29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlayacağımız şu günlerde gündem yine ısındı. Haziran ayında Taraf gazetesinin gündeme getirdiği “İrticayla Mücadele Eylem Planı.” Ordu içinde ki Cunta heveslilerinin Hükümeti ve Gülen Cemaatini bitirmeye yönelik hazırlık yaptıklarının belgesi olarak kamuoyuna sunuldu. O günlerde kurumunu savunmak için onlarca Generalimizi arkasına alan İlker paşamız, kameralar karşısında belgenin fotokopi olması münasebetiyle, belgeyi “Kağıt Parçası” olarak nitelendirmişti. İmza sahibi olarak ta bu belgede Alb. Dursun Çiçek’in adı geçmekteydi. İmza için, Zamanın da bizim maçlarda yaptığımız tezahürat gibi, “ Yaş mı da Kuru mu…” tartışması yapıldı. Ve Kuru olduğuna Karar verildi! Mevzu kapandı.
Bu gün, Basından takip ettiğimiz kadarıyla, kendisini bu Cuntanın bir elemanı kabul eden bir subayımız, bu belgenin orijinalini, bir ihbar mektubu eşliğinde Savcılara sundu. Ve belgede ki imzanın Yaş olduğu bizlere aktarıldı! İki önce ki yazım da ( Tesadüf değil ) belirttiğim gibi Yine bir bayrama hararetli tartışmayla giriyoruz.
Âdet üzere başı sıkışan, işin içinden çıkamayan, Ulu öndere gider, şikâyet mektubu yazar ya! Bu yazımı da, kendisiyle oturup konuşmayı çok istediğim insanlardan birisi olan Atatürk’e yazmak istedim.
Evet, ATAM. 1923 yılın da Ülkenizi ve Milletinizi, “Muasır Medeniyetler” seviyesine çıkarmak için, şanlı bir başlangıç yaptınız.“ Hâkimiyet Kayıtsız ve Şartsız Milletindir!” Dediniz. Akabinde “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” sözünüzle, dosta düşmana güven verdiniz.
Ama arkanızdan Cumhuriyetinizi teslim ettiğiniz Meclis, 60 darbesiyle lav edildi! Milletin seçtiği Başbakan ve Bakanlar idam edildi! Sayısını şimdi hatırlayamadığım kadar, Darbe- muhtıra-Post modern darbe- E-Bildiri girişimleri oldu! Cumhurbaşkanları dâhil birçok devlet adamı suikasta uğradı! Ülke insanı önce, SAĞ- SOL adı altında bir birlerine kırdırıldı. Geleceğimize yön verecek, bizleri muasır medeniyetler çizgisine taşıyacak Binlerce gencimiz bir hiç uğruna heba edildi! Bizleri, ALEVİ- SÜNNİ, KÜRT- TÜRK, LAİK- ANTİ LAİK,MİLLİYETÇİ- KOMİNİST, DİNCİ – KEMALİST vb. diyerek, bölük pörçük ettiler! 30 yıl süren, On binlerce insanımızın ölümüne, Milyarlarca Dolar kaybetmemize neden olan bir savaşa sürüklediler! Bütün bunları yapanlar, bizlere hem tecavüz ederken, hem de bizden zevk almamızı istediler! Bizlerden çaldıkları yetmiyormuş gibi, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceklerini çaldılar! Yaşar Nuri Hoca’nın dediği gibi, kimi bizi ALLAH ile aldattı, kimi sizin adınızı kullanarak! Bu şanlı Millet hep aldatılan oldu! Hep kaybeden oldu!
Kazanan hep, Dâhili ve Harici bedhahlar oldu!
86 yıl önce güvenip, Devleti emanet ettiğiniz O günün gençleri, sizin vasiyetinize, sizin sözlerinize ihanet etmiştir! 86 yıldır bu millet, YURTTA SULH'a ulaşamamıştır! Devleti idare edenler, kendi egoları, şahsi çıkar ve menfaatleri için, YURTTA SULH olsun istememişlerdir!
Aşkla ve şevkle, en gür sesimle, titreyerek okuduğum şiirlerin ve yazıların sahibi olarak, İlkokulda kutlanan Bayramların vazgeçilmez assolisti olan Ben, bugün 40 yaşın vermiş olduğu halet’i ruhiye içerisinde, hem de bu Bayram arifesinde duygularımı sizinle paylaşmak istedim. Bu vesileyle Sizin ve bütün okurlarımın Cumhuriyet Bayramını Kutlarım…
Şenol ŞEN
