1999 yılında Üsküdar’daki baba yadigarı evimi değiştirmeye karar verdiğimde Doğancılar, Selimiye, Çiçekçi, İhsaniye’yi karış karış aramama rağmen düzgün, üç oda bir salon ev bulamadım. Ondan sonra yıllar öncesinden duyduğum Ata-2’ye bakmaya karar verdim.
1999 Şubat’ta çeşitli noktalarda baktığım evlerden birini eşimle beğenerek almaya karar verdim. Ata-2’den tanıdığım arkadaşlardan biri buranın sorunları çoktur, alma istersen demesine rağmen keseme uygun gördüğüm evi aldım.
1999 Nisan’da taşınmamızla birlikte Ata-2 Derneğinin yolunu hemen öğrendim ve komşularımla beraber toplantılara, hararetli tartışmalara katılmaya başladım. Tapumuzun hazineye kaybından, alışveriş merkezi kaynaklı milyonlarca dolarlık borçtan, imar sorunlarından, İSKİ ferdileşme sorunundan ve nicelerinden haberim oldu. Çevre toz, toprak içindeydi. Son kalan işçilerin barakaları ortak alanlarda molozlar, Atatürk büstünün arka bölgesi beton santralı idi. Sitenin çevresi belli değil. Ne duvarlar ne de güvenli teller vardı.
Pek çok yerde inşaatlar sürüyordu. Üstüne üstlük bir de 99 depremi oldu. Ben o dönemler ortak alanların planlanmasını ve parkların oluşturulmasını önermeye başlamıştım. Lise Müdürlüğü’nden emekli Fikret ALURAL, şehir mimarı Figen Hanım ve Peyzaj mimarı Deniz YILMAZKAYA ile beraber spor alanlarının, parkların, yürüyüş yönlerinin belirlenmesi konusunda çalışmıştık. 2001 yılında tespit edilen ilk iki alanda park imalatlarına başlandı. Bunlarla beraber 2.villa tepesinde yol kenarı ağaçlandırılmaları, kenar köşe yeşillendirme çalışmaları derken benim yönetimde yer aldığım 2003 yılından itibaren kendi teknik kadromuzla diğer tüm yeşil alanları düzenlemeye başladık. Bu çalışmalarda yaptığımız tasarrufları anlatmaya buradaki satırlar yetmez. Parçalara böldüğümüz işleri uzmanlarını bularak yaptığımız gibi kimi işleri de kendi ekibimize öğreterek (örneğin otomatik sulama işleri) uygulama yoluna gittik. Bitki alanlarımızı neredeyse imalatçılardan piyasanın beşte birine, dörtte birine aldık ve uyguladık. Şimdi bu uygulamaların üzerinden yıllar geçti.
ATA-2’nin yeşil dokusunun nereden nerelere geldiğini sanırım herkes görüyor. Yaptığımız işlerin ne kadar doğru olduğunu anlatmak ve biraz da övünmek istedim aslında. Bölgemizdeki toprak yapısının inşaat esnasında doğal dengesini kaybettiğini, kesitlerin bozulduğunu söylememe gerek bile yok. Buna rağmen dayanıklı çeşitlerle sulamayla ve gübrelemelerle bitkilerimize baktık. Budamalar yaparak güçlendirdik.
O yıllarda konuşanlar vardı, bir de iş yapanlar. Ben hep iş yapanları destekledim, yanlarında yer aldım.
O günlerden bu zamana TOKİ ferdileşmesini, İSKİ ferdileşmesini, alışveriş merkezi kaynaklı borç tasfiyesini gerçekleştirdik. Ortaklarımızdan aldığımız güçle ortak alanlarımızı düzenledik, her türlü alanda Kooperatifimizi temsil ettik.
Ancak son günlerde tapuları kaybettiler, 2B sorununu çözemediler gibi suçlamalar, konuşmalar yapılıyor. Bunlar Yönetimi yıpratmak için yapılıyor olabilir, ama en çok zararı Kooperatifimize ve sitemize verdiklerini hatırlatmak istedim. (2B çözüm için yasal düzenleme bekliyor)
Yıl 2009… kimileri konuşacak, kimileri çalışacak. Yönetimde olsam da olmasam da ATA-2’ye katkım olacaksa ne mutlu bana.