Ak Parti İstanbul teşkilâtları bu günlerde seçim telâşında... 27 Haziran'da yapılacak olan il kongresinde mevcut başkan Aziz Babuşçu ve eski il başkan yardımcısı Metin Külünk yarışacak.
Siyaseti yakından takip eden birisi olarak eski Başkan Mehmet Müezzinoğlu'ndan sonra göreve gelen Babuşçu için şunu ifade edebilirim. Çok silik ve renksiz bir başkanlık yaptı. Görevi sırasında, ekonomik ve siyasi gündem çalkalanırken kayıtlara geçen, hafızalarda kalan bir tek beyanatını, bir görüşünü, bir fikrini ne gördük ne duyduk!
Oysa ki, İstanbul'da il başkanlığı benim gözümde Bakanlıkla eş değer bir mevkidir. Siyaset, risk alma sanatıdır. Siyaset, iddia işidir. Siyaset, yeri geldiğinde bedel ödeme yeridir. Etliye sütlüye dokunmadan, kimsenin tavuğuna kış demeden, masaya yumruğunu vurmadan Siyaset yapılmaz!
Bu görüşlerimi paylaştığım teşkilât mensubu arkadaşlar, seçim öncesi aday olmak için yönetimden istifa edenler yüzünden Babuşçu'nun zor durumda kaldığını ve seçime eli ayağı tutan 5 yönetici ile girmenin zorluğunu yaşadığını bana söylediler. 'At sahibine göre kişner' diye bir ata sözü vardır. Listelerini yaparken, önünde seçimlerin olduğunu düşünerek kendisini yarı yolda bırakmayacak insanları alması gerekirdi. Uhud okçuları gibi ganimet peşine düşecek adamlarla, iş yapacak adamları ayıracak sarraflığa haiz olmalıydı. Liderlik vasıflarına sahip olanlar ekibiyle gelme ve gitme becerisini göstere bilmelidir. Bu ülkeye Cumhurbaşkanı lâzım olduğu gibi, temizlik görevlisi de lâzım. Komşunun kızından benim neyim eksik! düşüncesiyle hareket edip, yalandan bir iki sene ilde görev yapıp o makamları bir yerlere sıçrama basamağı olarak gören adamlarla yola çıkarsan ne etkinliğin ne saygınlığın kalır.
Metin Külünk'e gelirsek, kendisi siyaset arenasında her türlü mücadele örneklerini vermiş, bu alanda tez yazabilecek engin deneyime ve tecrübeye sahip bir siyaset adamı. Ama ülkemiz ve bilhassa Ak Parti şartlarında Metin Başkanın bu talebi güzel bir hülyadan öteye gitmez!
Sayın Başbakana benzer özellikler taşımasına rağmen, sayın Başbakan ve çevresi kendisi gibi bir insan olacağına, kontrolü kolay, etliye sütlüye karışmayan, mutlak itaat edecek birisi olmasını tercih ederler. Metin Başkan ve gibiler, yukarıdakiler için her zaman saatli bomba özelliği taşıyan insanlardır. Metin Başkan her ne kadar 'Siyaset bir bayrak yarışıdır ve nefesi tükenenlerden bayrağı teslim almaya geliyoruz' dese de, parti içi demokrasinin olmadığı, aykırı ve ayrıcalıklı insanlara şans tanınmadığı bir ortamda, kazananın her zaman statüko olacağını bilmelidir. Bizler; ilçe, il ve genel merkez delegelerinin nasıl seçildiğini çok iyi biliyoruz. Bizim bildiğimizin daha fazlasını Metin Başkan bizden daha iyi bilmekte.
Kısaca, kürekle Vaniköy akıntısını geçmek, İstanbul il başkanı olmaktan daha kolaydır! Sonucu belli olan seçimde, biz sözü klasik sloganla bitirelim. 'Bütün adaylara başarılar!'
Metin Külünk'e gelirsek, kendisi siyaset arenasında her türlü mücadele örneklerini vermiş, bu alanda tez yazabilecek engin deneyime ve tecrübeye sahip bir siyaset adamı. Ama ülkemiz ve bilhassa Ak Parti şartlarında Metin Başkanın bu talebi güzel bir hülyadan öteye gitmez!
Sayın Başbakana benzer özellikler taşımasına rağmen, sayın Başbakan ve çevresi kendisi gibi bir insan olacağına, kontrolü kolay, etliye sütlüye karışmayan, mutlak itaat edecek birisi olmasını tercih ederler. Metin Başkan ve gibiler, yukarıdakiler için her zaman saatli bomba özelliği taşıyan insanlardır. Metin Başkan her ne kadar 'Siyaset bir bayrak yarışıdır ve nefesi tükenenlerden bayrağı teslim almaya geliyoruz' dese de, parti içi demokrasinin olmadığı, aykırı ve ayrıcalıklı insanlara şans tanınmadığı bir ortamda, kazananın her zaman statüko olacağını bilmelidir. Bizler; ilçe, il ve genel merkez delegelerinin nasıl seçildiğini çok iyi biliyoruz. Bizim bildiğimizin daha fazlasını Metin Başkan bizden daha iyi bilmekte.
Kısaca, kürekle Vaniköy akıntısını geçmek, İstanbul il başkanı olmaktan daha kolaydır! Sonucu belli olan seçimde, biz sözü klasik sloganla bitirelim. 'Bütün adaylara başarılar!'