiyle, partisiyle, öncesi ve sonrasıyla ne kadar çeliştiğine şahit olduk. Onun yanlışlarını bulmak için özel bir gayretimiz yok.
Mustafa Kara Karslı:
Mustafa Kara bir Anadolu insanı ve Karslı, onun yerine ve adına biz bunu açıklayalım. Bu bir iyilik ve güzellik. Herkes kendi memleketiyle övünür. Övünmeli de. Ama ne yazık ki Mustafa Kara kendi memleketiyle övünmüyor. Hatta saklıyor. Kendisini saklıyor. Onun bu davranışını Karslı hemşerileri nasıl karşılıyor merak ediyoruz. Neredeyse: “Aman ne olur benim Karslı olduğumu kimse bilmesin” havasında.
Mustafa Kara bir Anadolu insanı ve Karslı, onun yerine ve adına biz bunu açıklayalım. Bu bir iyilik ve güzellik. Herkes kendi memleketiyle övünür. Övünmeli de. Ama ne yazık ki Mustafa Kara kendi memleketiyle övünmüyor. Hatta saklıyor. Kendisini saklıyor. Onun bu davranışını Karslı hemşerileri nasıl karşılıyor merak ediyoruz. Neredeyse: “Aman ne olur benim Karslı olduğumu kimse bilmesin” havasında.
Oysa Karsın ulu insanları vardır. Büyük velileri vardır.
İnternet Haber’de Nur Akman ile olan konuşmasını okuduk. Okudukça küçük dilimizi yutar gibi olduk. Okumuş, mühendis olmuş. Kendisini tebrik ediyoruz. İyi etmiş. Ama babasının bir öngörüsü ve vasiyeti olmuş. Okuma, okusan da nasılsa bakkal olacaksın. Okumuş, Mühendis olmuş ve bakkal olmuş. Şimdi de siyasetçi. Keşke bakkal, yani esnaf kalsaymış da kendi kendisiyle bu kadar tenakuza ve inkara düşmeseymiş.
Anket:
Seçimlere çok az bir zaman kaldı. Konuşmasının hemen yanı başına bir anket koydurmuş. Koydurmuş çünkü bu onun iddiası. Bu ankette bile ne kadar tutarlı olmadığı ortada. Kendisi de biliyor ki, oradaki anket hiçbir gerçeğe uymuyor. İnsan bir tahminde bulunur, tabiidir. Ama bir insan nasıl olur da bu kadar büyük bir uçurumu olan tahminde bulunur. Yarın bir gün mahcup olmayacak mı? Saadet Partisi ile Ak Parti çekişiyor. Birisi kazanacak. Anketine ve ileri sürdüklerine yarın nasıl dönüp bakacak, çok merak ediyoruz.
Seçimlere çok az bir zaman kaldı. Konuşmasının hemen yanı başına bir anket koydurmuş. Koydurmuş çünkü bu onun iddiası. Bu ankette bile ne kadar tutarlı olmadığı ortada. Kendisi de biliyor ki, oradaki anket hiçbir gerçeğe uymuyor. İnsan bir tahminde bulunur, tabiidir. Ama bir insan nasıl olur da bu kadar büyük bir uçurumu olan tahminde bulunur. Yarın bir gün mahcup olmayacak mı? Saadet Partisi ile Ak Parti çekişiyor. Birisi kazanacak. Anketine ve ileri sürdüklerine yarın nasıl dönüp bakacak, çok merak ediyoruz.
“O gün murad etmiş”
Vay be! Nasıl bir öngörü. Tayip Bey 1995 yılında RP’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Bizim bakkal Mustafa Kara o zaman hayran oluyor belediye başkanına. Bir dua ve temenni de bulunuyor: “İnşallah Tayip Bey bir parti kurarsa ben de orada görev alırım.” Diyor. Bu Mustafa Kara’nın iddiası. Hiç kimsenin aklına gelmeyen Mustafa Kara’nın aklına geliyor. Halbu ki Tayyip Erdoğan o zaman gencecik bir başkan. Bırakın bir başka parti kurmayı, o zaman RP’nin gelecekteki başkanlığına bile henüz niyetlenmemiş. Mustafa Kara Tayyip Erdoğan’a parti kurduruyor, o da onun partisine giriyor. Hem de 1995 yılında. Hayal bu ya, öngörü bu ya. Bir gün birden restorasyon işine giriyor, Mühendis olduğunun farkına varıyor.
