Bu yıl çocuklarımın biri liseyi, diğeri de ilköğretimi bitirdi. Yani anlayacağınız biri SBS’ye, diğeri ÖSS’ye girerek diğer rakipleriyle yarıştı.
Liseyi bitiren oğlum bu güne kadar hiçbir mesleki eğitim görmediği için ÖSS’deki puanına göre aslında mesleğini de belirlemiş olacak. Eğer ilköğretime giden kızım mesleki bir liseyi seçerse artık mesleğini de seçmiş olacak ve ona göre yolunu çizecek.
Benim eğitim döneminde de ilköğretimden sonra Anadolu Liseleri sınavı ve lise son sınıfta da ÖSS ve ÖYS olmak üzere iki ayrı sınavla üniversiteye yönelme vardı.
Esas problem de burada gizli liselerde çok farklı eğitim sistemleri var. Herkesin gönlünde yabancı dil eğitimi ağırlıklı olan Anadolu Liseleri mi, Fen Liseleri mi, paralı kolejler mi ararsınız her türlü farklı lise eğitimler var. Ayrıca mesleki eğitimler var, hadi onlara bir sözümüz yok ara eleman sağlayan ve iyi eğitimlerle çocuklarımızın iş sahibi olmasını sağlayan bu eğitim kurumlarına sözümüz yok.
Hükümetler aslında yıllardır Anadolu Lisesi, düz lise ayrımı yaparak ikilik yarattı. Geçen yıllarda bir hilkat garibesi daha vardı. Süper liseler iddia ediyorum orantısal olarak İstanbul’da Anadolu şehirlerinden daha az Anadolu Lisesi var. Çocuklarımız 360 puan aldığında İstanbul dışındaki pek çok liseye gidebileceği halde İstanbul’da hiçbir okula yerleşemediler. Aslında bana tek sınav olan OKS’nin kaldırılarak yayılması çok saçma geliyor. Neymiş iki saatlik sınavda çocuğun kaderi belirlenemezmiş. Üç yıl arka arkayı SBS’ler yapıp ortalamasını aldığınızda sanki farklı oluyor. Herhangi bir sınavdaki başarısızlık ortalamayı aşağıya çekeceğinden hiçbir şey değiştiremez. Bir tek şeye yarar, dershanelerin dolmasına ve velilerin cebinden yıllarca para çıkmasına.
Aslında bunlar eğitim sisteminin çöktüğünün, çocuklar arasında fırsat eşitsizliğinin baştan kabulünden başka bir şey değil. Milli Eğitimin her başına gelen ben bu işi düzeltirim diye düşünüp daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor.
Sınıflar 50 kişi oldukça yarım günlük eğitimlerle zaten yüzbinlerce çocuk sınava girmeden peşinen eleniyor. Tek çare kaliteli meslek eğitimi güçlü liseleri arttırmak ve düz lise, Anadolu Lisesi ayrımını kaldırıp tüm liselerde eğitimin kalitesini aynı düzeye çıkarmak olmalıdır.
ÖSS’ye gelince mümkün olduğunca gençlerin yüksek öğrenim görmesini sağlamalıyız. Ama herkesin doktor, mühendis olmayacağını da toplum olarak bilmeliyiz. Bu sevgili ülkemizde bu kadar doktor açığı varken neden hala tıp eğitimi yaygınlaştırılamıyor, kontenjanlar arttırılamıyor. Onu da anlamakta zorlanıyorum. Neden sadece sağlığa dayalı üniversiteler kuramıyoruz. Hep için kolayına kaçıp işsizler ordusuna eleman yetiştiren bölümler açmaya devam ediyoruz.