Geçtiğimiz hafta, Güner Ümit'in yıllar önce kırdığı potu, Mehmet Ali Erbil'de kırınca, Program apar topar yayından kaldırıldı. Alevi vatandaşlarımız bir kez daha rencide oldu.
Mehmet Ali Erbil bilerek mi söyledi, ağzından mı kaçtı onu bilemem. Ben niyet okuyucu değilim. Ama çok iyi bildiğim bir şey var ki, Derin yapıların toplumu bölüp parçalamak için sistemli bir şekilde, bilhassa Sünni kesimin bilinçaltına işlettiği Kalleşçe ve Adice bir iftiradan ibarettir! Aynı Alevi kesimin bilinçaltına işletilen, Sünnilerin Yezidler soyundan gelenler olduğu Kalleşçe ve Adice iftirası gibi.
Ben burada, her iki kesime de, ''Yahu İslam tarihinde yaşanan bu acı hadiseden yüz yıl sonra Türkler Müslüman olmuştur. Siz ne zaman Alevi oldunuz, Ne zaman Sünni oldunuz?'' diye sormayacağım. Ben bugünü sorgulayacağım.
Yaşadığım semtte, Çalıştığım piyasada Yüzlerce Alevi arkadaşım dostum ve müşterim var.
Aynı havayı soluyorum onlarla. Aynı suyu içiyorum. Aynı gemide yolculuk ediyorum. Ülkemde yaşadığım sorunları birlikte paylaşıyorum. Tanıdıklarım içinde ne namussuz var,
Nede şerefsiz! Hepside İşinde gücünde olan, ailesine bağlı insanlar.
Zaten, Biz neden Aleviyiz? diye soran yazarın dediği gibi;
''Elimize, belimize, dilimize sahip olmak için, Aşımıza, işimize eşimize sadık olmak için...''
Düsturunu kendilerine İlke edinmiş insanlardan da başka ne beklenir?
Bu nasıl bir sistem kurgulamasıdır ki, İnsanları bölmeyi başaracaksın. Onlara her türlü zulmü yapacaksın. Birbirlerine düşman edeceksin. Bu insanları Sistemin yanlışıyla değil, bir birleriyle uğraştırmayı başaracaksın. Ve her şeye rağmen bu insanları sisteme bağlı tutacaksın!
Yine bu nasıl bir sistemdir ki, Ülkesinde yaşayan İnsanlara sadistçe muamele edip, onları mutsuz edecek! Türk'ü mutsuz olacak. Kürdü mutsuz olacak. Rum'u mutsuz olacak. Ermenisi mutsuz olacak. Sünnisi mutsuz olacak. Alevisi mutsuz olacak. Ve en acısı bir grubun mutsuzluğu bir diğerinin mutluluğu olacak! Böyle bir Ülke olabilir mi Allah aşkına?
Haklarını teslim etmeliyim. Adamlar gerçekten bu işi biliyor. Fakat son yıllarda adına ne derseniz deyin, bir el bu oyunu bozuyor. Ülke insanı oynanan oyunları görüyor. İçlerinde ki fanatikleri ve sistemin adamlarını saymazsak büyük bir çoğunluk artık sistemi sorguluyor.
Bu ülke insanı artık değişim istiyor. Mutlu ve Zengin olmak istiyor.
Hükümet, Sümela'da ve Ahtamar'da Rumların ve Ermenilerin gönlünü aldığı gibi, Kendi ülkesinin asli unsurlarından olan Alevilerimizin de derhal gönlünü alacak, göstermelik olmayan bir açılım yapması lazım.
Bu da Cem evlerinin acilen İbadet hane sayılması olmalıdır.
Türbanlı öğrenciler ve imam hatipler için gösterilen gayretin, Alevi vatandaşlarımızın istek ve talepleri içinde gösterilmesi gerekir.
Geçen hafta okuduğum bir haberi sizlerle paylaşmak isterim.
''Britanya'daki Hayır İşleri Komisyonu, Druid denen pagan Kelt rahipleri tarafından yürütülen dua ve ibadetlerin dinî bir aktivite olduğunu kabul etti. Druidlerin yönettiği törenlerin dinî statüsünün kabul edilmesi, onlara önemli vergi indirimleri yapılmasını sağlayacak. Komisyona göre, Druidlerin inancını bir din olarak teşvik etme çabaları, kamu yararına uygun.
Kelt mitolojisinde ve folklorunda önemli bir yere sahip olan druidlerin manevi uygulamaları, Britanya'da tesbit edilen en eski ibadetlerden biri. Kelt toplumunun içinde önemli bir yere sahip olan Druidlere geçmişte Avrupa'nın hemen hemen her noktasında rastlanıyordu.
Doğadaki birçok şey gibi dağların ve nehirlerin de ruhu olduğuna inanan druidler, takipçileriyle birlikte genellikle mevsimlerin değiştiği dönemde ibadet ediyorlar. Britanya'daki Hayır İşleri Komisyonu, dört yıllık bir araştırma sürecinin sonunda Druidlerin yüce bir varlık için tutarlı uygulamalar yürüttüğü sonucuna vardı ve Druid inancını bir din olarak kabul etti.''
İngiltere, dağların ve nehirlerin ruhu olduğuna inanan bir grup insanın Mutluluğu için böyle bir karar alırken, Biz milyonlarca insanın Mutluluğu ve Huzuru için neden isteklerini yerine getirmeyelim. Günlerdir Alevi formlarında geziniyorum. Yazdıklarını okuyorum.
Onları anlamaya çalışıyorum. Büyükleri durumun farkında, gençlerin çoğu Alevi öğretisine
Aykırı görüş bildiriyor. Aynı Milliyetçi Türk gençleri ve Kürt gençleri gibi!
Dış işlerimizde gözle görülen Osmanlının yeni versiyonu politikaların tutması için, öncelikle iç huzurun ve barışın sağlanması gerekir. Korkmayın... Cesur olun... Kemal bey'in Türban jestine, Jestle karşılık verin. Zaten bu insanlarımız ibadetlerini burada yapıyor, cenazeleri buradan kalkıyor, Dedeleri var, önderleri var. Hz. Ali'yi, Ehl'i Beyt'i, Pir Sultan Abdal'ı, Hacı Bektaşi Veliyi bilen ve sevenden kime zarar gelir? Asıl bunları bilmeden yetişenden zarar gelir!
Sayın Başbakanın her daim dile getirdiği, ''Gelin canlar bir olalım...'' sözü lafta kalmasın.
Bin yıllık kardeşliğimizin pekişmesini canı gönülden istiyorum. Alevi dost ve arkadaşlarımın üzüntülerini paylaşıyorum. Bu ülkenin artık Huzura ermesini istiyorum. Ülkem insanının Mutlu ve Zengin olmasını istiyorum. Çok şey mi istiyorum?
Şenol ŞEN