Ve belediye başkanlığına aday:
Mustafa Kara, AK parti belediye meclis üyesi, İmar komisyonu başkanı. İçinden Belediye başkan adayı olmaya niyetleniyor. Bundan sonrasına dikkat edin: Kendi partisinin belediye başkanına bakın nasıl ithamlarda bulunuyor. Bu bir itiraf. Diyor ki Belediye başkanlığı adaylığına niyetlendim kendisinden randevu aldım, görüştüm. Demek ki, bir AK PARTİLİ Meclis üyesi bile kendi belediye başkanının yanına randevusuz gidemiyor. Yani AK PARTİLİ belediye başkanlarıyla görüşebilmek için, meclis üyesi, hatta ilçe başkanı ve hatta neredeyse daha bir üst makamda olsanız bile yanına ancak randevu alarak ulaşabilirisiniz. O zaman vatandaş ne yapacak nasıl varacak huzurlarına. Demek ki, kendi ifadesiyle Belediye Başkanı sayın Mehmet Çakır’ın yanına varmak mümkün değilmiş
Vay be! Nasıl bir öngörü. Tayip Bey 1995 yılında RP’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Bizim bakkal Mustafa Kara o zaman hayran oluyor belediye başkanına. Bir dua ve temenni de bulunuyor: “İnşallah Tayip Bey bir parti kurarsa ben de orada görev alırım.” Diyor. Bu Mustafa Kara’nın iddiası. Hiç kimsenin aklına gelmeyen Mustafa Kara’nın aklına geliyor. Halbu ki Tayyip Erdoğan o zaman gencecik bir başkan. Bırakın bir başka parti kurmayı, o zaman RP’nin gelecekteki başkanlığına bile henüz niyetlenmemiş. Mustafa Kara Tayyip Erdoğan’a parti kurduruyor, o da onun partisine giriyor. Hem de 1995 yılında. Hayal bu ya, öngörü bu ya. Bir gün birden restorasyon işine giriyor, Mühendis olduğunun farkına varıyor.
Ve belediye başkanlığına aday:
Mustafa Kara, AK parti belediye meclis üyesi, İmar komisyonu başkanı. İçinden Belediye başkan adayı olmaya niyetleniyor. Bundan sonrasına dikkat edin: Kendi partisinin belediye başkanına bakın nasıl ithamlarda bulunuyor. Bu bir itiraf. Diyor ki Belediye başkanlığı adaylığına niyetlendim kendisinden randevu aldım, görüştüm. Demek ki, bir AK PARTİLİ Meclis üyesi bile kendi belediye başkanının yanına randevusuz gidemiyor. Yani AK PARTİLİ belediye başkanlarıyla görüşebilmek için, meclis üyesi, hatta ilçe başkanı ve hatta neredeyse daha bir üst makamda olsanız bile yanına ancak randevu alarak ulaşabilirisiniz. O zaman vatandaş ne yapacak nasıl varacak huzurlarına. Demek ki, kendi ifadesiyle Belediye Başkanı sayın Mehmet Çakır’ın yanına varmak mümkün değilmiş
Mehmet Çakır 5 yıllık belediye başkanlık döneminde bir tek Kırmızı Çizgi olayıyla hatırlanıyor. Şu içki meselesi, medyanın diline düşülen olay var ya, işte o. Bunları Mustafa Kara söylüyor. Demek ki Mehmet Çakır 5 yıl boyunca hiçbir şey yapmamış. Bu, Mustafa Kara’nın iddiası.
Üsküdar hoşgörü merkezi. Tıpkı Mustafa Kara gibi. Kuzguncuklu müezzinin “Hey Papaz nerdesin?” diye çağırması gibi.
Ne hikmetse en hikmetli olayların hemen yanı başında Mustafa Kara bitiveriyor.
İmar Konusu:
Mustafa Kara 5 yıllık meclis üyeliği döneminde sanki imar komisyonu başkanlığını hiç yapmamış. Bütün kusurları başkan işlemiş, onun hiçbir kusuru yokmuş gibi davranıyor. Mustafa Kara’nın bir çok öngörüsü, dikkati olmasına karşı gücü yetmiyormuş. Zorda kalındığı zamanlar Başbakanın devreye giriyor o iş hemen halloluyormuş, “fısss” diye sönüveriyormuş. Demek ki Üsküdar’ı da başbakan yönetiyormuş. Osman Pepe’nin çocuklarının arsa meselesi yüzünden Mehmet Çakır’ı gözden çıkarmış oluyor. Mustafa Kara Üsküdar’daki başarısızlığa Başbakan’ı da ortak ediyor.
