BRÜTÜS'Ü HESAP
EDEMEDİM
EDEMEDİM
Bir önceki yazımda ( Timsahın Gözyaşları ) Deniz bey'in Kurt politikacı olduğunu ve arkasından gözyaşı döküp kendisini yemek isteyen Timsahlara rağmen geri döneceğini yazmıştım. Çünkü Deniz Bey iki şeyi çok iyi biliyordu. Birincisi Toplumun Balık hafızalı olduğunu, ikincisi Mağdura acıdığını ve desteklediğini. İstifadan, Kemal Bey'in adaylığını açıklamasına kadar geçen sürede yaşananlar ve yapılan açıklamalar benim tezimin doğruluğunu gösteriyordu. Ta ki, Önder Sav'ın çıkışına kadar!
Evet, bende Deniz Bey gibi Brütüs'ü hesap edemedim.
Önder Bey'in bu inanılmaz çıkışı karşısında, Yılmaz Ateş'in ''Hançerlendik'' sözü yaşanan şokun en açık ifadesiydi. Benim ilgimi Önder Bey'in bu söze verdiği cevap çekti.
''Yılmaz Ateş'in, Önder Sav'ın çapına gelebilmesi için çok fırın ekmek yemesi lazım. Yılmaz Ateş daha CHP'liliği bilmeden başka kulvarlar da yüzerken Önder Sav, CHP'de siyaset yapıyordu, yapmaya da devam edecek. 'Çok Yılmaz Ateş'leri biz cebimizden çıkardık, sokağa bıraktık.' Zaten bu telaşın temelinde yaklaşan kurultayda yok olacaklarını görmeleri yatıyor.''
Yazılarımı takip edenler bilirler. ''Şimdi Hesap Zamanı'' başlıklı yazımda, ''...CHP de, İstanbul'da ki oy artışının, Ülke genelinde aldığı oylardan fazla oluşunu, şapkasını önüne koyarak iyice düşünmeli. Kemal bey ve Gürsel Bey gibi halka tepeden bakmayan, yeni şeyler söylemenin gerekliliğine inanan, Ortak aklı kullanıp, ekip ruhunu ve takım oyununu kampanya süresince iyi kullanan isimlerin ön plana çıkarılmasının vaktinin geldiğini görmeli. Ortak değerlerimiz üzerinden insanlarımızı korkutarak siyaset yapılmayacağını artık anlamalı. İstanbul örneğinde olduğu gibi, insanlarımız inandığında ve ikna olduğunda demek ki hatırı sayılır şekilde desteğini esirgemediği bilmelidir.'' derken,
''CHP, İstanbul ve Üsküdar'' Başlıklı yazımda ise ''Tabi ki önemli olan bizim ne düşündüğümüzden ziyade, genel merkezin ne düşündüğüdür. CHP gibi eskinin alışkanlıklarını bırakamayan bir partimizde, çok sesliliğin, arzu istek ve taleplerin bir önemi yoktur. İhtiyarlar konseyi ne ferman buyurursa o olur!'' demiştim.
Evet, Kemal Bey'in Dersim'li bir Kürt ve Alevi olarak, Beyaz Türklerin partisi olan CHP'nin başına gelmesini önemsiyorum. Bu durum Obama'nın ABD nin başına gelmesi kadar önemlidir. Yıllardır birçok doğu vilayetinde bırakın seçmeni, tabelası bile olmayan CHP nin oylarını hatırı sayılır bir şekilde arttıracağına da inanıyorum.
Yalnız şunu da iyi biliyorum. Önder Bey'in Yılmaz Ateşe verdiği cevabın satır aralarında gizli olan,... biz cebimizden çıkardık, sokağa bıraktık! Sözlerinin anlamı büyüktür. Kemal Bey, CHP kurultayın da bu değişim rüzgârıyla birlikte başta Önder Sav gibi İhtiyarlar konseyi üyelerinden kurtulmalıdır.
Aksi hâlde 50 yıllık dostunu ve onun gibileri gözünü kırpmadan yiyebilen insanların bulunduğu partinin başına Bende gelsem değişen hiçbir şey olmayacaktır!
Şenol ŞEN