Son günlerin modası oldu yumruk atmak. Kapatılan DTP'nin eş başkanı Ahmet Türk'ün Samsun'da yediği yumruktan sonra, Enerji Bakanı Taner Yıldız'da Kayseri'de katıldığı şehit cenazesi sonrası yumruk yiyenler kervanına katıldı! Gerçi Siyasilerimize atılan bu yumruklar ilk değildi. Süleyman beyde, Mesut beyde başka siyasilerde kendi zamanlarında yumruklardan nasiplerini almışlardı.
Günümüze dönecek olursak her zaman olduğu gibi olayların arka planına bakmayı tercih ederim. Bu olayda da Yumruğu atan benim için önemli değildir. Yumruğu attıran önemlidir.
Bir insana Yumruk atılmasını doğru bulmasam da, yumruk atılmasını gerektirecek en son kişiler olmalı Ahmet bey ve Taner bey! 68 yaşında kalp piliyle yaşayan, yapmış olduğu ılımlı siyaset yüzünden partisinden bile eleştiri alan bir insan mı yumruğu hak ediyor? Ömrünü Kürt davasına adamış, Kürtçü bir lider olarak soyadını bile değiştirmeyen, Kürde Türk soyadıyla hizmet eden (ettirilen!) Ahmet Bey listede birinci sırada öyle mi?
Ya Taner beye ne demeli? Bakan olana kadar siyasi arenada adını duyan var mı? Laiklik, Türban, Açılım gibi toplumu geren konular hakkında beyanatını duyan var mı?
O zaman bu yumruklar neden bu insanlara atıldı?
Oboma'nın Başkan seçilmesiyle birlikte Dünya'da kartlar yeniden karılıyor. Yeni dönemde Asya ve Afrika her açıdan önem arz ediyor. Bölgede yüz yılların vermiş olduğu tecrübesiyle Türkiye başrol oyuncusu konumuna geliyor. ABD, bu bölgede en büyük partneri olarak ülkemizi tercih edip, 99 krizinden sonra bağırsakları temizlenmiş, güçlü bir devlet, güçlü bir ordu isterken, Almanya ve İsrail İttifakı aynı Yugoslavya ve eski demir perde ülkelerinde olduğu gibi, bölünmüş küçük parçalara ayrılmış ve kontrolü kolay bir Türkiye istiyor.
Menderes'in idamından Darbelere, Uğur Mumcu başta olmak üzere Faili meçhul cinayetlerden İstanbul'da patlayan bombalara, Ergenekon davasından Deniz Feneri EV soruşturmasına, Başbakanın Davos'ta ki hadisesiyle İsrail'le yaşadığımız büyük elçi krizine, hatta ve hatta Bergama'da ki Altın arama işi ve Rıdvan Dilmen'in adının şike olaylarına karıştırılmasına kadar yaşanan irili ufaklı bütün gündem maddelerinde ABD'nin Almanya ve İsrail'le olan mücadelesini görürüz.
Ya ne var canım, alt tarafı kendini bilmez iki kişinin attığı yumrukla mı Ülke bölünecek demeyin. 60 milyon kişinin öldüğü 1. Dünya savaşı da Avusturya-Macaristan Arşidükü Franz Ferdinand'ın yediği bir mermi yüzünden çıkmıştı! Bir yumrukta sokakların hâli malumunuz.
Ya Ahmet Bey ilk atılan yumruğu yiyerek hakkın rahmetine kavuşsaydı neler olurdu?
Yılmaz Özdilgiller ve küçük beyinli hastalıklı ruha sahip milyonlarca ayak takımı bu ülkede pimi çekilmiş bomba gibi ortalıkta dolaşırken, BND'nin ve MOSSAD'ın işi bu ülkede hiçte zor değil!
Bütün bu anlattıklarım ışığında hadi yumruk atalım! Attığımız yumruğun kime hizmet ettiğini bilmeden, sonuçlarının ne olacağını hesap etmeden herkes birilerine yumruk atsın! Anarşi doğsun, İnsanlar ölsün! Kardeş kardeşe düşman olsun! Elbirliğiyle Yahudi ve Alman silah tüccarlarını zengin edelim! Çocuklarımızın ve Torunlarımızın geleceği kararsın! Ülke 40 yıl geriye gitsin! Bölünüp parçalanalım! Başınız göğe ersin!
Bilhassa 80 sonrası doğan ateşli Türk ve Kürt gençlerine sesleniyorum. Siz ölmeyi bayılmak zannediyorsunuz her hâlde? Çanakkale'de Kurtuluş Savaşında Kıbrıs'ta sizin dedeleriniz ve babalarınız bu ülke için omuz omuza cihat etti! İstihbaratçıların paralı uşaklarına aldanıp, onların gazına gelip başta kendi geleceğinizi sonra Ülkenin geleceğini karartmayın! Sizin gibi ateşli olan Enver paşalar Osmanlının sonunu nasıl getirdi bir araştırın! İşinize gücünüze bakın.
Bu ülke sahipsiz değil hele Satılık hiç değil!
Şenol ŞEN