12 Eylül sonrası Üsküdar müftüsünün öldürülmesinden başlayıp, 28 şubat post modern darbesinin yapılmasına gerekçe gösterilen aktörlerinden biri olmasına ve bunun neticesinde damadı Hızır Ali Muradoğlu’nun İsmail ağa camiinde suikast sonucu öldürülmesine,aynı şekilde yetiştirdiği hocalarından bir diğeri olan Bayram Ali Öztürk’ün geçen senelerde aynı camide sohbet esnasında bıçakla öldürülmesine ve bugünlerde Doğan medya kuruluşlarından biri olan Vatan gazetesinde ikâmet ettiği evin fiyatı ile gündeme getirip,akabinde evin duvarlarına çıkan foto muhabirlerinin “özel hayatın mahremiyetini” hiçe sayıp görüntü almak isterken tartışma sonunda çıkan arbedeye kadar yaşanan olaylar zincirlerinde hep Mahmut Ustaosmanoğlu hocanın (Mahmut efendi) ismi ısrarla ön plana çıkarılmak istenmektedir.
Benimde aklıma hep “Yahu memlekette bir sürü tarikat ve cemaatle birlikte binlerce şeyh efendi, hoca efendi varken niye hep gündeme Mahmut efendi geliyor?” sorusu ister istemez geliyor. Şöyle ufak bir gezintiye çıktım Internet üzerinde. Buyurun beraberce okuyalım. (kısa kısa geçeceğim isimleri araştırabilirsiniz.)
Mahmut efendi, Nakşibendi Tarikatının Halidi koluna mensup.Nakşibendi tarikatının kurucusu Muhammed Bahaûddin Nakşibend. Kendisi Babür imparatorluk sarayında baş müderrislik yapmış yani özbe öz Türk imparatorluğunun Türkmen YÖK başkanı. İlk ve orijinal eserlerinde Türkler hakkında yazdığı meşhur mektubatı en bilinen eseri! Nakşibendi hz.lerinin hocası şeyh Abdülhalik Gücdüvanidir. Gücdüvanin hocası ise, Ahmet Yesevi dir.
Ahmet Yesevi’nin ilk hocası ise “Arslan Baba” isimli bir Türk’tür. Ahmet Yesevi’nin en meşhur eseri olan “Divan-ı Hikmet” Türkçe dir. Nakşibendilik, Türk ve Doğu versiyonu olarak daha sonraki zamanlarda benimsenmiş ve bu iki metot üzerinden günümüze kadar gelmiştir. Yani, bir Irak’taki ve doğudaki Nakşibendilik ile, Bursa ve İstanbul’daki Nakşibendilik öğretisi arasında farklılıklar mevcuttur.
İşte, Mahmut efendi hocanın da silsilesini takip ettiğinizde karşınıza Türk kolu çıkıyor.
Mahmut efendi’nin şeyhi, Ahıskalı(Batumlu) Ali Haydar efendi. Ali Haydar efendinin post şinistlik seçimide İttihat ve Terakkicilerin dönemine denk gelir ve İT’ciler tarafından engellenir!. Ali Haydar efendinin hocası ise, Hacı Ali Bezzaz(Bandırmalı) dır.Onunda hocası, Mustafa İsmet Garibullah Yanyevi(Yanya-şimdiki Yunanistan) dir.Siyaseti yakından takip ettiğimiz için çok iyi biliyoruz. Seçim zamanları tarikat ve cemaatler bilhassa muhafazakâr partiler için oy deposudur. Ve bunun karşılığında başta adaylar olmak üzere destek için çetin pazarlıklar partilerimizle yapılmaktadır. Ama ben bir kere Mahmut efendi ve cemaatinin siyasi beyanat, siyasi destek vb. şeylere karıştığını duymadım. Kur’an ve sünnet öğretisi dışında içe kapanık ve kendi işlerine bakan bu cemaatle
Medyamızın ne işi olabilir? Büyük bir çoğunluğu Mason olan İT’ciler, neden Ali Haydar efendiyi istememişlerdir? Onların zihniyetinde olan bugünkü medyamızda gözleri görmeyen, 10 tane hastalıkla yaşayan 80 yaşında bir insandan neden bu kadar korkmaktadır? neden hedef hâline getirmektedir? Her hâlde soruların cevapları yukarıda gizli!