Mustafa Kara 5 yıllık meclis üyeliği döneminde sanki imar komisyonu başkanlığını hiç yapmamış. Bütün kusurları başkan işlemiş, onun hiçbir kusuru yokmuş gibi davranıyor. Mustafa Kara’nın bir çok öngörüsü, dikkati olmasına karşı gücü yetmiyormuş. Zorda kalındığı zamanlar Başbakanın devreye giriyor o iş hemen halloluyormuş, “fısss” diye sönüveriyormuş. Demek ki Üsküdar’ı da başbakan yönetiyormuş. Osman Pepe’nin çocuklarının arsa meselesi yüzünden Mehmet Çakır’ı gözden çıkarmış oluyor. Mustafa Kara Üsküdar’daki başarısızlığa Başbakan’ı da ortak ediyor.
Hükümet konağı meselesi:
Ahmediye’deki 5 dönümlük arsaya Hükümet Konağı binasının yapılması kararı alınmış. Arsanın devri, işlemleri için tam 4 sene zamanlarını almış. Vay be. Şuna bakın. Merkezi hükümet senin, Büyükşehir senin, İlçe belediyesi senin bir arsanın devri ve işlemlerinin yapılabilmesi için 4 sene uğraşılacak ancak başarılacak... O zaman milleti ne diye kandırıyorsunuz. İlçe belediyesi, Büyükşehir belediyesiyle aynı partiden olmalı diye.
Ey millet siz siz olun Mustafa Kara’yı seçin. Hükümet konağı önümüzdeki seçim sonuna yetişebilsin.
Mehmet Çakır’a suçlamalar:
Yılmaz Bayat adaylığını altı ay önce açıklamış. “Ben buradayım” demiş. Mehmet Çakır'da onu destekler davranışlarda bulunmuş. Ak Parti oylarında erime başlamış. Mustafa Kara belediye başkan adayı olunca oy trendi yükselmiş tavan yapmış tam %52yi bulmuş. Güler misin ağlar mısın? Saadetin oyları da hızla erimiş tam %12’ye düşmüş.
Mustafa Kara Saadet Partilileri iftiracılıkla suçluyor:
Saadet partililerin fısıltı gazeteleri çok kuvvetliymiş. Haklarında yalan şeyler söylüyormuş. Fısıltı gazetesi hem bu kadar etkili, hem oyları %12 civarında. Bu da bir çelişki değil mi? Peki kendi ağzından verdiği uydurma kamuoyu yoklamasına ne demeli?
Yılmaz Bayat adaylığını altı ay önce açıklamış. “Ben buradayım” demiş. Mehmet Çakır'da onu destekler davranışlarda bulunmuş. Ak Parti oylarında erime başlamış. Mustafa Kara belediye başkan adayı olunca oy trendi yükselmiş tavan yapmış tam %52yi bulmuş. Güler misin ağlar mısın? Saadetin oyları da hızla erimiş tam %12’ye düşmüş.
Mustafa Kara Saadet Partilileri iftiracılıkla suçluyor:
Saadet partililerin fısıltı gazeteleri çok kuvvetliymiş. Haklarında yalan şeyler söylüyormuş. Fısıltı gazetesi hem bu kadar etkili, hem oyları %12 civarında. Bu da bir çelişki değil mi? Peki kendi ağzından verdiği uydurma kamuoyu yoklamasına ne demeli?
Bütün Üsküdar halkı Yılmaz Bayat diyor. Sokaklar, evler, hemen herkesin dilinde Yılmaz Bayat var. Seçime çok az da zaman kaldı. Yılmaz Bayat kazanır ya da kazanmaz. Bu aradaki büyük uçurum farklı sonuçlanırsa Mustafa Kara bunu nasıl izah edecek? Üstelik iftirası yazılı kayıtlara geçti.
Mehmet Çakır Ak Partili bir belediye başkanı. Birçok ilçede olduğu gibi belediye başkanları başarısız olduğu için değiştirildi. Üsküdar da bunlardan biri.
Mehmet Çakır Ak Partili bir belediye başkanı. Birçok ilçede olduğu gibi belediye başkanları başarısız olduğu için değiştirildi. Üsküdar da bunlardan biri.
Bir de Saadet partililerin hiçbir yerde söylemediklerini söylemiş gibi yaparak iddialar ortaya atıyor. TEM bağlantı yolundaki binaların yıkımı işi gibi. 5 yıldır kendileri iktidarda, kendisi de İmar Komisyonu başkanı. Kendilerinin orayla ilgili kararları var.
Mustafa Kara bir günah keçisi bulmuş. Mehmet Çakır’a vuruyor da vuruyor. Sanki kendi onun meclis üyesi değil, sanki kendisi imar komisyonu başkanı değilmiş. Sanki aynı partiden değil.
Haber - Yorum: Mustafa Mustafaoğlu-Haberhilal.com