Evet, yazımızın başlığı insanlarda ki psikolojik bozuklukları, dengesizlikleri ifade ediyor. Hemen belirteyim, burada, Dr.Stone veya Haydar Dümen'in yetki alanlarına girmeyeceğim. Güzin abla veya Sevilay abla rollerine de bürünmeyeceğim. Her zaman olduğu gibi kendi penceremden bu başlıklar altında gündemi değerlendireceğim.
İsterik olmak, her ne kadar Cinsellik konusunun içerisinde değerlendirilen bir terim olsa da, Bana göre kendilerince Cinsellik dışı tatmin olmak isteyenler içinde kullanılabilinir. 40 lı yaşlarında olan bizler, sabah akşam yatıp kalkıp ihtilal yapmak için Cuntacı oluşumlar içerisinde bulunanları izlemekle ömürlerimizi heba ettik! Bu adamlar bazı zaman bunu başardı, bazı zaman başaramadı.
Ama bu adamlar, bu topraklarda hiçbir zaman yalnızda olmadı. Özellikle duygusal reaksiyonlarda taşkınlık, ani sinirlenme, hareket bozuklukları, geçici kişilik değişimi, psikonevroz bozukluk, aşırı hayal gücü veya korkuları ifade eden nevrotik zihinsel bir Hastalığa sahip olan Histeriklerin desteklerini her zaman arkalarında buldular.
Bu İsterikler ve Histerikler kendilerini bu ülkenin TEK sahibi sandılar. Kendilerinden başka Bu VATANI SEVEN hiçbir zaman olmadı! Millet onlar için YIĞINLARI ifade ediyordu. Herkes onlar gibi düşünmeli, onların çizdiği yoldan gitmeliydi. Kendileri için sınırsız özgürlük isterken, milletin sadık köleleri olarak kalmalarını istediler. O kadar pervasız ve gözleri karaydı ki, Başbakan asmayı başardılar. Binlerce gencimizin ellerine silah vererek bir birlerini öldürmelerini izlediler. Bayan bir Bakanı yağlı kazığa oturtmakla tehdit ettiler. Toplumun her kesiminden insanı fişlediler. Düzenlerinin devamı için meslektaşlarını öldürmekten, ekmekleriyle oynamaktan, hayatlarını karartmaktan çekinmediler. Davalarının BİN YIL süreceğine inandılar ve inandırdılar.
Ama hesap edemedikleri bir şey vardı. Cengiz Hanları, Alparslanları, Fatihleri, Yavuzları, Mustafa Kemalleri yetiştiren BİN YILLIK Ordunun ve Bürokrasinin yetiştirdiği gerçek vatanperverleri unutmuşlardı. Aslında bu mücadele partilere ve hükümetlere mâl edilemeyecek kadar büyük bir mücadeledir. Bu mücadele, Suyun öte tarafıyla, Anadolu'nun mücadelesidir. Bu mücadelede İsterikler Başbakana ADİ diyecek kadar küçülürken, Histerikler de köşelerinde ve ekranlarda salyalar saçarak, azgınca son kozlarını oynamaktadır. Evet, İsterikler ve Histerikler yolun sonuna gelmiştir. Ya, Hukuk ve Demokrasi ilacı içerek tedavi olmayı kabul edeceklerdir. Ya da yok olup gideceklerdir.
Şenol ŞEN