Hepimiz çocukluk döneminde evcilik oyunu oynamışızdır. Altı yanmayan plastik fırını güya yakar, içinde yiyecek olmayan tencerede yemek pişirir, masadaki tabaklara servisi yapar ve yermiş gibi yapardık. Esasında hepsi birer oyun ve oyuncaktan ibaretti.
İşte, 80 küsûr senedir bu ülkede oynanan oyunun adı da “Demokrasicik oyunu.” Güya egemenlik milletin olup,her 5 senede bir önüne gelen sandıklarda kullandığı oylar ile kendisini ve ülkesi yönetecekleri seçer. Sayılarını bilemeyeceğim kadar siyasi partide İktidar olmak için mücadele verir. Seçim kampanyaları yapılır, mitingler düzenlenir, hararetli tartışmalar ve konuşmalar yapılır. Büyük bir heyecan içerisinde sandıklara sabah namazı ile gidilip önlerden yer kapılır ve yine aynı heyecanla akşam TV lerin karşısına geçilerek sonuçlar merakla beklenir. Sonuçlar açıklanınca,sevinenler ve üzülenler olur ama bir şey olmaz, kaybeden! Siyasiler tarafından yapılan açıklamalarda herkes kazanmıştır. Kimi iktidar olmuştur,kimi muhalefet, kimi oyunu arttırmıştır vs. Ama bir şey olamamışlardır, Muktedir!
Kurtlar Vadisi izleyicilerinin hatırlayacağı Yıldız’ın yemek yerken zehirlendiği sahnede, Polat’la aralarında geçen diyalogdaki gibi, “Bu gücün kim olduğu?” sorusuna Yıldız’ın “Amerikanın keşfi ve İstanbul’un fethine gitmek lâzım” cevabındaki gibi, bu gün yaşananları da anlamak için Çanakkale ve Kurtuluş savaşına gitmek lâzım! Bin yıldır İslâm Dinin sancaktarlığını yapmış olan bu necip milletin asil evlâtları yok edilmiş,ajan okullarında yetişen ve sözde Ermeni katliamında devşirilip Türk adı alanlar ve onların çocukları ülke yönetiminin kilit noktalarına getirilmiştir. Hedefleri hiçbir zaman küçük olmamıştır.Her daim onlar Muktedir olmuşlardır.İktidar’a getirdikleri, milletin daima Gazını almıştır! İktidar sahipleri heva ve heveslerinin peşinde koşarken, onlar Allah’ın Dinini ve yer yüzündeki halifesi olan yüce Türk Milleti’ni haritadan silmek için çalışmalarını titizlikle devam ettirmiştir.
Gaz alma operasyonu Menderes’le başlayıp, Demirel-Özal ve son olarak ta Tayyip Erdoğan’la devam etmektedir. Milletin kendisi gibi gördüklerini ve sevdiklerini seçmelerine müsaade edilmiş,ama bu seçilenlerin Muktedir olmak için yaptığı en ufak bir girişim, İdamla, Cuntayla, Zehirlenmeyle ve Oligarşik Bürokrasi ile engellenmiştir.
Herkesin bir hesabı varsa, Allah’ın da bir hesabı vardır. Zalimler için bu Dünya’da Ahiret’te Cehennem olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın!