İstanbul; büyük, geniş, gönüller dar...
Gel gör huzr-u sükun, gönüllerde Üsküdar...
Derler ki bir zamanlar, ha Escutaire ha Ulak,
Seher vakti, saba makamında dinlerken titrer ruh ve kulak...
Değişmeyen tek şey değişimdir derler ya, gerçekten de son zamanlarda her şey
inanılmaz bir hızla değişiyor. Gerçekten.
İster müspet bulun ister menfi, ancak durdurulamaz bir değişimi süratle geçiriyoruz. Ancak gelin görün ki Üsküdar'ın kendine has dokusu, hala teneffüs edilebilen hoş kokusu, değişirken de değişmeyen var oluş olgusu Üsküdar'lı olmayı Üsküdar'da yaşamayı farklılaştırıyor.
Şairin de dediği gibi hem Eyy Aziz İstanbul hem Aziz Üsküdar...
Selimiye'den, Salacak'a Karlık Bayırı sırtlarından seyretmek İstanbul'u, Topkapı'yı, Haliç'i,
Galata'yı, Çamlıca Bağları yemyeşil dağları ve erguvanlar baharda seyreylerken boğazı,
Kuzguncuk'ta hüzün, Kısıklı'da meltem, Çengelköy'de bilinmez zaman, Aziz Mahmut Hüdai'de mana ve anlam.
Üsküdar'lı olmak, Üsküdar'da yaşamak, Üsküdar'da çalışmak, Üsküdar için çalışmak,
Üsküdar ve Üsküdar'lı için bir şeyler yapabilmek ve hissetmek Üsküdar'ı ve zamanı durdurmak Üsküdar'da.
Ne tam anlamak mümkün ne tam anlatmak.
Av. Cihan Tufan
