Bütün bu yaşananlar karşısında toplumun kafası karışık. Olup bitenlere bir anlam veremiyorlar. Evet, Fillerin tepiştiğini görüyorlar. Ama, neden, niçin, niye sorularına cevap bulamıyorlar. Yaşanan kavgaların, yapılan tartışmaların, havalarda uçuşan belgelerin bir tek nedeni var, Muktedir olmak!
Konuyu biraz açmamız gerekirse, Cumhuriyetin ilânına ve çok partili sisteme geçtiğimiz günlere kadar gitmemiz gerekir. İnsanların genetik yapısı olduğu gibi, toplumlarında genetik yapısı vardır. Bin yıla yakın bir süre, Tek adam yönetimine ve onun sistemine alışmış bir topluma, Batı tipi Demokrasilerin bol geleceğini bilen şimdi ki sistemin kurucuları, görüntüde Çok partili olsun ama bizim kontrolümüzde olsun istemişlerdir. Harbiye Marşında da belirttikleri gibi, "Kanla İrfanla Kurduk Biz Bu Cumhuriyeti!" diyerek, Ülkenin sahiplerinin bedel ödeyenler olarak kendileri olduklarını topluma ilân etmişlerdir.
Yeni yapılanma sürecinde de Bizden olanlar sistemin kurulduğu dakikalarda yerini almıştır. Şiir yazan, methiyeler döşenen Cumhuriyetin ilk çocukları, O günlerden geleceklerini teminat Altına almış ve büyüdükleri zaman ülke yönetiminin her kademesinde yerini almıştır.
Ötekilere de denmiştir ki, "İktidar olabilirsiniz, ama Muktedir olamazsınız!"
Bunu yassı ada mahkemelerinin hâkimi Başol'un "Sizi buraya tıkan kuvvet, sizin mahkûm edilmenizi istedi!" sözlerinde, Demirel'in altı kere gidip, yedi kere gelmesinde, Darbe ve Muhtıralar sürecinde, Van 100. yıl üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu'nun, "Hükümet, yüzde 35 ile değil, yüzde 95 ile bile gelse, devletin çeşitli kurumları gereken cevabı verecektir." Beyanatlarında, İktidar sahiplerinin etliye sütlüye Dokunmadan, kendileri için ayrılan alanın dışına çıkmadan, Mutlak Güce ve Otoriteye sahip olanlara biat ederek işlerini yapmalarının istenmesinin altında Hep bu değişmez kural yatar.
Evet, Hükümet 86 yıllık sistemin genetiğiyle oynuyor. Bütün bunları Muktedir Olmak için yapıyor. Sistemin sözcüsü olan CHP bunun için feveran ediyor. Hükümet bunu başarır mı, başaramaz mı? Siyaset risk alma sanatıdır. Bedel ödeme sanatıdır. Başbakanın yakın mesai arkadaşlarından biri, bana zamanında
"Sırat; risk almayanlar için 4 gidişli, 4 gelişli otobandır. Risk alanlar için Kıldan incedir!"demişti.Kahramanlıkla Hainliğin arasında çok kısa bir çizgi vardır. Başaran Kahraman olur, Başaramayan Hain!
Belki de Siyaset kurumunu vazgeçilmez kılan, hiçbir spor dalında ulaşılamayacak kadar yüksek adrenalini insanlara yaşatmasıdır.
Son olarak ta şunu söylemek isterim. Bazıları, "toplum niye sessiz?" diye soruyor. Bizim huyumuzdur. İki kişi kavga ederken, seyretmek, müdahil olmamak ve bu olaydan gizlice zevk almakta bu toplumun genetik özelliklerindendir. Hep Galip tarafı tutar ve sever. Mağlubiyeti ve Mağlubu sevmez! Siz hele bir kavgayı sonuçlandırın, sonra onlar bakın nasıl Bülbül gibi konuşuyor.
Şenol ŞEN